Uluslararası Rabia Platformu Genel Koordinatörü İşbilir Açıklaması
Uluslararası Rabia Platformu Genel Koordinatörü Cihangir İşbilir, "Türkiye, 'şeytan üçgeni' gibi olan PKK, DEAŞ ve Haşdi Şabi terör örgütlerinin bölgeye verdikleri zararı minimize etmeye çalışıyor.
VEDAT YÜCEBAŞ - Uluslararası Rabia Platformu Genel Koordinatörü Cihangir İşbilir, " Türkiye, 'şeytan üçgeni' gibi olan PKK, DEAŞ ve Haşdi Şabi terör örgütlerinin bölgeye verdikleri zararı minimize etmeye çalışıyor." dedi.
İşbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fırat ve Dicle arasındaki bölgenin tarihin en büyük hesaplaşmalarından birine sahne olduğunu söyledi.
Başarılı Fırat Kalkanı Harekatı'nın, küresel aktörlerin bölgeyi terörize etme oyunlarını boşa çıkardığı gibi Suriyeli muhaliflerin başlattığı Büyük Halep Operasyonu'nun sonucunun da Irak ve Suriye'deki gelişmeleri derinden etkileyebileceğine işaret eden İşbilir, " Türkiye, şeytan üçgeni gibi olan PKK, DEAŞ ve Haşdi Şabi terör örgütlerinin bölgeye verdikleri zararı minimize etmeye çalışıyor. Bu noktada korkutan senaryo, bölgede bir mezhep savaşının çıkmasıdır. Büyük Halep Operasyonu'nun başarısı ve Musul'u Kurtarma Harekatı'nın Türkiye'nin istediği gibi yerel dinamikler dikkate alınarak yapılması, muhtemel mezhep savaşını önleyecek yegane unsurdur." diye konuştu.
İşbilir, Türk medyası ve sivil toplum kuruluşlarının Türkiye'nin bu politikasını destekleyecek yayınlar ve organizasyonlar yapması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Suriye krizinin başından beri kamuoyunu yanlış yönlendirerek terörizmle İslam'ı ve hatta terörizmle Sünni İslam'ı yan yana kullanan lobilerin etkisiz kılınması, ancak Şii terör örgütlerinin DEAŞ'ı aratmayacak vahşetinin bilinmesiyle mümkündür. Bölge halklarının farklı mezheplerle ilgili bir sorunu yoktur, fakat mezhebi siyasi amaçlarına ulaşmak için araç haline getiren aktörler bulunuyor. Bu aktörlerin başında da İran ve mevcut Irak hükümeti gelmektedir. Eğer bu politik tavrı sürdürmeye devam ederlerse bölge uzun yıllar içinden çıkamayacağı bir kaosa sürüklenebilir."
Türkiye'nin kırmızı çizgileri
Musul cephesinden gelen son haberlerin, Türkiye'nin endişelerini haklı çıkaracak mahiyette olduğuna işaret eden İşbilir, "Korkulan senaryo olan mezhep çatışmasını çıkarmak için Irak merkezi ordusu, İran Haşdi Şabi, Sünnilere yönelik kanlı operasyonlara hazırlanıyor. Bu, Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin aşılmaya başlaması demektir. Türkiye bu durumda Suriye'de olduğu gibi Irak'ta da inisiyatif alarak terör şeytan üçgeniyle bizzat mücadele etme yolunu seçebilir." görüşünü dile getirdi.
İşbilir, gerek Halep gerekse Musul'da çatışmaların şiddetlenmesi, terör sarmalının derinleşmesi sebebiyle kitlesel göç hareketinin her an başlayabileceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Yaklaşan kış şartları da düşünüldüğünde büyük bir insani krizin kapıda olduğunu söyleyebiliriz. O yüzden insani yardım kurumlarımızın Suriye ve Irak'taki kardeşlerimiz için şimdiden insani yardım çalışmalarına başlamaları zaruridir. Nitekim bir kısmı bu bölgelere yönelik hazırlıklarına şimdiden başladılar. Bu süreçte Türkiye'yi güçlü kılan, terör şebekesinin 4'üncü ayağı olan FETÖ'nün 15 Temmuz sonrası zayıflamasıdır. Türkiye bu avantajını kullanarak iç güvenliğini geçmişe kıyasla çok daha güçlü bir şekilde sağlarken, sınırlarının ve sınır ötesinin de güvenliği için güçlü adımlar atmaktadır. Bu hayati kavşakta tüm sivil toplum kuruluşlarının birlik ve beraberlik içinde Türkiye'nin bu adımlarına destek olması gerekmektedir. Tüm üyelerimizi, gönüllülerimizi 'tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet' anlayışı etrafında hareket etmeye davet ediyoruz."