Uluçay: "Rum Tarafı Tek Taraflı Adımlar Atmaya Devam Etmektedir"
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, "Rum kesiminin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgesinde uluslararası şirketlere verdiği lisanslar, yapılmakta olan faaliyetler adanın asli unsuru ve eşit ortağı olan Kıbrıs Türk halkının rızası alınmadığından hukuksuzdur,...
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, "Rum kesiminin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgesinde uluslararası şirketlere verdiği lisanslar, yapılmakta olan faaliyetler adanın asli unsuru ve eşit ortağı olan Kıbrıs Türk halkının rızası alınmadığından hukuksuzdur, hükümsüzdür, barışa hizmet etmemektedir. Kıbrıs Türk halkı hakkına, hukukuna, menfaatlerine sahip çıkmaktan ve bu amaç doğrultusunda siyaset geliştirmek ve gerekli adımları atmaktan imtina etmeyecektir." dedi.
TBMM tarafından düzenlenen ve Anadolu Ajansının "Ev Sahibi Fotoğraf Sağlayıcı/Host Photographer" olarak yer aldığı Türk Dili Konus¸an Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 8. Genel Kurulunda, TÜRKPA'nın 10. kuruluş yıldönümü dolayısıyla "TÜRKPA'nın İlk On Yılı ve Parlamentolar Arası İş Birliğinin Geleceği: İş Birliğine Yeni Yaklaşımlar" başlıklı konferans gerçekleştirildi.
Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Oktay Asadov, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, TÜRKPA'nın uluslararası Türk kültürünün gelişimini ve diğer dost ülkelerle entegrasyonuna yardımcı olduğunu söyledi. Azerbaycan'ın Ermenistan'la yaşadığı sorunun yanı sıra bazı problemlerin bölgesel ve uluslararası korkular yarattığını kaydeden Asadov, bölgede sağlam bir barışın sağlanacağına inandığını ifade etti.
Kazakistan Meclis Başkanı Nurlan Nigmatulin de Türkiye'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kardeş Türk yurdunda kendilerine gösterilen saygı ve yüksek seviyedeki konferans için TBMM Başkanı Binali Yıldırım'a teşekkür etti.
2008 yılında kurulan TÜRKPA'nın, 10. yılını kutlayan Nigmatulin, 10 yılın uzun bir süreç olmadığını ancak Türk ülkelerinin parlamenter asamblelerinin gelişmesi istikametinde önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini söyledi.
Nigmatulin, bu yıllar içinde Türk ülkelerinin birliğini, beraberliğini güçlendirmek yolunda birçok kararlar alındığını ifade ederek, ekonomik, sosyal, kültürel, çevre gibi farklı konularda önemli çalışmalar yapıldığını anlattı.
TÜRKPA'nın kardeş halkları birbirine yaklaştırması konusunda uluslararası çalışmalar da yaptığını dile getiren Nigmatulin, gelecekte de birçok çalışma yapılacağını kaydetti.
"Biz her zaman birlik olalım"
Kırgızistan Meclis Başkanı Dastanbek Cumabekov da 10 sene önce kurulan TÜRKPA'nın önemli başarılar elde ettiğini aktardı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkçe konuşan ülkelerin yanı sıra Müslüman ülkelere yönelik yapılan konuşmalarının herkes tarafından dinlendiğini ve desteklendiğini söyleyen Cumabekov, hızlı bir değişim içinde olan dünyada TÜRKPA'nın varlığını sürdürmesinin önemli bir başarı olduğunu vurguladı.
Cumabekov, Türk devletlerinin Avrupa ve Asya'yı birleştiren güvenilir bir köprü olduğunu belirterek, "Biz her zaman birlik olalım, dünyadaki değişik ölçeklerdeki meselelere bakarken, kendi içimizdeki meseleleri çözelim." dedi.
"İş birliğine açığız"
Gözlemci ülke statüsündeki Macaristan'ın Meclis Başkanı Laszlo Köver de TÜRKPA'nın 10. yıl dönümünü kutlayarak, Macaristan'ın 5 yıl önce TÜRKPA'ya gözlemci olarak katılma talebinde bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin Doğu ile Batı arasında bir köprü vazifesi gördüğünü bildiren Köver, Türkiye ile Macaristan arasında yakın bir ilişki olduğunu söyledi.
Köver, SSCB'nin dağılmasıyla bağımsızlığını ilan eden ülkelerin bağımsızlıklarını tanıdıklarını ve ilişki kurduklarını belirterek, "TÜRKPA ile ilişkilerimizi daha da güçlendirme konusunda istekli olduğumuzu yinelemek istiyorum. Macaristan olarak her zaman daha fazla iş birliğine açığız." diye konuştu.
"Rum tarafı tek taraflı adımlar atmaya devam etmektedir"
Gözlemci ülke statüsündeki KKTC'nin Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay da TÜRKPA'nın Türkçe dilini konuşan geniş bir coğrafyadaki ülkelerin parlamentolarını bir araya getirmek için yola çıktığına işaret ederek dillerin ortak bir gelecek tasavvurun taşıyıcısı olma özelliği bulunduğunu kaydetti.
Hayatın dil olmaksızın icra edilemeyeceğine dikkati çeken Uluçay, Türkçe dilinin böyle bir ortaklık, iş birliği platformu için en ideal değer olduğunu ifade etti.
Kıbrıs sorununa ilişkin bazı sorunları paylaşmak istediğini aktaran Uluçay, şöyle devam etti:
"2004 yılında kapsamlı bir çözüm planı BM'nin adanın iki tarafında eş zamanlı olarak referanduma sunulduğunu, Kıbrıs Türk halkının bu planı kabul ettiğini, Rum halkının ise reddettiği herkesin malumudur. Sorunun devamı, daha da çözümsüz hale gelmesinin müsebbibi Rum tarafı olmasına ve sorunun çözümü için irade gösteren Kıbrıs Türk halkı olması rağmen maalesef cezalandırılan taraf Kıbrıs Türk halkı olmuştur. Tüm olumsuzluklara rağmen çözüm irademizi muhafaza ettiğimizi, sorunları çözmeye kararlı olduğumuzu bir kez daha ifade etmek isterim. Uluslararası camiada Kıbrıs Türk halkına takınılan tavır büyük bir haksızlıktır. Sizlerden ricam ülkelerinizin bu konudaki politikalarını gözden geçirmesi için adım atmanız, inisiyatif kullanmanız." .
Uluçay, geçen yıl BM Genel Sekreteri'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 5'li zirvenin KKTC'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sergilediği uzlaşma ve çözüm gayretlerine rağmen sonuç vermediğini hatırlatarak, sergiledikleri uzlaşı siyasetinin yanıtsız bırakıldığını dile getirdi.
50 yıldır sürmekte olan müzakereleri sonuçlandırmak, adayı barış ve huzura kavuşturmak hususunda Rum tarafının gereken ciddiyeti sergileyemediğini vurgulayan Uluçay, bu tavrın kırılmasının, Rum tarafının aklı selime davet edilmesinin, aynı zamanda bölgesel bir gereklilik olduğunu söyledi.
Uluçay, Rum tarafına statükonun kendilerine sağladığı konforlu alanın sürdürülebilir olmadığının, sergilemekte ısrar ettiği uzlaşmazlık siyasetinin sadece ada için değil bölge için riskler barındırdığının izah edilmesi gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Ucu açık, ilelebet sürecek müzakereler değil sonuç odaklı, kısa, yoğun bir müzakere süreci Kıbrıs sorununu nihayete kavuşturabilir. Yeter ki Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye'nin uzlaşı siyasetine yanıt verilsin, Rum kesimi uzlaşmazlık içeren politikalarını terk etsin. İki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm için gereksinim duyulan hemen tüm teknik ve hukuki müzakere yapılmış bulunmaktadır. Eksik olan siyasi irade, liderlik, cesarettir. Kıbrıs Türk tarafı olarak hazırız. Kıbrıs Adası'nın tüm yer altı ve yer üstü kaynaklarının iki halkın ortak malı olacağı ve birlikte yönetilmesi gerektiği uzun zamandır mutabakat sağlanan bir husustur. Hal böyleyken aklı selim olan, adanın hidrokarbon kaynaklarının birlikte aranması, çıkarılması ve yönetilmesidir. Maalesef bu konuda da Rum tarafı tek taraflı adımlar atmaya devam etmektedir. Bu yaklaşım yeni risklere davetiye çıkarmaktadır. Rum kesiminin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgesinde uluslararası şirketlere verdiği lisanslar, yapılmakta olan faaliyetler adanın aslı unsuru ve eşit ortağı olan Kıbrıs Türk halkının rızası alınmadığından hukuksuzdur, hükümsüzdür, barışa hizmet etmemektedir. Kıbrıs Türk halkı hakkına, hukukuna, menfaatlerine sahip çıkmaktan ve bu amaç doğrultusunda siyaset geliştirmek ve gerekli adımları atmaktan imtina etmeyecektir. Umudum, beklentim ve temennim aklı selimin galip gelmesi, adanın iki halkının iş birliği içinde hareket etmesi."
Konferans
Konferansın başında meclis başkanları aile fotoğrafını imzaladı, TÜRKPA ile ilgili sinevizyon sunuldu.
TBMM Başkanı Binali Yıldırım, dönem başkanlığını Türkiye'ye devreden Kırgızistan'ın Meclis Başkanı Dastanbek Cumabekov'a TÜRKPA liyakat madalyasını taktı.
Konferans kapsamında 3 oturumda 9 konuşmacı sunum yapacak.