Üretim sırrını çözemedikleri 500 yıllık sandığı, 1500 liraya satışa çıkardılar
MARDİN'de, bakırcıda bulunan ve 500 yıllık olduğu tahmin edilen 'kildan' da denilen hamam sandığının sahibi Özcan kardeşler, tek parça bakır kullanılarak üretilen sandığın kapağı dışında hiçbir yerinde kaynak olmadığını söyledi.
MARDİN'de, bakırcıda bulunan ve 500 yıllık olduğu tahmin edilen 'kildan' da denilen hamam sandığının sahibi Özcan kardeşler, tek parça bakır kullanılarak üretilen sandığın kapağı dışında hiçbir yerinde kaynak olmadığını söyledi. Hamam sandığının nasıl yapıldığını hala çözemediklerini belirten Mehmet Özcan (54), "Biz de bunu yapıyoruz ama alt tarafı, üst tarafı ve kenarlarını kaynakla birbirine yapıştırıyoruz. Böyle bir kildanı daha önce ne gördük ne de duyduk. İsteyene 1500 liraya satarız. Nasıl yapmışlar çözemedim" dedi.
Mardin'de bulunan tarihi Bakırcılar Çarşısı'nda baba mesleğini sürdüren Mehmet (54) ve Ahmet Özcan (48) kardeşler, bölgede kildan diye de bilinen hamam sandığını, 4 yıl önce tamir için kendilerine getiren bir vatandaştan satın aldı. Tek parça halinde bakırdan yapılan ve kapağı dışında hiçbir yerinde kaynak izi olmadığını gören kardeşler, sandığı dükkanlarında sergilemeye başladı. Aynı zamanda sandığın nasıl tek parça halinde yapıldığını çözmeye çalışan kardeşler, 4 yıl süresince bunu başaramadı. Sandığın bakırcılık konusunda bir sanat abidesi olduğunu belirten Mehmet Özcan, "Biz de dükkanda süs diye sergilemeye başladık. 4 yıldır dükkanda öyle duruyor. Bu kildan, tek parça bakırdan üretilmiş. Hiçbir yerinde kaynak yok. Biz de bunlardan yapıyoruz ama alt tarafı, üst tarafı ve kenarlarını kaynakla birbirine yapıştırıyoruz. Kendimizi bildik bileli bu işi yapıyoruz ama böyle bir kildanı daha önce ne gördük ne de duyduk. İsteyene 1500 TL'ye satarız. Nasıl yapmışlar onu çözemedim" dedi.
'50 YIL ÖNCE GELİNLERİN GÖZDESİYDİ'Hamam sandığının 50 yıl kadar önce gelinlerin gözdesi olduğunu ifade eden Özcan, " Mardin'de kız istemeye geldiklerinde, gelinin ailesinin ilk koşullarından biri de bu kildanlardı. Kildan almayana kız vermiyorlardı ve bu tamamıyla Mardin'e özgü bir şeydi. Sandıkların içine sabun, tarak, kese ve tırnak makasları konulur ve gelinler kendileriyle birlikte hamama götürürlerdi ama şimdi ne hamam kaldı ne de bu kildanlara ilgi. Şu an tanesini 350 TL'den sattığımız kendi üretimimiz kildanlar var. İnsanlar nadiren de olsa bunları alıyor ve süs olarak evlerinin bir kenarına koyuyor veya kafelerde sergiliyor. Bakırcılık sanatına ilgi yeniden başladı. Bakır tencerede pişen yemeğin tadı başka oluyor" diye konuştu.