Ulucanlar Cezaevi Önünde İdam Protestosu
Taş Medreseli Ülkücüler, Ulucanlar Cezaevi'nde 12 Eylül Darbesi'nden sonra idam edilen ülkücü Ali Bülent Oktay'ı andı.
Taş Medreseli Ülkücüler, Ulucanlar Cezaevi'nde 12 Eylül Darbesi'nden sonra idam edilen ülkücü Ali Bülent Oktay'ı andı. Taş Medreseli Ülkücüler Platformu Başkanı Hüseyin Kocabaş, "İktidarı zorla ele geçiren darbeciler, milletten çaldıklarıyla dünyanın en zengin generalleri haline geldi" dedi.
Taş Medreseli Ülkücüler Platformu üyeleri, Ali Bülent Orkan'ın idam edilişinin 31. yıl dönümünde, Ulucanlar Cezaevi'nde anma programı gerçekleştirdi. Programa Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, Taş Medreseli Ülkücüler Platformu Başkanı Kocabaş, merhum Ali Bülent Orkan'ın Ulucanlar Cezaevi'nde birlikte yattığı dava arkadaşları ve çok sayıda platform üyesi katıldı.
Taş Medreseli Ülkücüler Platformu Başkanı Kocabaş, Ulucanlar Cezaevi'ndeki darağacının önünde, Ali Bülent Orkan ve 12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra idam edilen diğer ülkücülerle ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Kocabaş 12 Eylül darbecilerini, ihtilal düzenini baskı ve korkuyla yerleştirmek için sıkıyönetim mahkemelerinde, yalan yanlış kurmaca ifadelerle nice genç fidanın kalemini kırmakla suçladı. Darbecilerin, iktidarı zorla ele geçirip, işkence ve zulümle hükmettiklerini ve milletten çaldıklarıyla dünyanın en zengin generalleri haline geldiklerini ifade eden Kocabaş, "Vatan için, bayrak için, ezan için, ecdadından aldığı sorumluluklarını ve vazifelerini idam sehpalarına yürüme pahasına yapan, Türk-İslam ülküsü sevdalısı şehitlerimizi, bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz" dedi.
Darbeden sonra ülkücülerin haksızlıklara uğradığını, zulümler görüp acılar çektiğini belirten Kocabaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Karanlık, rutubetli ve soğuk zindanlarda, ülkülerimiz sebebiyle bizlere ve ailelerimize yaşatılan azap dolu günler, hakaretler, aşağılamalar, baskılar, fiziki ve psikolojik işkenceler karşısında hiçbir zaman eğilmedik, bükülmedik, çökmedik. Baş verdik ama baş eğmedik. Şehadete giden arkadaşlarımızın ve bizim bu yüce milleti ve devleti sevmekten başka suçlarının ve suçumuzun olmadığını sizlerin huzurunda beyan ediyoruz. Vatan topraklarında yaşayan son ülkücü kalana kadar bu ülkeyi bölmeye kimsenin gücü yetmeyecektir. Zalimlerin adı değişse de, zulüm edenlerin akıbeti değişmeyecektir." - ANKARA