Üniversite adaylarına son tercih dönemi için tavsiyeler
Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, üniversite tercih sürecinin son dönemecine girilirken aday öğrencilere tavsiyelerde bulundular.
Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, üniversite tercih sürecinin son dönemecine girilirken aday öğrencilere tavsiyelerde bulundular. Merak edilen soruları yanıtlayan akademisyenler, hem üniversite tercih döneminde hem de hayat boyunca adaylara rehberlik edecek bilgiler paylaştılar.
Programda öncelikle İngilizce öğrenimi konusuna değinen Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Her şeyin yerlisi millisi olur ama üniversitenin olmaz. Üniversitenin üniversiter olması lazım. Bilim nasıl kimseye hasredilemez ise ilim herkesin ortak malı ise üniversite de dünyaya açık olmalı" diyerek uluslararasılaşma vurgusu yaptı. Eğitimde uluslararasılaşmanın ikili iş birlikleri, uluslararası öğrenciler ve akademisyenlerin varlığıyla sağlanabileceğini belirten Prof. Dr. Erhan, "Bir de uluslararası paydaşlarca kullanılacak ortak bir dil olmalı. Bu, günümüzde İngilizcedir" diye konuştu.
"EVRENSEL PAYDAŞLARLA İLETİŞİM İÇİN DİL ÖNEMLİ"
Fark yaratanların üniversitelerinde İngilizceyi eğitim dili olarak benimsemiş kurumlar olduğunu belirten Prof. Dr. Erhan, "Evrensel paydaşlar arasında iletişimin sağlanması için yabancı dil önemli. Bugün mezun olan öğrencilerimizden beklenen sadece kendi ülkesinde değil dünyada aranan ve işe girebilen bir insan olabilmesi. Sonuçta bir ülke içindeki iş imkanları sınırlı ama dünyada değil. Siz eğer İngilizce diline hakimseniz, derslerinizi bu dilde aldıysanız, uluslararası bir ortamı teneffüs etmişseniz, Erasmus ya da ikili anlaşmalarla bir döneminizi yurt dışında geçirdiyseniz, oradaki ağın bir parçası haline geldiyseniz mezun olduğunuzda endişe etmenizi gerektirecek hiçbir şey yok demektir. Dünyanın her yerinde işe girip aranan insan olursunuz" açıklamasını yaptı.
"FARKLI METOT İŞLİYORUZ"
Amerikan üniversitelerini dünyada zirveye çıkaranın 'network', bir ağ oluşturma ve ona aktif olarak dahil olma olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan, "Meşhur bir laf vardır. 'I am not working, I am networking' Tabii ki çalışma çok önemli ama bir network oluşturma günümüzde her şeyden önemli hale geldi" ifadelerini kullandı.
Dil eğitiminde Üniversite olarak farklı bir metot işlediklerini belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Biz temel eğitimi verip, B1 ya da B2 seviyesine getirdikten sonra örneğin fen alanında ise o alana göre özelleştirilmiş İngilizce ile devam ediliyor. Yani Tıp, Eczacılık, Diş hekimliği için ayrı, Sosyal Bilimler alanı için de yine ona göre biçimlendirilmiş İngilizce eğitimi veriyoruz. Böylece öğrenciler hazırlık sınıfı sürecinde alanlarının terminolojilerine de hakim oluyorlar" dedi.
"INSPİRE FUTURE BURSUMUZA 40.000 KİŞİ İLGİ GÖSTERDİ"
Altınbaş Üniversitesi'nde izledikleri dil eğitimi metodolojisinin örnek teşkil ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Kasım Han da "Öğrencilerin İngilizce eğitimini kendi gereklilikleri çerçevesinde alıyor olmaları önemli. Bu arada bu sene ilk defa uyguladığımız Inspire Future bursumuza 40.000 kişi ilgi gösterdi. Rehber öğretmenlerimiz ve Akademisyenlerimiz başvuruları tek tek değerlendirdiler. Elemeleri geçenlere, YÖK bursuna ilaveten vakıf üniversitesi olma sorumluluğumuzu yerine getirerek yüzde 20'ye varan ek burslar verdik" dedi.
"ÖĞRENCİLERLE SEÇMEK İSTEDİKLERİ BÖLÜM HOCALARINI BULUŞTURUYORUZ"
Öğrencilerin hayatlarının yönünü belirleyecekleri, önemli bir karar verecekleri bir dönem içerisinde olduklarını belirten Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, "20 Ağustos'a kadar bizler kampüslerimizdeyiz. Teknoloji kampüsümüz Mahmutbey'de, Bakırköy'de Sağlık Bilimleri ve Gayrettepe'de de Sosyal Bilimler kampüslerimiz var. Hocalarımızın kapıları da açık. Seçmek istedikleri bölümlerin hocalarıyla aday öğrencilerimizi karşı karşıya getiriyoruz. Bu süreçte aday öğrenciler hem rehberlik hizmetinden hem de bölümlere ilişkinde akademisyenlerin görüşlerinden yararlanabilirler" diye konuştu.
"SADECE KENDİ ÖĞRENCİLERİMİZE DEĞİL TÜMÜNE YARDIMCI OLDUK"
Üniversite olarak adaylara karşı kendi üzerlerine düşen sorumluluklar olduğunu belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan da "Sizin öncülüğünüzde burada bir dönüşüm yaptık. Orta Öğretime Destek Birimi kurduk. Biz sadece üniversitemizi tercih edecek öğrencilere değil bütün öğrencilere meslek seçimi, alan seçimi ve motivasyon gibi konularda destek olduk. Bir avuç rehber öğretmenle başladığımız bu süreçte, İstanbul İl Mili Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile 2500 öğretmen ile büyük bir toplantı yaptık. Bugün baktığımızda 9000'e yakın öğretmene eğitim verildiğini görüyoruz. Biz ortaöğretimde başarılı öğrencilerimizin iyi üniversitelere yerleşmelerini istiyoruz. Kendilerine iyi bir gelecek verecek olan üniversitelere kanalize edilmelerini önemsiyoruz. Kendimize bunu misyon edindik" ifadelerini kullandı.
"ÜCRETSİZ ŞEKİLDE DERSLERE KATILABİLİRLER"
Prof. Dr. Çağrı Erhan, şunları söyledi:
"Mezun öğrencimizin Lisansüstü eğitimde indirimi devam ediyor. Tüm mezunlarımıza verdiğimiz mezun kartı sayesinde dünyanın neresinde işe girerse girsin otel indirimlerinden sağlık indirimlerine kadar pek çok avantajın sahibi oluyor. Ayrıca, mezun olduktan sonra mesleği ile ilgili müfredat yeniliklerini öğrenmek için geri gelebilir, hocası ile görüşüp ücretsiz bir şekilde derslere katılabilir. Örneğin Hukuk eğitimi buna güzel bir örnek. 5 yıl içinde Anayasa değişti, mahkemeler değişti, yeni bir sisteme geçildi. Bu bilgilerini güncelleyebilir. Mezunlarımıza ömür boyu bu hakkı sunuyoruz. Bu çok büyük bir avantaj. Bu çağdaş yüksek öğretim kurumları kalibresinin verebileceği bir hizmet."
"CO-OP YAPAN ÖĞRENCİLERİMİZ FİRMALARINDAN TEKLİFLER ALIYOR"
Öğrencilerin iş dünyasına hazırlanması ve bir işe yerleşmeleri konusunda Co-Op programlarıyla önemli avantajlar sunduklarını da belirten Prof. Dr. Çağrı Erhan, "Co-Op programlarımızın klasik yaz stajından farkı var. Yaz stajları 1 ay sürüyor. Zorunluluk olduğu için de işveren açısından çay getir, fotokopi çek seviyesinde kalıyor. Halbuki biz bunu bir dönem devam edecek şekilde eğitimin bir parçası haline getirdik. Hangi fakültede olursa olsun öğrencimiz mezun olduktan sonra gireceği alanın pratiğini çok iyi tanıyabilsin istiyoruz. İş dünyasına daha öğrenci iken nüfuz etsin. Co-Op yapan öğrencilerimizin çoğu staj yaptıkları firmalardan iş teklifleri aldı. ya da bu staj döneminde aslında seçtiği alanın kendisine uygun olmadığına da karar verebiliyor. Bu durumda başka bir ana dal seçme gibi kararları da zamanında verebiliyor" şeklinde konuştu.