Unıtwın/unesco Kürsüleri 3. İstişare Toplantısı
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Türkiye'nin kuzey dengesizliğinin güney lehine değişmesi için çaba harcayan adil yaklaşımlı ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Biz sömürü düzeni kurmadık ve başka ülkeleri işgale yönelik girişimimiz olmadı.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, Türkiye'nin kuzey dengesizliğinin güney lehine değişmesi için çaba harcayan adil yaklaşımlı ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Biz sömürü düzeni kurmadık ve başka ülkeleri işgale yönelik girişimimiz olmadı." dedi.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu tarafından, ilki 2015, ikincisi 2016 yılında gerçekleştirilen UNITWIN Ağları/UNESCO Kürsüleri İstişare Toplantılarının üçüncüsü Holiday Inn Ankara Oteli'nde düzenlendi. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), konferansın, kürsülerin kendi aralarında ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu ile iş birliği imkanlarının güçlendirilmesi ve kürsü kurma girişiminde bulunan üniversitelerle deneyim paylaşımında bulunulmasını amaçladığını bildirdi.
Oğuz, açılışta yaptığı konuşmada, UNESCO'nun 5 Eylül 1991 yılında UNITWIN ağları (Üniversite Eşleştirme) ve kürsüleri kurma kararı aldığını ve 1992 yılında ağlar ve kürsülerin kurulmaya başlandığını, toplantının bu çerçevede düzenlediğini kaydetti. Oğuz, "Dünya genelinde 116 ülkede 680 kürsü ve 20 ülkede 44 adet UNITWIN ağı bulunmaktadır. Bu 680 kürsüden 10'u Türkiye'de ve 44 UNITWIN ağından birine ise entegre kurumumuz bulunmaktadır." şeklinde konuştu.
Ekonomik refah ve bilgi toplumlarının çoğunlukla kuzeyde toplandığını ve güneyin bundan faydalanamadığını dile getiren Oğuz, bu kürsü ve ağların dünyanın dengesini sağlamayı amaçladığını vurguladı. Oğuz, "Türkiye olarak kuzey dengesizliğinin güney lehine değişmesi için çaba harcayan adil yaklaşımlı ülkelerden biriyiz. Biz sömürü düzeni kurmadık ve başka ülkeleri işgale yönelik girişimimiz olmadı." ifadesini kullandı.
Oğuz, Osmanlı Devleti'nin de göz önüne alındığında Türkiye'nin vahşi kapitalizmin bir parçası olmadığına ve bunun dünyada Türkiye'ye karşı olumlu bir bakış açısı sağladığına işaret etti. Türkiye'nin kuzey-güney arasında köprü rolüne devam etmesi gerektiğine dikkati çeken Prof. Oğuz, "Olumlu tarihsel referanslarımızı olumlu gelecek inşası için kullanabiliriz. Bu özellikle son dönemde Afrika'da yaptığımız iş birliği ve çalışmalar açısından olumlu sonuçlar getiriyor." dedi.
Son üç yılda üç olan kürsü sayılarını 10'a çıkardıklarını ayrıca bu yıl Türkiye Milli Komisyonunun üç kürsü daha kurma işlemini incelediğini ve karşılıklı mutabakatın sağlandığını belirten Oğuz, kasıma kadar bu üç kürsünün kurulma işleminin tamamlanmış olacağını söyledi.
Oğuz, UNESCO'nun yeni bir yapılanmaya gideceğini, bu çerçevede kasım ayında genel direktörlük seçimi olacağını ve yeni bir programın gelebileceğini anlattı. UNESCO'nun BM'nin, ayrıcalıklı oyun kullanılmadığı, eşitlikçi bir kuruluş olduğunu ifade eden Oğuz, bu açıdan Türkiye'nin kendisini bu çatı altında daha iyi anlatabildiğini aktardı.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Adnan Boyacı, üniversiteler ile UNESCO'nun birlikte çalıştığını ve UNITWIN ağı ile UNESCO kürsülerinin buna katkı sağladığını vurgulayarak, bu iş birliğinin devamını umduğunu sözlerine ekledi.
