Türkiye Yazarlar Birliği Malazgirt'te "bilgi şöleni"ne hazırlanıyor
Yerli ve milli duruşu kendilerine misyon edinerek yola çıkan yazarların 7 Ağustos 1978'de kurduğu Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), kültür, fikir ve sanat alanındaki faaliyetlerini 41 yıldır devam ettiriyor.
Yerli ve milli duruşu kendilerine misyon edinerek yola çıkan yazarların 7 Ağustos 1978'de kurduğu Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), kültür, fikir ve sanat alanındaki faaliyetlerini 41 yıldır devam ettiriyor.
Kurucu Başkan D. Mehmet Doğan öncülüğünde, 14 fikir adamının başlattığı ve sonraki yıllarda "7 Güzel Adam" olarak tanınan Türk Edebiyatının önemli isimlerinin de bünyesine katıldığı TYB, 41. yıl dönümünü kutluyor.
Kuruluşundan bugüne kadar D. Mehmet Doğan, Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu, M. Atilla Maraş, Dr. Nazif Öztürk, Dr. Necmettin Turinay, Dr. Yakup Deliömeroğlu, İbrahim Ulvi Yavuz, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç'ın genel başkanlık görevini yerine getirdiği birlik, Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan'ın genel başkanlığında faaliyetlerini sürdürüyor.
Arıcan, TYB'nin kuruluşunun 41. yılı dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 1978 yılında yaşadığı sürece değinerek, kültür ve sanat odaklı bir sivil toplum hareketi başlatmak için sıkıntılı bir dönem olduğunu ifade etti.
Birliğin kuruluşunda, Türkiye'de kültürel alanın yeniden ve doğru şekilde tanımlanması mücadelesinin verildiğini belirten Arıcan, "TYB'nin asıl kuruluş amacı, bugün varlığını daha çok hissettiğimiz kendimiz olmak, milli ve manevi değerler ile kendi medeniyet değerlerimizle hareket eden bir sivil toplum kuruluşu oluşturmaktır." dedi.
Arıcan, TYB'nin kurulduğu yıllarda "yerli ve milli" olarak adlandırılan unsurlara darbe vurulduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Darbe sadece askeri anlamda değildir. Aslında kültüre, Türkçeye ve bu ülkenin kurucu iradelerine darbe vuruldu. Kültür Bakanlığı Mevlana adını anmaktan imtina ediyor, Yunus Emre adları çıkarılıyordu. Mehmet Akif'in adının zikredilmediği dönemler. Kültür Bakanlığınız var ve ülkenin milli eğitim, milli savunma dediğiniz yani milli adını kullandığı bakanlıklarının olduğu bir ülkede bu toprakların kurucu isimlerinin adı anılmıyordu. İlk dönem derneğimizin en büyük mücadelelerinden bir tanesi de Mehmet Akif'i anma günleri ihdas ettirmek oldu ve İstiklal Marşı'nın kabul günü olan 12 Mart TBMM'den resmi bir kutlama günü olarak çıktı."
"Her faaliyette öncü olduk"
TYB'nin değişime ayak uyduran bir kuruluş olduğunu belirten Arıcan, küresel olarak yaşanan değişim döneminde de Mevlana'nın pergel metaforunda olduğu gibi fikren beslendikleri yerin yine Anadolu toprakları olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Arıcan, çağı yakalama adına TYB bünyesinde kurulan gençlik birimleri olduğunu hatırlatarak, "TYB, hiçbir kurumda yapılmayan bir şeyi yapıyor. Yabancı uyruklu insanlara bir yıldır Türkçe metin yazarlığı seminerleri veriyoruz. Biz, sadece Türkçeyi öğretmek yetmez diye düşünüyoruz. Yükseköğretim amaçlı ülkemize gelenler, Türkçeyi bir şekilde öğreniyor ama Türkçe bir metin ile duygularını yazabilmesi çok daha özel bir şeydir." diye konuştu.
"Yazarlar birliği olarak, 41 yıldır yaptığımız her faaliyette öncü olduk." diyen Arıcan, şöyle devam etti:
"Nizamülmülk, bin yıl olmuş doğumu itibariyle ki Nizamülmülk, Türk-İslam devlet geleneğinin mimarıdır. Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak aynı devlet geleneğini sürdürüyoruz. Sultan Alparslan'ın da veziridir. İnanabiliyor musunuz Türkiye'de ilk kez uluslararası bir faaliyet, belki de dünyada ilk kez bir Nizamülmülk sempozyumu yapıldı geçen yıl. Şu ana kadar hiç yapılmamış. Aslında şunu yapmaya çalışıyoruz, tarihte var olan ve kitaplardan okuduklarımızı, edebiyatçımızın, felsefecimizin, siyaset bilimcimizin gündemine taşımak istiyoruz."
Malazgirt Zaferi'nin 948. yılı dolayısıyla 19-21 Ağustos'ta Muş'ta yapılacak etkinliklere de değinen Arıcan, "İlk kez TYB öncülüğünde, Türk Tarih Kurumu, Malazgirt Kaymakamlığı, Belediyesi ve Muş Alparslan Üniversitesi'nin desteği ile Malazgirt'teki etkinlikleri bir bilimsel şölene dönüştürüyoruz. Malazgirt Zaferi'nin tarihini, savaş boyutunu, Alparslan'ı ve bunun edebiyata yansımasını, tarihin Malazgirt'i ve edebiyatın Malazgirt'i teması ile 3 günlük 'bilgi şöleni' olarak kutlayacağız." bilgisini verdi.
"Yeni yazarlar keşfediyoruz"
Arıcan, TYB'nin bu yıl gerçekleştirmeyi planladığı 4. Genç Yazarlar Kurultayı'yla ilgili de tecrübeli yazarlarla bir araya gelen gençlerin, kendi fikirlerini söyleme imkanı bularak yazarlık serüveninde önemli bir yol kat etme şansı yakalayacaklarını söyledi.
Kurultayı bir marka haline getirmeye çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Arıcan, şunları kaydetti:
"Burada biz yeni yazarlar keşfediyoruz. '7 Güzel Adam' gibi belki de geleceğin yeni güzel adamları çıkacak buradan. Aslında bu kurultay yeni güzel adamların mayalandığı bir yer. Biz bunu birkaç yıl sonra göreceğiz. Bir adım sonrasında ise bu işi kültür ve gönül coğrafyamızla ilişkilendirip uluslararası hale getirmek istiyoruz. Balkanlar, Kafkaslar, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türk Cumhuriyetleri'ne uzanacak Genç Yazarlar Kurultayı şeklinde bir marka haline gelmiş program olarak yapmayı hedefliyoruz."
Arıcan ayrıca, yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları ödüllerinde gelecek sene 40. yılı geride bırakacaklarını ifade ederek, "Bugün ülkemizde tanınan romancı, hikayeci ve şairler ilk ödülünü Türkiye Yazarlar Birliği'nden almıştır." dedi.