Ümit Gülbüz Ceylan, Filistin'e Dikkat Çekti
Yazar Ümit Gülbüz Ceylan, Üsküdar'da düzenlenen söyleşide, Filistin'deki son durumu ve Osmanlı'nın tarihsel rolünü ele aldı. Ceylan, Siyonizm'in adaletsiz ilişkilerine dikkat çekerken, Türklerin tarihsel sorumluluklarına vurgu yaptı.
Gazeteci, yazar Ümit Gülbüz Ceylan, Üsküdar Abbara Kahve'de düzenlenen "Filistin ile Kalbi İletişim Kurmak" söyleşisinde kitapseverlerle bir araya geldi.
Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık (KDY) tarafından yayınlanan "Kalbi İletişim" kitabına imza atan Ceylan, Filistin'in 5 asır boyunca Osmanlı idaresinde bulunduğunu vurgulayarak, Osmanlı'nın Filistin'i gönül coğrafyasının bir parçası kabul ettiği için bunun mümkün olduğunu dile getirdi.
Osmanlı'nın "işgal" değil "adalet" temeliyle hareket ettiğinin altını çizen Ceylan, "Osmanlı'nın ruhunda sömürgecilik yoktur. Fethettiği yerleri ganimet olarak görmez. Oradaki insanlar, Osmanlı'ya gönülleriyle ram olmuştur. Osmanlı, idaresindeki beldelerdeki heterojenliği gözeterek dengeyi bozmadan bir yönetim geliştirmişti. Onlar, kimseyi asimile etmemiştir." dedi.
"Siyonist zihniyet, kendileri dışında kimseyi insan olarak görmeyen sapkın bir ırkçılıktır"
Ceylan, İsrail'in yürüttüğü saldırıların ardındaki zihniyetin dikkatli şekilde ele alınması gerektiğine işaret ederek, "7 Ekim'deki işgal, bir Haçlı ve siyonist saldırıdır. Kudüs, sadece Müslümanlar için değil, diğer dinler için de önemli bir merkezdir ve Müslümanlar orada bu dengeyi gözeterek var olmuştu. Oysa siyonist bakış, adaletten ve ahlaktan uzak hareket ederek, hiçbir dengeyi gözetmeden bir işgal politikası yürütmekte. Filistin'deki mücadele ve verilen savaş bu zihniyete karşı yapılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Siyonizmin 1800'lerin başında Doğu Avrupa'da oldukça kuvvetli bir hareket olarak ortaya çıktığını aktaran Ceylan, şu bilgileri verdi:
"Abdülhamit Han, İngilizlerin, Osmanlı'nın borçları karşılığında toprak satma talebini reddetmişti. Fakat İttihat ve Terakki yönetimi bu iradeyi gösteremedi. Osmanlı'nın son dönemlerinde ulusçuluk hareketi ortaya çıkmıştır. Siyonizm de bu hareketlerden birisidir. Uzunca bir dönem siyonizmi Osmanlı'yı yıkmaya çalışan hareketler arasında görmemiz engellenmiştir. Siyonist zihniyet, kendileri dışında kimseyi insan olarak görmeyen sapkın bir ırkçılıktır. Onların dışında kimsenin yaşama hakkı yoktur."
"Cenabıhak, Filistinli kardeşlerimizin eliyle bizi uyandırmaya çalışıyor"
Ümit Gülbüz Ceylan, Filistin'de 7 Ekim'den beri büyük bir soykırım yapıldığını ve siyonist ideolojinin sahip olduğu adaletsiz halin bütün çıplaklığıyla ifşa olduğunu söyledi.
Türklüğün, ırkçılığı değil insanlığı ve aklı yücelten bir medeniyet tasavvuru olduğunun altını çizen Ceylan, "Türkler, adalet ve asalet üzerinde ilerlemiştir. Sancağımızın yükseldiği her yer adaletin gittiği bir merkezdir. Bugün bizim orada ne işimiz var diye soranlar, Türklüğün gerçek halini anlamayanlardır. Artık sahne bizi, Türkleri çağırmaktadır." diye konuştu.
Yazar Ceylan, kalbi iletişimi diri tutarak, gönül köprülerini kurmak gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Filistin, bugün mazlum halkların bayraktarlığını yapmaktadır. Bizi gönül coğrafyamızdan koparmaya çalışan bakışa karşı teyakkuz halinde olmalıyız. Siyonist zihniyetle her alanda korkmadan yüzleşmemiz gerekmektedir. 2,5 asırdır yürütülmeye çalışılan, bize kendimizi unutturma politikalarına artık 'dur' demeliyiz. Cenabıhak, Filistinli kardeşlerimizin eliyle bizi uyandırmaya çalışıyor."
Gazeteci ve karikatürist Mehmet Akyıl'ın Filistin'le ilgili eserlerine de yer verilen söyleşi, katılımcıların soru cevaplarıyla sona erdi.