Sakarya'da Üniversiteye Okulda Hazırlanıyorlar
Sakarya'da faaliyet gösteren özel lisede eğitim gören öğrenciler, 6+1 eğitim modeliyle hafta sonları etüt yaparak üniversiteye hazırlanıyor.
Sakarya'da faaliyet gösteren özel lisede eğitim gören öğrenciler, "6+1 eğitim modeliyle" hafta sonları etüt yaparak üniversiteye hazırlanıyor.
Adabilim Okulları Genel Müdürü Ahmet Özen, dershanelerin Türk eğitim sisteminin 25 yıldır değişmez gerçeği olduğunu ancak "6+1 eğitim modeliyle" en çok ihtiyaç duyulan son sınıfta bile öğrencilerinin dershaneye gitmediğini söyledi.
Geliştirdikleri modelle öğrencilerin üniversiteyi çok rahat kazanacağını ifade eden Özen, özveriyle hazırlanacak programlarla öğrencilere sıkmadan hayatlarını şekillendirme fırsatı verilebileceğini vurguladı.
Öğrencilerin dershaneyle okul arasına sıkıştırılmasının yanlış olduğunu aktaran Özen, şöyle devam etti:
"Geliştirdiğimiz sistemle velilerimize '5+2 yerine 6+1' dedik. Çocuklarımızın hafta sonları dershaneye gitmesi yerine, öğretmenlerinin gözetiminde cumartesi günleri anlamadıkları dersleri telafi edecekleri veya tekrar yapmalarını sağlayacak ortam hazırlıyoruz. Çoğu zaman dershanedeki eğitim metoduyla okuldaki birbirine uymuyor, kafa karışıklığına neden oluyor. Bu da kişinin sosyal yaşama yönelik kendisine ayıracağı zamanı ortadan kaldırıyor. Böylelikle pazar gününü ailesiyle veya arkadaşlarıyla geçirebiliyor. Şu an okulumuzda son sınıfta okuyan öğrenciler başta olmak üzere dershaneye giden öğrencimiz yok."
Birçok velinin "dershaneye gitmeden üniversite kazanılamaz" gibi psikolojik algı içinde olduğuna işaret eden Özen, birkaç yıl önce doğudaki bir çobanın hiç dershaneye gitmeden derece yapmasının bu düşünceyi yersiz bırakacak iyi bir örnek olduğuna dikkati çekti.
Özen, öğrencilere üniversiteyi kazandıracak bilincin verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Gençlere eğitim yerine şıklar dayatılarak geleceklerini şekillendirmeleri bekleniyor. Türkiye'deki eğitim sistemi, 25 yıl öncesine göre daha iyi. O dönemin gençleri az sayıdaki üniversiteyi hiçbir şekilde dershaneye ihtiyaç duymadan kazanabiliyorsa bugünkü gençler de kazanabilir" diye konuştu.
Gündemdeki dershane tartışmalarına siyasi değil, eğitimci gözüyle baktığını aktaran Özen, dershanelerin eğitim sistemini baltaladığını, Türkiye'de eğitim sisteminin yerine öğretim metoduna yönelindiğini savundu.
"Ruh sağlığı çok önemli"
Rehber öğretmen Ebru Öztürk ise 6 yıldır okulda çalıştığını ancak öncesinde dershane deneyimi de olduğunu belirterek, sistemi tanıdığını ve sınavın öğrencilerde ne denli kaygı yarattığını bildiğini söyledi.
Sınav sistemiyle ilgili öğrencilerden daha çok velilerin stresli olduğunu anlatan Öztürk, bu nedenle birçok başarılı öğrencinin sınavlarda başarısız olduğunu kaydetti.
Yeni sür iyi anlaşılması gerektiğini ifade eden Öztürk, "Sistemin insanları dershaneye mahkum kılmadan, okul, öğretmen ve kitap faktörüyle sağlıklı gidebileceğini düşünüyorum. Bir öğrencinin ruh sağlığı yerinde değilse ODTÜ'yü kazanmasının veya Boğaziçi Üniversitesinde okumasının hiçbir anlamı yok" şeklinde konuştu.
Öztürk, okula endeksli eğitim sistemi oluşturulmasının daha sağlıklı olacağını dile getirerek, okuldaki eğitim destek kurslarıyla öğrencilerin eksiklerini tamamladıklarını söyledi.
Sınıf mevcutlarını düşük tutarak, her konunun ders saatlerinde anlaşılabileceğini önce öğrencilere, sonra da velilere gösterdiklerini aktaran Öztürk, "Veliler ve öğrenciler bize inandılar ve zamanla alternatif bir eğitim kurumuna ihtiyaç duymamaya başladılar, nihayetinde şu an dershaneye giden öğrencimiz yok" diye belirtti.
12. sınıf öğrencisi Ayfer Aya da geçen yıl dershaneye gittiğini ancak bu sene ihtiyaç duymadığını anlattı.
Öğretmenlerinin uyguladığı sistemle üniversite sınavlarına hazırlandığını kaydeden Aya, "Cumartesi günü yapılan destek kursları ve konu egzersizleriyle üniversite sınavına hazırlanıyorum. Sınıf mevcudumuz öğretmenlerimizle birebir diyaloğa geçmemize olanak sağladığı için konuyu anlamadan dersten çıkmıyoruz. Cumartesi günleri öyle vaktine kadar egzersiz yaparak konuları pekiştiriyoruz. Böylelikle en azından bir gün dinleniyorum, ailemle vakit geçiriyorum" ifadesini kullandı.