Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'nın canlı yayın konuğu Av. Özlem Zengin oldu
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'nın canlı yayın konuğu Av. Özlem Zengin oldu Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, sosyal medya platformu Instagram üzerinden yaptığı 'Dünya Kadın Hakları Günü Özel Yayını'na konuk olan AK Parti Grup Başkanvekili Av.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'nın canlı yayın konuğu Av. Özlem Zengin oldu
İSTANBUL - Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, sosyal medya platformu Instagram üzerinden yaptığı 'Dünya Kadın Hakları Günü Özel Yayını'na konuk olan AK Parti Grup Başkanvekili Av. Özlem Zengin, "Eğer Türkiye'de seçme ve seçilme hakkının gerçek manada kullanılmasından bahsediyorsak, bunu hayata geçiren parti AK Parti'dir ve bununda öncüsü Sayın Cumhurbaşkanımızdır" dedi.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, sosyal medya platformu Instagram üzerinden, Dünya Kadın Hakları Günü'ne özel gerçekleştirdiği canlı yayınının konuğu AK Parti Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Avukat Özlem Zengin oldu. Yaklaşık bir saat süren canlı yayında kadına yönelik birçok konu konuşuldu. Başkan Dr. Şadi Yazıcı, kadınların toplumsal hadiselere nizam getirdiğini belirterek" Kadınların toplumsal hadiselere siyasette olduğu gibi bir nizam, intizam getirdiklerini düşünüyorum. Özellikle de bir ivme ve denge getirdiğine inanıyorum" dedi. Av. Özlem Zengin ise AK Parti'nin kadın meselesini yaşayan bir parti olduğunu ifade ederek, "2013 yılında ilk defa 5 kadın milletvekilimiz başörtülü olarak meclise girdiler. Ama başörtülü olarak meclise girebilme yani seçilme hakkının gerçek manada kullanılması ilk defa 2015 seçimlerinde olmuştur" dedi.
"80 yıl gasp ettiğiniz"
Seçme seçilme hakkı ile ilgili açıklamalarda bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili ve Tokat Milletvekili Avukat Özlem Zengin," Kadın meselesi bizim için bir hikayedir. AK Parti kadın meselesini yaşayan bir partidir. Kadınlar içinde bugüne kadar gelmiş geçmiş iddialı bir şekilde söylüyorum. Hangi mesele ile bir aradayız? 5 Aralık, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesi ile alakalı bir gündür. Çok önemli bir gündeyiz. Fakat bu hakkın oy verme anlamında kullanılması 2013 yılına kadar olmuştur. Oy verme ile ilgili olarak. Ama 2013 yılında ilk defa 5 tane kadın milletvekilimiz başörtülü olarak meclise girdiler. Ama başörtülü olarak meclise girebilme yani seçilme hakkının gerçek manada kullanılması ilk defa 2015 seçimlerinde olmuştur. Bakar mısınız? Siz 2035'den bahsettiniz. 35 neresi? 2015 neresi? Siz 80 yıl gasp ettiğiniz kadınların hakkıyla alakalı neredesiniz? Bunun içerisinde sadece seçme seçilme meselesi değil. Eğer Türkiye'de bu hakkın gerçek manada kullanılmasından bahsediyorsak, bunu hayata geçiren parti AK Parti'dir ve bununda öncüsü sayın Cumhurbaşkanımızdır" dedi.
"Sırtına bir heybe koymanı istiyorum"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan olduğu yıllarda kendisine yaptığı bir konuşmayı anlatan Av. Özlem Zengin, "Kadın Kolları Başkanlığına gelene kadar uzun bir yoldan geçtik. 2012 yılında ben Kadın Kolları Başkanı oldum. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan'dı. Kadın Kolları Başkanı olacağım gün bana yaptığı bir konuşma vardı. Bence mükemmel bir konuşmaydı. Bana demişti ki, 'Özlem Hanım, bir defa sırtına bir heybe koymanı istiyorum' demişti. 'Sağdan soldan duyduğun lafları bu heybeye atacaksın ve onlara hiç takılmayacaksın. Ben senden şunu istiyorum. Bolca ekranlara çık. Görünür olmanı istiyorum' demişti. Görünür olmaktan benim şahsımı kastetmiyordu. Kadınların görünür olmasını kastediyordu. Dedi ki, 'Sen kendin organize edebiliyorsan kendin organize et, eğer bize ihtiyacın var ise biz yardımcı olalım. Sen çık anlat. Ekranlarda gazetelerde anlat. Biz Kadın Kolları olarak ne yapıyoruz ne yapmak istiyoruz? Kadınların hayatında neyi değiştirmeye çalışıyoruz' Bu bence çok önemli bir şeydi" dedi.
"Son yıllarda fevkalade güzel işler yaptınız"
Özlem Zengin, "Tuzla'da yaşayan kardeşlerim çok şanslı. Denizin kenarında ve son yıllarda fevkalade güzel işler yaptınız. Hayat orada çok değişti. Çok farklılaştı. Bir sayfiye şehri oldu diye düşünüyorum. Birçok İstanbullunun hafta sonu gittiği dolaştığı bir yer haline geldi. Pandemiden sonra bu durum daha da artacaktır diye ümit ediyorum. Tuzla İstanbul'un en güzel ilçelerinden bir tanesidir." dedi.
"Nezaket, letafet, merhamet ile çok işler başardık"
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı," Sosyolojik tabanınız ile beraber tüm ülke adına il ve ilçe adına bir fedakarlık yapmak, gönüllük ile para almadan çalışmak, tırnak içerisinde söyleyeceğim gönüllülük esastır aslında. Dolayısıyla Dünya Gönüllüler Günü, 1985 yılında ilan edilmiş ama siyaset yapmak dahil gerçekten önemli bir gönüllülük meselesidir. İnandığınız bir dava, sosyolojik bir taban ve ülke adına millet adına siyaset yapmakta bir gönüllülük esasıdır. Aslında Dünya'da hiçbir şeyi gönüllülük esası katmadan yapmak mümkün değildir. Ben burada çok şey yaşadım. Mesela 4 bin 300 kadın kent gönüllümüz, Kent Konseyi'ndeki gönüllülerimiz ile beraber Tuzla'da çok muhteşem işler yaptık. 26 bin aileyi takip ediyoruz. Kadınların nezaket, letafet, merhamet ve kararlılık ile asla müsama etmeden, ihtiyacı olana yapan, olmayana yapmayan gerçekten nezaket, letafet, merhamet ile çok işler başardık"
"Aşı olacağımı ifade edebilirim"
Tuzla Belediye Başkanı olan ve aynı zamanda doktor olan Şadi Yazıcı, geliştirilen aşılar hakkında yaptığı açıklamada, "Ben bir hekim olarak aşının cinsine bakmıyorum. Antikor oluşturan her aşı diyorum. Dolayısıyla Çin aşısıymış falanmış diye bakılmaması taraftarıyım. Bu öldürülmüş bir virüs. Dolayısıyla İnşallah olur. Ben hastalığı geçirmiş ve antikor sağlamış birisi olarak, antikorlarımı yitirirsem kesinlik 6'ıncı 7'inci aydan sonra yitirirsem o zaman kesinlikle aşı olacağımı ifade edebilirim" dedi.
"Kadınlar toplumsal hadiselere nizam getiriyor"
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı kadınların toplumsal hadiselere nizam getirdiğini belirterek," 19 yıllık siyaset hayatımda şunu gördüm, kadınların olduğu toplantılarda, olaylarda, programlarda daha bir nizam, intizam, seviye ve daha güzel bir davranış modelleri görüyoruz. Kadının olmadığı toplantılarda, olmadığı organizasyonlarda bir laçkalık, kadınların toplumsal hadiselere siyasette olduğu gibi bir nizam, intizam getirdiklerini düşünüyorum. Özellikle de bir ivme ve denge getirdiğine inanıyorum" dedi.