Üsküdar Belediyesi Söyleşisinde İsrail'in Gazze'ye Saldırıları Konuşuldu
Üsküdar Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen "Hayat, Vicdan ve Edebiyat" başlıklı söyleşide, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşı dünya kamuoyunda oluşan tepkiler konuşuldu.
Üsküdar Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen "Hayat, Vicdan ve Edebiyat" başlıklı söyleşide, İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşı dünya kamuoyunda oluşan tepkiler konuşuldu.
Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki etkinlikte konuşan psikiyatr-yazar Prof. Dr. Erol Göka, varoluşun Doğu ve Batı kültürlerinde algılanışına ilişkin, "Kültürümüzde biz, bu dünyaya bir lütuf olarak geldik. Batı'nın felsefesi öyle ki bizi artık virüslerle, solucanlarla aynı kategoriye bile getirdiler." ifadelerini kullandı.
Göka, Bosna Savaşı sırasında Batı ülkelerinin "duygu ötesi toplum" haline geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Avrupa'nın gözü önünde bir soykırım yaşandı ama kimse kılını kıpırdatmadı. Akdeniz'de binlerce insan Avrupa'ya geçerken boğuldu, çıtlarını çıkarmadılar. Ama bugün Gazze ile birlikte farklı bir şey oldu. İnsanların kalpleri olduğu gerçeği ortaya çıktı sanki. Geçen gün bir araştırma yayımlandı, ABD'deki gençlerin yüzde 75'i Filistin'i savunuyor, Avrupa'da da durum aynı. Devletleri ne kadar İsrail'e sahip çıktıysa halklar da o kadar reddetti."
"Bir çocuğun ölümünü partizan bir tavırla değerlendiremezsiniz"
Çevirmen Ayçin Kantoğlu, Gazze konusunda dünyanın vicdanını sorgulaması gerektiğine dikkati çekerek, "Filistin'e dair sesimizi çıkarırken, her gün karşılaştığımız başka sesler de var. 'Ama onlar Arap, ama onlar toprak sattı, ama onlar bize ihanet etti.' gibi amalar." değerlendirmesinde bulundu.
Gazze'de şehit edilen çocuklar için dünyadaki insanların inancı ve ideolojisinin bir önemi bulunmadığını ifade eden Kantoğlu, "Bir çocuğun ölümünü partizan bir tavırla değerlendiremezsiniz. Dindar bir tavırla da değerlendiremezsiniz. Onların dine ihtiyacı yok, din bize lazım. Bir çocuğun ölümünü herhangi bir düşmanlıkla da açıklayamazsınız. Bilir mi o çocuk İsrail kim? Osmanlı ne? Arap ne? Türklük ne?" dedi.
Filistin konusunda ideolojik ayrışmaların doğru olmadığını vurgulayan Kantoğlu, "Ben Filistin için harekete geçersem şu partiye yakın olurum, onunla ortak giderim, sahip olduğum dünya görüşüne aykırı düşerim diye düşünenler var. Sen insan değilsen eğer, senin partinin kime ne faydası var? Bölüne bölüne sonunda bir çocuğun ölümü karşısına bile bölünmeyi başarabildik. Bu şekilde bir ayrışma kabul edilebilir bir ayrışma değildir. Bununla yüzleşmek ve yola öyle devam etmek gerekir." diye konuştu.
Kantoğlu, din ve ırk birlikteliğine bakılmaksızın dünya genelinde Filistin'e destek verildiğine de işaret etti.
"İsrail'e destek açıklamaları hiç şaşırtıcı değil"
Edebiyatçı-yazar Selahattin Yusuf ise Gazze'nin sıcak bir konu olarak insanlığı harekete geçirdiğini belirterek, "Gazze konusunda herhangi bir hareketin, iyi ile kötü arasındaki mücadelede iyiye bir katkı sağlayacağına inanıyorum." ifadesini kullandı.
Batılı liderlerin Gazze'ye karşı sessiz kalmasına şaşırmadığını dile getiren Yusuf, "Güç maksimizasyonundan başka hiçbir tanrısı olmayan bu adamların tabii ki bazı lobilerden alacağı para için İsrail'e destek açıklamaları yapması hiç şaşırtıcı değil." görüşünü dile getirdi.
Yusuf, son olaylar karşısında insanlığın ortak vicdan sergileme konusunda ayrı bir eşik açtığına dikkati çekerek, Türkiye'nin bu dayanışma ruhunu daha ileri boyutlara taşıyabileceğini sözlerine ekledi.