Uzman Çavuş'tan Ağlatan Savunma
Hakkari'de 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada Uzman Çavuş'un savunması yürek burktu.
Hakkari'nin Çukurca ilçesinde el yapımı mayın patlamasıyla 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker'in savunmasını gözyaşları içerisinde yaptı.
5 yıldır aralıksız bölgede görev yaptığını belirten Çeker, "Bu davaya kadar Ottowa Sözleşmesi'ni hiç duymadım. Birliğimin korunmasından başka bir şey düşünmedim. Yönergelerde, talimnamelerde kritik üs bölgesinin korunmasında her türlü tuzaklama yapılır denilir. Gözümü bile kırpmadan EYP'lere (el yapımı mayın) müdahale ettim. 5 yıldır bölgeden ayrılmadan görev yapıyorum, şimdi de 22 yıl hapisle yargılanıyorum" sözlerinin ardından gözyaşlarına hakim olamadı.
TUĞGENERAL DE SAVUNMASINI YAPTI
Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Tuğgeneral Zeki Es, emekli Kurmay Albay Rıza Atilla Erdoğan, Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay, Jandarma Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker, patlamada şehit olan bazı askerlerin yakınları ile sanık ve müdahil avukatları katıldı. Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda Zeki Es savunmasına devam etti.
Teröristlerin yerleştirdiği patlayıcının infilakına ilişkin telsiz konuşmaları bulunduğunu belirten Es, "Patlamaya maruz kalan 8. Komando Bölüğü Komutanı Piyade Yüzbaşı Nurettin Altay'ın kimseye haber vermeden güzergah değiştirdiğini" iddia ederek "Olay, Nurettin'in bu eylemi nedeniyle meydana gelmiştir" dedi.
TUĞGENERAL: MAYINLAR MEVSUATA UYGUN
İddianame sürecinde savcılığın tanıkların ifadesi alma şekline itiraz eden Es, Hantepe bölgesinin 10 yıldır terör örgütü PKK'nın kontrolünde olduğunu, bölgeye girmek için inisiyatif aldığını belirtti. Suçlamaları kabul etmediğini ifade eden Es, tugay komutanı olarak bölgede her türlü önlemi aldığını, döşenen mayınların mevzuata uygun olduğunu belirtti.
PKK, ASKERİ BÖLGEYE GİRİP TÜM SİLAH VE TEÇHİZATI ALIP KAÇTI
Antipersonel mayınlarının döşenmesi konusundaki emirleri belgelediğini ifade eden Es, Ottowa Sözleşmesinin onaylanmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı'nın alarm ikaz sistemi ismini kullanmaya başladığını belirterek, "Terör tehditi bulunan alanlara tuzaklama kurulması istenirken, bunu kuran personelin suçlanması anlamak mümkün değil" dedi.
Ottowa Sözleşmesi imzalandıktan sonra da bölgedeki birliklerin mayın döşeme faaliyetlerinin devam ettiğini belirten Es, Çukurca'da meydana gelen olayın ardından birliklerin mayınları söktüğünü, bu nedenle teröristlerin rahat bir şekilde saldırı düzenlediğini ileri sürdü.
Ottawa sözleşmesini Türkiye'nin hiçbir komşusunun imzalamadığını ifade eden Es, "Tuzaklamalar askeri bölgelerin etrafına kurulur. Güvenlik için gereklidir. Bu dava sonrasında durumdan tedirgin olan tüm komutanlar tuzaklı mayınları temizledi, ondan sonra Aktütün, Hantepe, Dağlıca baskınları olmaya başladı. Bir baskında 24 şehit verildi, teröristler askeri bölgeye girip tüm silah ve teçhizatı alıp kaçtı" dedi.
"SAVCI OLAYI BANA YIKMAYA ÇALIŞTI"
Bilirkişi raporlarına itiraz eden ve bilirkişileri iyi niyetli olmamakla suçlayan Es, iddianameyi hazırlayan savcının kendisine kusur yükleme gayreti içerisine girmeye çalıştığını savundu.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, mevzuatlarda, Ottowa Sözleşmesi'ne ilişkin uyarlama yapmadığını savunan Es, bu kapsamda yargılanmalarını doğru bulmadığını kaydetti. Bir komutan olarak görevinin personelini korumak olduğunu vurgulayan Es, "Mayın döşenmesi de tedbirlerdendir. Aldığım tedbirler, yapılan saldırılarla orantılıdır. Keşke savcı da, bilirkişiler de Çukurca'daki koşullarımın onda birini bilselerdi, böyle iddianame hazırlamazlardı" dedi.
Hantepe bölgesinde 7 kez incelemelerde bulunduğunu anlatan Es, bölgede büyük bir güvenlik hassasiyeti bulunduğunu ve 8-9 adet mayın tuzakladıklarını kaydetti. Bölgede "ağır, yoğun" terörist gruplar bulunması nedeniyle 3 birliğin geri çekildiğini aktaran Es, "Keşke Sayın Savcı, benim ve Çukurca'da yaşayan personelimin yaşadığı koşullardan birisini bilebilseydi. O zaman böyle bir iddianame hazırlamazdı.
Ben bilinçli olarak yapılan yayınlarla kamuoyu ve şehit ailelerinin gözleri önünde hedef gösterenleri kınıyorum. Tüm şehitlere Allah'dan rahmet diliyorum" dedi.
UZMAN ÇAVUŞ'UN GÖZYAŞLARI
Es'in ardından 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birlikte iki kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan da 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar mahkumiyeti ismenen Uzman Çavuş Fatih Taylan Çeker savunmasını yaparken gözyaşlarına hakim olamadı.
Hakkında 22,5 yıl hapis cezası istendiğini anımsatan Çeker, askerliğini erbaş statüsünde yaptığını daha sonra gönüllü olarak askerlik mesleğini seçtiğini ve kurs gördüğünü ifade etti.
17 günlük bir kurs gördüğünü, patlayıcı, mayın ve EYP'nin ne olduğunu öğrendiğini belirten Çeker, bölgenin yapısının ve çalışma şartlarının zorluklarını anlattı.
Hantepe gibi 10 tane bölge gezdiğini, canını düşünmeden EYP'lere müdahale ettiğini ifade eden Çeker, "Bu davaya kadar Ottowa Sözleşmesi'ni hiç duymadım. Birliğimin korunmasından başka bir şey düşünmedim. Yönergelerde, talimnamelerde kritik üs bölgesinin korunmasında her türlü tuzaklama yapılır denilir. Gözümü bile kırpmadan EYP'lere (el yapımı mayın) müdahale ettim. 5 yıldır bölgeden ayrılmadan görev yapıyorum, şimdi de 22 yıl hapisle yargılanıyorum" sözlerinin ardından gözyaşlarına hakim olamadı.
Çeker'in ağlayarak savunma yapması duruşma salonunda da duygusal anlara sahne oldu. Mahkeme başkanından izin alan Çeker, bir süre sonra savunmasına devam etti.
"O BÖLGEYE 10 YILDIR GİRİLMİYORDU"
Hantepe bölgesine geldiğinde terör örgütü üyelerinin yerleştirdiği 44 el yapımı patlayıcı bulduğunu ve bunları imha ettiğini kaydeden Çeker, kendisine verilen emirleri yerine getirdiğini, görevi boyunca hiç korkmadığını ifade ederek "Biz bu bölgeye üs kurarken teröristler telsizden 'gelin biz hazırız' diyorlardı. Bu bölgeye 10 yıldır girilemiyordu.
Bölgede teröristler çok yoğundu ve çok fazla el yapımı patlayıcı döşüyorlardı. Biz de önlem amacıyla üs çevresine tuzaklama yaptık. Ben bu tuzakları yaparken bunun hukuka aykırı olduğunu düşünmedim. Üs bölgesinin güvenliği için mayın ve patlayıcıların kullanılması gerekiyordu. Ben emir ve rütbem gereği, istenileni yaparım.
"ÇUKURCA'YI ANLAMAK İÇİN ORDA YAŞAMAK LAZIM"
Ben emre itaatsizlik ettiğimde çok basit bir şekilde işten atılabilirim. Benim evimin önüne havan mermisi düştü. Çukurca'nın ne olduğunu anlamak için Çukurca'da bir hafta kalmak lazım. Bilirkişi raporunu hazırlayanlar bırakın Hantepe'yi Çukurca'yı bile görmemişlerdir.
Beraatımı istiyorum. Ben görevimi yaptım, vicdanım rahat" dedi. Sanık avukatlarına savunmalarını yapmaları için süre veren mahkeme, duruşmayı yarına erteledi.