Uluslararası Türk Akademisi, İlteriş Kutluğ Kağan Yazıtı'nın ön okumasını açıkladı
Kazı çalışmaları Yazıtın incelenmesi Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali'nin açıklaması - Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali: "Yazıttaki ifadeler aynı Kül Tigin ve Bilge Kağan'daki sözler gibi ama birinci ağızdan yani İlteriş Kutluğ Kağan tarafından söylendiği...
Kazı çalışmaları
Yazıtın incelenmesi
Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali'nin açıklaması - Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Darhan Kıdırali:
"Yazıttaki ifadeler aynı Kül Tigin ve Bilge Kağan'daki sözler gibi ama birinci ağızdan yani İlteriş Kutluğ Kağan tarafından söylendiği için (Türk yazı tarihini) daha da ileriye götürmektedir"
NUR SULTAN (AA) – Merkezi Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da yer alan Uluslararası Türk Akademisi (TWESCO), Moğolistan'ın Ötüken bölgesinde yürüttükleri bilimsel kazı çalışmaları sonucunda keşfedilen İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu ve Bilge Kağan ile Kül Tigin'in babası İlteriş Kutluğ Kağan'ın 7. yüzyıla ait yazıtının ön okumasını paylaştı.
Akademi Başkanı Darhan Kıdırali'nin sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımına göre, 70 santimetre yüksekliğe ve 19 santimetre genişliğe sahip yazıtın her iki tarafında da metin yer alıyor.
Yazıtın ön tarafında bulunan 19 satırın henüz 12 satırı okunabildi. Bunlar sırasıyla "inek yılının dokuzuncu ayı", "tanrı oğlu", "Kutlug Kağan: Türk", "erkek çocuklarım, köz", "bizim güzel", "etdim: bizim yabancı erler", "yerde", "tümen: on bin", "işimi gücümü ver", "tayin ettim (unvan verdim)", "tamamı eşitti" kelimelerinden oluşuyor.
Kıdırali, Moğolistan dönüşü AA muhabirine yaptığı açıklamada, henüz sadece yazıtın ön okumasını paylaştıklarını, en kısa zamanda metnin tamamını yayımlayacaklarını söyledi.
İlteriş Kutluğ Kağan Yazıtı, Türk yazı tarihini daha ileriye götürüyor
İlteriş Kutluğ Kağan'ın 7. yüzyıla ait yazıtının, oğulları Kül Tigin ile Bilge Kağan anıtlarına benzediğini kaydeden Kıdırali, "Burada ejderha, kurt başı karışımı mitolojik varlıklar, resimler ve Türk ve Soğd yazısı bulundu." dedi.
Kıdırali, bu yazıt taşının Türk yazı tarihi için önemli bir keşif olduğunun altını çizerek "Yazıttaki ifadeler aynı Kül Tigin ve Bilge Kağan'daki sözler gibi ama birinci ağızdan yani İlteriş Kutluğ Kağan tarafından söylendiği için (Türk yazı tarihini) daha da ileriye götürmektedir." değerlendirmesini yaptı.
Geniş bir arazide bulunan İlteriş Kağan külliyesinin, zamanında düşmanları tarafından tahrip edildiği bilgisini paylaşan Kıdırali, "Etrafında 51 balbal taş bulundu ama kafataslarını kırmışlar. Hatta yazıtı (İlteriş Kutluğ Kağan yazıtı) bile ortasından bölmüşler." ifadesini kullandı.
Kıdırali, daha önce bulunan Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının dikili olarak keşfedildiğini belirterek "Bu yazıt, toprak altından çıkarıldı." diye konuştu.
Ayrıca bugüne kadar bu gibi tarihi eserlerin genellikle Avrupalı bilim insanları tarafından gün yüzüne çıkarıldığına işaret eden Kıdırali, "Bu ilk defa Türk dünyasına kısmet oldu. Bunun için çok mutluyuz." dedi.
"Türk" adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı
Uluslararası Türk Akademisi ile Moğol Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü iş birliğinde Moğolistan'ın Ötüken bölgesinde yürütülen bilimsel kazı çalışmaları sonucunda Göktürk Devleti'nin hükümdarları Bilge Kağan ile Kül Tigin'in babası İlteriş Kutluğ Kağan'ın külliyesi ile yazıtı keşfedilmişti.
Ötüken bölgesindeki Nomgon Ovası'nda batıdan doğuya oval bir biçimde inşa edilen külliyenin toplam 49 metrekare alandan oluştuğu ve etrafında Aşina ailesine ait sembollerin yer aldığı 51 adet balbal taş ile İkinci Doğu Göktürk Kağanlığı'nın kurucusu ve Bilge Kağan ile Kül Tigin'in babası İlteriş Kutluğ Kağan'ın 7. yüzyıla ait yazıtının da keşfedildiği duyurulmuştu.
Söz konusu anıt, "Türk" adının ilk kez geçtiği Göktürk döneminin en eski yazılı anıtı olarak değerlendiriliyor.