Usta Oyuncuları Ağırlayan 45 Yıllık Tiyatro Salonu Sahip Çıkılmayı Bekliyor
Oral OKAYBEN / İstanbul DHATürk tiyatrosunun usta isimlerini ağırlayan Şişli'nin 45 yıllık tiyatro salonu, maddi sebeplerden dolayı kapılarını kapattı.
Oral OKAYBEN / İstanbul DHA
Türk tiyatrosunun usta isimlerini ağırlayan Şişli'nin 45 yıllık tiyatro salonu, maddi sebeplerden dolayı kapılarını kapattı. Adile Naşit, Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan'ın da aralarında olduğu birçok usta tiyatrocuyu ağırlayan, Demet Akbağ'ın ilk kez tiyatro sahnesiyle tanıştığı salon, sahip çıkılmayı bekliyor. Tiyatro salonunun sahiplerinden Ari Altınman: 'Depo ve sauna yapmak için isteyen oldu'Misyonumuzu devam ettirecek insanlara bayrağı devretmek istiyoruzö derken oyuncu Kemal Başar da 'Burada çok büyük tiyatrocuların ruhları, nefesleri var" diye konuştu. Oyuncu Nedim Saban ise 'Aile bunu ayakta tutamaz, belediyenin asli görevidir buö dedi.
"Şişli Tiyatrosu" adıyla 1972 yılında faaliyete başlayan ve yıllar süren macerasına ilk olarak Pekcan Koşar ve Suna Keskin ile başlayan tiyatro salonu, 1974 yılında "Gönül Ülkü - Gazanfer Özcan Tiyatrosu" olarak yoluna devam etti. Demet Akbağ'ın ilk kez tiyatro sahnesiyle tanıştığı, Adile Naşit, Suna Keskin, Pekcan Koşar, Sümer Tilmaç, Selim Naşit, Hadi Çaman'ın da aralarında bulunduğu usta oyuncuları da ağırlayan salon, 2002'den 2008 yılına kadar Şişli Belediyesi tarafından işletildi. 2008 yılında Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu adıyla varlığını sürdüren tiyatro salonu, finansal problemler nedeniyle kapılarını kapattı ve satışa çıkarıldı.
"DEPO VE SAUNA YAPMAK İÇİN İSTEYEN OLDU"
Tiyatro salonunun sahiplerinden Ari Altınman, salonu tiyatroya gönül veren birine devretmek istediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Burası bize baba mirası. Babam ve ortağımız tiyatro aşıklarıydı. 1972 yılında burayı tiyatro olarak yaptılar. Ruhsatı almak için çok uğraştılar. Tapusunda 'tiyatro' yazan iki yer varmış. 1972 yılında Pekcan Koşar ile başladılar oyuna. İlk iki sene de aile olarak kendileri işlettiler. Pekcan Koşar, Suna Keskin ile birlikte oyunlar oynadı. Babam burada hep Gazanfer Özcan'ın oynamasını isterdi. 1974 yılında Gazanfer Özcan'ı kandırdı ve buraya soktu. 21 sene burada tiyatro oynadılar. Tiyatroda ilk, Gönül Ülkü, Gazanfer Özcan ve Adile Naşit'in başrollerini paylaştığı 'Maymun Gözünü Açtıö oyunu oynanmıştı ve iki ay kapalı gişeydi. Burası bir kış salonuydu. Burayı bir tiyatro mimarı Erdoğan Aksel hocaya dizayn ettirdiler. Sırf tiyatro amaçlı yapılmış bir salon. Aile olarak misyonumuzun dolduğunu düşünüyoruz ve misyonumuzu devam ettirecek insanlara bayrağı devretmek istiyoruz. Depo ve sauna yapmak için isteyen oldu, ama kesinlikle vermek istemiyoruz."
KEMAL BAŞAR: BURADA ÇOK BÜYÜK TİYATROCULARIN RUHLARI, NEFESLERİ VAR
Tiyatro oyuncusu Kemal Başar, sanata sahip çıkılması gerektiğini ifade ederek, 'Bugün ülkede tiyatro can çekişiyor. Eskiden bu sahneye iki büyük oyuncu sandalye çekse, salon tıklım tıklım olurdu, dışarıda bekleyenler olurdu. Bugün çeşitli durumlar nedeniyle insanlar korkuyor, evlerine kapanıyor, televizyonlardaki uyuşturan programların peşine düşüyorlar. Bir ulusun ileri gitmesi için bilim ve sanatta ileri gitmesi gerekir. Bizim de ileri gitmemiz için bilim ve sanata özendirmemiz, tiyatroların, operaların, balelerin, sergi salonlarının dolması gerekir. Ancak bu bilinçten uzak bir toplum haline gelmeye başladık. Burada çok büyük tiyatrocuların ruhları, nefesleri var. O saygınlığıyla devam ettirecek birinin çıkıp burayı satın almaması da koca Türkiye'de acı veren ayrı bir olay. Ülkesini, vatanını seven, cumhuriyete bağlı, Atatürk ülküsünün ne olduğunu bilen insan için bu durum gerçekten çok üzücü" diye konuştu.
NEDİM SABAN: AİLE BUNU AYAKTA TUTAMAZ, BELEDİYENİN ASLİ GÖREVİDİR BU
Tiyatro oyuncusu Nedim Saban da, 8 senedir bu tiyatroda ekmek yediklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Bu salonun benim için çok farklı bir yeri var. 8 sene biz buradan ekmek yedik. Demet Akbağ'dan tutun, Adile Naşit'e, Gönül Ülkü'den Gazanfer Özcan'a birçok oyuncuyu bu sahnede seyrettik. Şişli, kentin merkezi. Böyle bir merkezde tiyatro olmaması kadar acı bir şey olamaz. Kenter Tiyatrosu da çok zor ayakta duruyor. Orada çürüyen bir arşiv var. Aile bunu ayakta tutamaz, belediyenin asli görevidir bu. Burayı yaşatanlar o dönem kültüre inanan insanlardı. Evlerinin altına tiyatro yapmayı düşünebilecek vizyonda insanlardı. Sanatseverlerin burasıyla da ilgileneceklerinden çok eminim."