Sığınmacıların Edirne'deki Bekleyişi Sürüyor: Ölmek Var Dönmek Yok
İstanbul başta olmak üzere ülkenin çeşitli illerinden yola çıkarak Avrupa hayaliyle Edirne'ye gelen yüzlerce Suriyelinin, otoyolda bekleyişleri sürüyor.
İstanbul başta olmak üzere ülkenin çeşitli illerinden yola çıkarak Avrupa hayaliyle Edirne'ye gelen yüzlerce Suriyelinin, otoyolda bekleyişleri sürüyor. İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Edirne AFAD ekipleri, Suriyeli sığınmacılara battaniye yardımı yaptı.
ŞARTLAR ZORLAŞMAYA BAŞLADI
Ülkenin çeşitli bölgelerinden Edirne'ye ulaşan yüzlerce Suriyeli sığınmacının, kent merkezi otoban gişelerine yakın bir bölgede kurdukları kamp alanında gece bekleyişleri sürüyor. Hava sıcaklığının gece saatlerinde 17 derecelere düşmesiyle birlikte Suriyeli sığınmacılar için şartlar gittikçe zorlaşmaya devam ediyor.
4 GÜNLÜK BEBEKLE GECE NÖBETİ
Edirne İl Jandarma Komutanlığı ile İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin şehrin girişinde aldığı sıkı güvenlik önlemleri gece boyunca devam ediyor.
Gün boyu devam eden sığınmacı akının ardından 4 bin 500 civarında Suriyeli ikna edilerek geri gönderilirken, aralarında çok sayıda çocuk ve bebeğin de bulunduğu yaklaşıl 800 kişilik grubun gece bekleyişi sürüyor.
TEM otoyolu Edirne gişelerine yakın bir bölgede kurdukları kamp alanında yaktıkları ateşlerle ısınmaya çalışan Suriyeli sığınmacılara bir yardım da İHH ve AFAD ekiplerinden geldi. Ekipler, çocuk ve bebekli aileler başta olmak üzere bekleyen Suriyeli sığınmacılara battaniye yardımı yaptı.
"YA BURADA ÖLECEĞİM YA DA..."
Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığındıklarını ve Avrupa'ya gitmek için yollara düştüklerini söyleyen Ahmet Latif, "Beklemeye devam ediyoruz. İstanbul'a bir daha gitmem. Dönmek istemiyoruz. Allah büyük. Hepimizde çadır yok, birkaç tane çadır var. Yolumuzun açılmasını ve Yunanistan'a gitmek istiyoruz" dedi. Bir gazetecinin, "Geçişinize izin verilmezse İstanbul'a dönecek misiniz?" sorusuna ise Suriyeli Latif, "Burada yatacağım. Kimse bizi gönderemez. ya burada öleceğim ya da sınıra gideceğim" şeklinde cevap verdi.
