Urartu köyü ayağa kaldırılıyor
TARİHİ Van Kalesi ve çevresinde yürütülen kazı çalışmalarında, ilk defa bir Urartu Konağı ve Urartu Mahallesi gün yüzüne çıkartılıyor.
TARİHİ Van Kalesi ve çevresinde yürütülen kazı çalışmalarında, ilk defa bir Urartu Konağı ve Urartu Mahallesi gün yüzüne çıkartılıyor. Anadolu'da 3 yüzyıl hüküm süren imparatorluklardan bir tanesi olan Urartular ile ilgili kazı çalışmaları devam ederken bu kazılar sayesinde Urartular'ın sosyal yaşamlarına dair önemli bilgilere erişilmesi bekleniyor. Bu bilgiler ışığında bir Urartu Konağı ve Urartu Mahallesi ortaya çıkarılacak.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar, "Yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alanda Urartu Köyü'nü ayağa kaldırıyoruz. Gelecek yıllarda belki insanlar bu alanlarda Urartu yaşamının, insanının 3 bin yıl önce nasıl yaşadığını, tandırıyla, ocağıyla, belki mobilyasıyla bütün donanımlarıyla birlikte burada görecek. İlk defa bir Urartu Konağı bir Urartu Mahallesi komple ayağı kalkıyor. Bütün Urartu coğrafyası için çok sevindirici çalışma" diye konuştu.
Urartu Krallığı'nın başkenti Tuşba'nın merkezi olan, yaklaşık 3 bin yıldır ayakta bulunan Van Kalesi ve çevresinde 10 yıl önce kazı çalışması başlatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Van Bölgesi Tarih ve Arkeoloji Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erkan Konyar başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları, bu yıl da devam ediyor. Kazı çalışmaları eski Van şehri, kalesi ve höyüğünde devam ederken, Türkiye'nin birçok üniversitesinden, alanında uzman 50 kişilik ekip çalışmaları sürdürüyor.
URARTU KONAĞI AYAĞA KALDIRILIYOR
Doğu Anadolu Bölgesi'nin 7 bin yıllık tarihinin ortaya çıkarıldığı kazı çalışmalarında bu yıl özellikle Urartuların yaşadığı konutlar ayağa kaldırılıyor. Kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Kazı başkanı Doç. Dr. Konyar, Kültür Bakanlığı'nın izniyle İstanbul Üniversitesi adına yaptıkları Van Kalesi ve Höyüğü kazı çalışmalarında bu yıl üçüncü ayına girdiklerini söyledi. Yaklaşık 20 gün daha bu kazı çalışmalarına devam edeceklerini belirten Doç. Dr. Konyar, şimdiye kadar höyük alanlarında Urartu Konutları'nın görünürlüğünü yakalayamadıklarını söyledi. Bu yıl yaptıkları 3 aylık çalışmada pasif koruma uygulaması yürüttüklerini belirten Konyar, "Yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alanda aslında Urartu Köyü'nü ayağa kaldırıyoruz. Gelecek yıllar belki insanlar bu alanlarda Urartu yaşamının, insanının 3 bin yıl önce nasıl yaşadığını, tandırıyla ocağıyla belki mobilyasıyla bütün donanımlarıyla birlikte burada görecek. İlk defa bir Urartu konağı bir Urartu Mahallesi komple ayağı kalkıyor. Bütün Urartu coğrafyası çok sevindirici çalışma" diye konuştu.
ÇOK ÖNEMLİ BİR PROJE
Marmara Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu ise uzun yıllardır Urartu çalıştıklarını ve bu yıl Van Kalesi Höyüğü'nde ortaya çıkarılmış yaklaşık 10 odalı 400 metrekare bir alanı kaplayan bir Urartu konağının konservasyonu üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi. Prof. Dr. Köroğlu, "Bu çok önemli bir proje. Ülkemizde restorasyon ve konservasyon çalışmaları her zaman tartışmalıdır. Kerpiç konservasyonu ve restorasyonu bunlardan en zoru olanıdır. Buradaki proje kültür varlıklarımızın ortaya çıkması kadar bu varlıkların kerpiç kadar zor olsa bile korunması konusunda odaklanmış durumdayız. Çok uzun yıllar bunun nasıl yapılacağı konusunda tartışmalar yürüttük. En sonunda bunun kendi malzemesi ile eski yöntemlerle Urartu kerpiçlerine en yakın kerpiçleri dökerek bu yapıları koruma altına aldık. Bu çalışmayla özgün yapıyı bozmadan planı koruduğu gördük" dedi.
Kazı ekibinin yaptığı çalışmalarla ayağa kaldırılan yapının bir konak olabileceğini aktaran Prof. Dr. Köroğlu, "Ortada sütunlu bir mekan var ve yanlarında da odalar var. Buralar kerpiçten ve taş temelli inşa edilmiş. Yaklaşık 400 metrekareyi bulan bir büyüklük normal bir sivil kullanım için bugün içinde o gün içinde fazla. O gün şartlarına bakarsak eğer bu mekan ya soylu bir aileye aitti ya da idari bir mekandı. Bununla ilgili analizler devam ediyor. Bu yapı yapıldıktan bir süre sonra yıkılmış. ve sonra aynı planda yeniden inşa edilmiş. Bu tahribat sadece bu yapıda görülmüyor. Bunu belirledikten sonra başka yapılardaki benzer yapıları anlamlandırmaya başladık. Yani Urartu tarihinde bir ara dönem bir yıkım süreci yaşanmış" dedi.
URARTULARIN ALT YAPI ÇALIŞMALARI İNCELENİYOR
Urartuların bu binaları yapmadan önce ne tür bir alt yapı çalışmaları yürüttüklerini de araştırıldığını belirten Prof. Dr. Köroğlu, bu konuda da kazı ekibinde yer alan Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji bölümü Öğretim Üyesi Dr. Bülent Genç'in çalışma yürüttüğünü söyledi.
Prof. Dr. Köroğlu, "Kazı ekibinde yer alan Dr. Öğretim üyesi Bülent Genç'in çalışma yürüttüğü alanda Urartuların bu yapıları yapmadan önce drenaj sistemi oluşturduğunu, yapıların içini etkileyebilecek sulardan kurtulmak için günümüzde bugün borular döşeniyor, Urartuların buna benzeyen kanal sistemleri geliştirdiklerini görüyoruz" diye konuştu.