Ulusal ve Uluslararası Medya Boyutuyla 15 Temmuz" Konferansı
Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni gazeteci-yazar İbrahim Erdoğan, "Medya yayın politikası ne olursa olsun bütün medya hep birlikte o gece önemli bir mücadele verdik.
Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni gazeteci-yazar İbrahim Erdoğan, "Medya yayın politikası ne olursa olsun bütün medya hep birlikte o gece önemli bir mücadele verdik. Bu zaferde bu mücadelede bizim önemli katkımız olduğunu düşünüyorum" dedi.
Samsun Büyükşehir Belediyesince 15 Temmuz Şehitler Parkı Şehit Ömer Halisdemir Salonu'nda gerçekleştirilen "Ulusal ve Uluslararası Medya Boyutuyla 15 Temmuz" konulu konferansın moderatörlüğünü gazeteci-yazar Süleyman Özışık yaptı, konferansa gazeteci-yazar Nevzat Çiçek, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni gazeteci-yazar İbrahim Erdoğan ve İnternethaber.com Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık konuşmacı olarak katıldı.
Özışık, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlattı.
Darbe girişimi gecesi CNN Türk tarafından yapılan yayına dikkati çeken Özışık, Doğan Grubu'nun darbe girişimine karşı büyük mücadele verdiğini belirtti.
Özışık, internet medyasının medya içinde en sorunlu alan olduğunu, kendilerini bağlayıcı bir yasa bulunmadığını belirterek, "15 Temmuz gecesi görüldü ki internet medyası Allah'a şükürler olsun alnının akıyla mükemmel bir mücadele verdi. O gece yapmış olduğu yayınlarla evet televizyonlar etkiliydi, evet sosyal medya etkiliydi ama bizim etkimiz de hiç azımsanmayacak kadar çok büyüktü." dedi.
Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Erdoğan, ise 15 Temmuz gecesi sosyal medya ve internet yayını üzerinden ciddi bir mücadele verdiklerini kaydetti.
Toplumun bilinçlenmesi ve doğru bilgilenmesi yönünde yayınlar yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, "Toplumun daha da bilinçlenmesi ve mücadele ruhuyla bütünleşmesi için her türlü şeyi malzeme yapıp kullanmaya başladık. Bizim o gece sadece Haber7'yi takip eden, ziyaret eden insan sayısı 7-8 milyonu bulmuştu. Bu mücadelede bu direnişte milletin vatanını kurtarma mücadelesinde internet medyasının katkısı birazcık anlaşılması için bu örneği vermiş oldum ama işin başka ayakları da var." diye konuştu.
Erdoğan, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın olağanüstü bir mücadele verdiğine işaret ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı öncesinde de vatandaşların sokağa çıkmaya başladığını ancak Cumhurbaşkanının çağrısı sonrası milletin akın akın meydanları doldurarak tankların önüne bedenlerini siper ettiğini dile getirdi.
Dünyaya, bir kalkışmanın milletin sinesinde nasıl söndürüleceğini Türk milletinin gösterdiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz böyle bir milletin fertleriyiz. İster gazeteci olalım, ister bürokrat, ister vatandaş ne olursak olalım ama bu mücadeleyi vermek hepimizin boynunun borcuydu. ve biz o mücadeleyi vermiş olduk. Ben 20 yıldan fazla gazeteciyim ama benim hayatımda birçok kırılma noktası var ama o kırılma o gece 15 Temmuz gecesi belkide bir daha benzerini yaşayamayacağımız dünyada da belki birçok gazetecinin yaşamamış olduğu bir deneyimdi. Biz hem sahada hem içeride bu mücadeleyi verdik. Medya yayın politikası ne olursa olsun bütün medya hep birlikte o gece önemli bir mücadele verdik. Bu zaferde bu mücadelede bizim önemli katkımız olduğunu düşünüyorum."
Gazeteci-yazar Nevzat Çiçek de darbenin Türkiye'de iki amaç için yapılmak istendiğine dikkati çekti.
İslam'ın İslam'dan uzaklaştırılarak içinin boşaltılması ve Türkiye'nin iktisadi bağımsızlığını kazanma yolunda attığı adımların engellenmek istendiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Dünyada 1982 yılından beri Amerika ve Batı'nın oluşturduğu paradigma var. 'Biz İslam dünyasına direkt müdahalede bulunduğumuzda bu bize karşıtlık olarak geliyor. Dolayısıyla biz bu paradigmayı değiştirip, İslam dünyasını içeriden şekillendirme yoluna gideceğiz'. 1982 yılından sonra benim 35 ülkedeki incelemelerden sonra oluşturduğum bir tez geliştiriyorlar. O tezin özü de şu; 'Avrupa'da 30 yıldır din savaşları yaşandı. Mezhep savaşları yaşandı. 100 yıllık savaşlar yaşandı. Bunun neticesinde Avrupa kiliseye hapsedilmiş bir din gerçekliğiyle karşı karşıya kaldı. Burada seküler bir dinle mutabakata vardı. Biz bunu İslam coğrafyası içerisinde uygulayabilir miyiz', noktasından hareket ediyorlar. Mezhebe karşı mezhep, coğrafyaya karşı coğrafya, ırka karşı ırk ve radikal İslam'a karşı ılımlı İslam. Şu an İslam coğrafyasının geneline bakın bu dört adım dışında herhangi bir çatışma alını yok."
Konferansa Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Yavuz, Baro Başkanı Kerami Gürbüz, ilçe belediye başkanları, daire müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.