UCİM Genel Başkan Danışmanı Av. Aydoğan: "Minik Leyla'yı öldürenlerin yakalanmasına ramak kaldı"
Ağrı'da geçen yıl Ramazan Bayramı'nda gittiği dedesinin köyünde kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili tutuklu yargılanan amcası Mehmet Ali Aydemir, "mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen süre, dosyanın gelmiş olduğu aşama" sebebiyle...
Ağrı'da geçen yıl Ramazan Bayramı'nda gittiği dedesinin köyünde kaybolan ve 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili tutuklu yargılanan amcası Mehmet Ali Aydemir, "mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen süre, dosyanın gelmiş olduğu aşama" sebebiyle tahliye edildi. Tahliye kararı üzerine açıklama yapan UCİM Genel Başkan Danışmanı ve Erzurum İl Temsilcisi Avukat Ayşegül Aydoğan, "Dışarıda elini kolunu sallayarak gezen suçluların yakalanmasına ramak kaldı" dedi.
UCİM ailesi olarak tahliye kararına şaşırdıklarını ifade eden Av. Aydoğan, "Üzüldük ve şok olduk. Sakin davranmamız gerektiğini düşünerek hukuk komisyonumuz eşliğinde dosyayı inceledik. Mehmet Ali Aydemir dosyada somut bir delil olmadığı için Türk Ceza Kanunu'nun gereğince tutukluluk halinin son verilmesine karar verildi" diye konuştu.
"Amcanın tahliyesi gerçek suçlulara yaklaştığımızı gösteriyor"
Mehmet Ali Aydemir'in tahliyesinin kötü bir şey gibi gözükse de gerçek suçlulara yaklaştıklarını kaydeden Av. Aydoğan, "Mahkeme heyetinin yaptığı delil inceleme sonucunda 21 Şubat'taki davada muhtemelen dışarıda elini kolunu sallayarak gezen suçluların yakalanmasına ramak kaldığını gösteriyor. Anne, Ağrı'nın bölgesel yapısı gereğince aşiretlerdeki 'kol kırılır yen içinde kalır' anlayışı sebebiyle anne korkuyor ve susuyor. Anneyi korumak zorundayız, onun bir anne olduğunu da unutmamak zorundayız. Kendisi derin acılar çekti biz onun yanında olmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Anne sussa dahi biz UCİM olarak konuşmaya devam edeceğiz. 21 Şubat'ta her ne kadar müdahillik talebimiz mahkeme tarafından reddedilmiş olsa da Ağrı'daki gönüllü avukatlarımız eşliğinde Ağrı Barosu'nun müdahillik talebi de kabul edildiği için orada olacağız. UCİM Genel Başkanı Saadet Özkan, Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan başta olmak üzere Erzurum, Ağrı, Van Baro başkanları ve programı uygun olursa Türkiye Barolar Birliği Metin Feyzioğlu ve çevre illerdeki tüm UCİM gönüllüleriyle orada daha kalabalık şekilde olacağız. Mahkeme heyeti çok güzel titizlikle çalışıyor, 21 Şubat'ta sanıkların en ağır şeklide cezalandırılacağı bir karar duruşması bekliyoruz" açıklamalarında bulundu.
Ne olmuştu?
Ağrı merkezde oturan Nihat ve Şükran Aydemir çifti, çocukları ile birlikte akrabalarıyla bayramlaşmak için Ağrı'ya 15 kilometre uzaklıkta bulunan Bezirgan köyüne gitmişti. Köyde akrabaları ile bayramlaşan Leyla, evin önünde amcası ile oynadıktan sonra kaybolmuştu. Durumun jandarmaya bildirilmesinin ardından jandarma ve AFAD ekipleri 18 gündür bölgede arama faaliyetlerinin sonucunda köye 1 kilometre uzaklıktaki dere kenarında Leyla Aydemir'in cansız bedenine ulaşılmıştı.
Anne şikayetçi oldu, baba olmadı
Ağrı'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in birinci duruşmasında ifade veren anne Şükran Aydemir, şikayetçi oldu. Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada anne Şükran Aydemir şikayetçi oldu. Aydemir ifadesinde, "Kızımı aç bıraktılar susuz bıraktılar kızıma zulüm yaptılar Allah'a ve devletime güvenip susma hakkımı kullanmak istiyorum. Yapanlardan şikayetçiyim" dedi.
Baba Nihat Aydemir ise sanıklardan şikayetçi olmadığını belirterek, "Bayram namazı mezarlığa gittim. Leyla'nın elinde bir poşet vardı onla birlikte eve bıraktım. Ben başka bir köye gittim. Geldiğimde Yusuf taziye evinin bahçesinde oturuyordu. Ben eşime hazırlanın gidelim dedim. Keşke o köye hiç gitmeseydim. Leyla'yı bulamadık. Sonra her kafadan bir ses çıktı. Leyla orada burada dediler her yere baktık hiçbir yerde yok. Benim şüphelendiğim kişiler Ali K. ve Mehmet K." ifadelerini verdi.
Suçlamaları kabul etmeyip, şahit olarak baba Nihat Aydemir'i gösteren Mehmet Ali Aydemir, ifadesinde şunları söylemişti:
"Benim bu suçla alakam yok en büyük şahidim babası Nihat Aydemir. Beni hamura babası gönderdi. İmamı getir dedi. Musa Aydemir ile hamura gittim. Hamur girişinde kimlik tespiti yapıldı. Benim gittiğim güzergah ile ablamın evinin alakası yok. Ben eniştemi yoldan aldım. Benim çocuğu ablamın evine götürdüm diye atılan iftiralar gerçek değildir. Saadet ablayla ilişkim olduğunu bu yüzden sustuğunu söylüyorlar. Hepsi benim nasıl abimse Saadet benim ablam. Çocuk kaybolduğu zaman biz çay içiyorduk. Ben 4 yıldır köyde anons yapan kişiyim. Okul aile birliği başkanlığı yaptım çocuğum olmadığı halde. Anons yüzünden bile suçladılar."
17 ay sonra tahliye edildi
Dün yapılan tutukluluk değerlendirmesinde mahkeme heyeti, Mehmet Ali Aydemir'in 'mevcut delil durumu, tutuklulukta geçen süre, dosyanın gelmiş olduğu aşama'yı gerekçe göstererek tahliyesine karar verdi. Tutuklandığı günden beri Elazığ'daki yüksek güvenlikli cezaevinde tek kişilik hücrede kalan Mehmet Ali Aydemir, mahkeme kararıyla serbest bırakıldı. Mehmet Ali Aydemir tahliye sonrası bugün sabah köyüne döndü. Dosyanın tek tutuklu sanığı ise Yusuf Aydemir kaldı. - ERZURUM