Uluslararası Eğitimde Değişim ve Yeni Yönelimler Sempozyumu
"Uluslararası Eğitimde Değişim ve Yeni Yönelimler Sempozyumu " 22 Kasım Cuma günü yapılan törenle başladı.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans Salonunda"Uluslararası Eğitimde Değişim ve Yeni Yönelimler Sempozyumu"22 Kasım Cuma günü yapılan törenle başladı. 22 - 24 Kasım 2013 tarihlerinde gerçekleşecek ve 500 katılımcının yer aldığı aynı anda 15 salonda 60 eş zamanlı oturumun yapılacağı bu Sempozyumda 320 bildiri gerçekleştirilecek. İngiltere, İsveç, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, Azerbaycan, Endonezya, Kırgızistan, Kazakistan, Bosna Hersek başta olmak üzere bir çok ülkeden akademisyen ve eğitimcinin katıldığı "Uluslararası Eğitimde Değişim ve Yeni Yönelimler Sempozyumu" eğitimde yeni yönelimler konusunda dünyada ve ülkemizde öne çıkan gelişmelerin, akademisyenler, eğitim yöneticileri, öğretmenler, eğitim uzmanları ve öğretmen adayları tarafından tartışıldığı bir platform olmayı amaçlıyor.
Sempozyumun açılışına: Konya Valisi Muammer Erol, Karaman Valisi Murat Koca, Konya Milletvekili Cem Zorlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın ve Prof. Dr. Tahir Yüksek, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Murat Sünbül, Ermenek Kaymakamı Eyüp Güngör, Ermenek Belediye Başkanı, Selçuk Ecza Bölge Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Sonay Gürgen, çok sayıda akademisyen ve eğitimci, basın mensupları ve öğrenciler katıldı.
Necmettin Erbakan Üniversitesi ve Ahmet-Nezahat Keleşoğlu Eğitim Vakfı'nın tanıtım sinevizyon gösterimi sonrası, NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Orkestrasının canlı müzik dinletisi gerçekleşti. Daha sonra protokol konuşmalarına geçildi.
Açılış konuşmasında Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker: "Eğer ülkemizin hedeflerinde insanlığın güzel günler beklentisi ve umutları varsa bu umutların gerçekleşmesi ancak eğitimdeki başarımızla mümkündür. Eğitimde koyacağımız performans çocuklarımız, torunlarımız ve ülkemizin geleceği için bir umut ışığı olacak. Bu anlamda sempozyumda emeği geçen tüm organizasyon heyetine ve özellikle Ahmet - Nezahat Keleşoğlu Eğitim Vakfı'na teşekkürlerimi sunuyorum. Katılımlarından dolayı gerek bizim öğrencilerimize gerekse yurt dışından gelen öğrenciler ve öğretim üyeleri ve dekanlar konseyine başarılar diliyorum. Güzel bir sempozyum dileğiyle hepinize saygılarımı sunuyorum." dedi.
Konya Milletvekili Cem Zorlu: "Kendimi hep ait hissettiğim bu Üniversitede böyle çok güzel uluslararası düzeyde sempozyumun yapılması beni gerçekten çok sevindirdi. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Vaktim olsa da bütün oturumlara girebilsem. Eğitim sürekli değişiyor, yeni tespitler var bu konuda. Bunları öğrenmek lazım ve mümkünse uygulamak gerekir. Eğitim açısından önemli bir soruna parmak basmak istiyorum. Meşhur İranlı düşünür Ali Şeriati derki: "Öğrenciler sınıfı geçer ama öğretmenler hep sınıfta kalır." Ülkemiz eğitiminin çok acı bir tablosu; öğretmenlerimizin kendilerini yenilememesi. Nasıl öğrenciler yeni bilgiler alıyorsa öğretmenler de mezun olup öğretmenliğe başladıktan sonraki süreçte kitapları kapatmayıp öğrencilerle birlikte sürekli kendilerini yenileyen bir hayatın içerisinde yer almalılar. İnşallah bu sempozyum verimli geçecek. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum." dedi.
Açılış konuşmalarının ardından panele geçildi. Panelde ilk söz alan panelist Dekanlar Konseyi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bahar: "Okulöncesi, ilköğretim ve ortaöğretime öğretmen yetiştirme işini eğitim fakülteleri yapmalıdır. Bu bizim üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve en çok vurguladığımız nokta. Çünkü zaten adı eğitim fakültesi. Türkiye'de bir çok tartışmanın öğretmen yetiştirmeyle, pedagojik formasyon, fen-edebiyat ve eğitim fakülteleriyle ilgili olduğunu biliyoruz. Biz bu tartışmaların bir ölçüde yersiz olduğunu düşünüyoruz. Çünkü eğitim fakültelerinin esas misyonu nitelikli öğretmen yetiştirmek. Bir diğer konu ülkedeki eğitim fakülteleri eğitim ihtiyacı fazlasıyla karşılamaktadır. Öte yandan yeni açılmış henüz faal olmayan onlarca fakülte vardır. Bu fakültelerin aktif hale gelmesiyle ihtiyaç fazlası öğretmenlerin sayısı iyice artacak. Mümkün olduğunca yeni eğitim fakültelerinin açılmamasına yönelik bir tavsiye kararında bulunduk. Biz tüm dekanlar olarak öğretmen açığı olmayan alanlarda ikinci öğretimlerin kapatılmasına yönelik bir öneride bulunmuştuk. Amacımız eğitimde kaliteyi arttırmaktır." şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Panelist Prof. Dr. Mustafa Safran: "Dünyanın hiçbir yerinde gemi tamirini limana çekip yapamazsınız. Gemiyi açık denizde onaracaksınız. Sosyal hayatı durduramazsınız, eğitimi durduramazsınız, hukuku askıya alamazsınız. Dolayısıyla gemiyi limanda herkes tamir eder. Mühim olan gemiyi açık denizde onarmak. Bana göre Türkiye'deki gelecek on yıldaki en büyük eğitimsel sorunlardan biri öğretmen yetiştirme ve öğretmen istihdamı.1996 yılında sınıf öğretmeni açığı oldu. O dönemde ziraatçı, veteriner gibi farklı fakültelerden mezun ne kadar kişi varsa öğretmen olarak atandı. Onlardan bir kısmı ciddi anlamda öğretmen oldu. Fakat büyük çoğunluğu ideal anlamda nitelikli öğretmen olma noktasında beklenen sonucu veremedi. Ve sonra bütün eğitim fakültelerine yüklenildi. Bütün alanları doldurduk ve 2000 yılına geldiğimizde çok sayıda mezun vermeye başladık. Bütün bunlar yan yana gelirken Türkiye'de bir kavga başladı. Fen-edebiyat ve eğitim fakülteleri arasında öğretmeni biz yetiştiririz çekişmesi ortaya çıktı." dedi. Prof. Dr. Mustafa Safran konuşmasının devamında eğitim fakülteleri ve fen-edebiyat fakülteleri mezunlarının KPSS alan sınavı başarı durumlarını karşılaştırmalı grafiklerle açıkladı.
Eğitim Fakültelerinde Yeni Yönelimler ve Ortaöğretime öğretmen yetiştirme konulu konuşmasında Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ali Murat Sünbül: "Eğitimciler masa başında oturarak sorunlara çözüm getiremezler. okullara gidip öğrenci ve öğretmenlerle etkileşime geçmeleri gerekir. En mükemmel bilgi ve bulgulara okullara giderek ulaşabiliriz. Eğitim fakültelerinin ortaöğretime öğretmen yetiştirme kararının durdurulması bir günde ortaya çıkan bir karar ve eğitim fakültelerini tamamen alt üst eden bir karar oldu. Öğrenci sayıları bakımından fen-edebiyat ve eğitim fakülteleri karşılaştırıldığında fen-edebiyat fakültesi öğrenci sayısı eğitim fakültelerinden çok fazla. Fakat önemli olan nicelik artışı değil eğitimin nitelik artışıdır." dedi.
Program sonunda panelistlere plaket takdim edildi.Sempozyum öğleden sonra paralel oturumlarla devam etti. Sempozyum 23 kasım cumartesi günü yapılacak oturumların ardından 24 kasım Pazar günü gerçekleştirilecek olan değerlendirme toplantılarıyla tamamlanacak.
Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker, protokol konuşmalarının ardından, TRT Haber ve KON TV muhabirlerine sempozyum hakkında röportaj verdi.
