Vakıf üniversitesinde elektrikli ve insansız araçlar için merkez kuruldu
Altınbaş Üniversitesi, bünyesinde Elektrikli, Otonom ve İnsansız Araçlar Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulduğunu duyurdu.
Altınbaş Üniversitesi, bünyesinde Elektrikli, Otonom ve İnsansız Araçlar Uygulama ve Araştırma Merkezi kurulduğunu duyurdu. Yeni merkezle Türkiye'nin teknolojide dışa bağımlılığını azaltmak ve gençlerin üretimde daha fazla yer almasını sağlamak hedefleniyor. Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üy. Süleyman Baştürk, üniversite tercihi yapacak adaylara böyle alanlarda aktif olmalarını ve bölüm seçmeden iyi araştırma yapmalarını önerdi.
Merkezi, üniversitede 2018 yılında elektrikli araç üretmek üzere öğrenciler tarafından oluşturulan EVA Team adlı ekip kurdu. Merkezin müdürü Dr. Öğr. Üy. Süleyman Baştürk aynı zamanda EVA Team'in danışmanı ve proje yürütücüsü olarak görev yapıyor.
ÖĞRENCİLER PROJELER SAYESİNDE UYGULAMALI DERS ALIYOR
AÜ'de Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı olan Dr. Öğr. Üy. Süleyman Baştürk, EVA Team'a yönelik, "Elektrikli araç, otonom araç, insansız hava aracı ve insansız su altı aracı olmak üzere 4 proje yürütüyoruz. Bu projeleri yürüten ekipler, Teknofest kapsamında yapılan yarışmalara da hazırlanıyor ve katılıyor. Aslında bu projelerdeki öncelikli hedefimiz, öğrencilerimizin reel bir projede uygulamalı eğitim almaları. Sıfırdan yeni bir ürünün ortaya çıkarılmasına tanıklık etmekle kalmayıp, bu sürecin bir parçası olabiliyorlar. Bu süreci ön tasarım, kavramsal tasarım, detay tasarım, üretim, malzeme temini, diğer idari süreçler, montaj ve test aşamaları olarak ifade edebiliriz. Projeler sayesinde öğrencilerimiz derslerde öğrendiklerini uygulamaya dönüştürme, tasarım ve üretim kabiliyetlerini artırma ve yenilikçi tasarımlar yapma imkanına sahip olabiliyor. Bu projeler öğrencilerimizin takım çalışması, proje yönetimi, liderlik gibi özelliklerinin gelişimine de büyük katkı sağlıyor" dedi.
MERKEZDE YAPILACAK ÇALIŞMALAR
Merkeze yönelik bilgi veren Dr. Öğr. Üy. Baştürk, "Projelerimizde elektrik-elektronik, makine, bilgisayar, yazılım ve endüstri mühendisliği bölümlerinden lisans ve lisansüstü öğrencilerimiz, bu bölümlerden öğretim üyelerimizin danışmanlığında bir arada çalışıyor. Bu çeşitlilik sayesinde büyük bir sinerji oluşuyor. Merkezde elektrikli, otonom veya insansız kara, deniz, hava ve uzay araçlarının geliştirilmesiyle ilgili Ar-Ge çalışmaları yürütülecek. Ar-Ge çalışmalarından amaç, elde edilecek çıktılarla elektrikli, otonom veya insansız kara, deniz, hava ve uzay araçları teknolojilerinde yerli ve milli katma değerli yüksek, uluslararası ölçekte rekabet gücüne sahip teknoloji çözümlerinin üretilmesini sağlamak" diye konuştu.
AKADEMİK TEZ VE BİLİMSEL YAYIN ÜRETİMİ DE DESTEKLENECEK
Dr. Öğr. Üy. Baştürk, "Merkezimiz, bu alanda ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünü oluşturmak üzere gereken eğitimleri tasarlayıp, lisans/lisansüstü seviyelerinde programlar ve dersler oluşturulmasına da katkıda bulunacak. Haliyle bu alandaki akademik tez ve bilimsel yayın üretimi de desteklenecek. Firmalara ve kamuya yönelik özel kurslar düzenlenecek, ilgili tüm kurumsal ve uygulamalı eğitim faaliyetleri bu merkezden koordine edilecek" ifadelerini kullandı.
DİĞER ÜNİVERSİTELERLE DE İŞ BİRLİĞİ YAPILACAK
Kurulan merkezde üretilen bilginin kullanımını yaygınlaştırmak ve farkındalığı artırmak için toplumun her kesimine yönelik ulusal ve uluslararası düzeyde paydaş platformların oluşturulacağını belirten Dr. Öğr. Üy. Baştürk, "Eğitim programları, sertifika programları, çalıştaylar, toplantılar, seminerler, konferanslar, kongreler ve ödül programları düzenlenecek. Diğer üniversitelerle de iş birliği yapılacak. Öncelikle bu merkez, ulusal veya uluslararası fonlar ve destekler aracılığı ile projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor. Başka kurum ve kuruluşlarla proje üretmek, iş ve hizmet modelleri geliştirip uygulamayı da hedefliyoruz. Ayrıca, kendi faaliyetlerine destek sağlamak üzere elektrikli, otonom veya insansız kara, deniz, hava ve uzay araçları konularında ortaklıklar oluşturacak. Elbette, bu merkezde geliştirilecek ürün ve çözümlerin ticarileştirilmesi adına patentler alınacak. Yani burası aslında küresel düzeyde rekabet gücüne sahip teknoloji ve ürünlerin geliştirilmesini sağlayacak ve bunları ticarileştirecek start-up ve kuluçka seviyesindeki şirketlerin kurulumuna da ev sahipliği yapacak" dedi.
Eva Team kaptanı Oğuzhan tavukçu ise daha öğrenciyken böyle bir projenin içinde yer almanın kendisine derslerde öğrendiklerini pratiğe çevirmek imkanı sağladığını belirtti. Farklı disiplinlerden ekip arkadaşlarıyla çalışmanın da mühendislik alanında kendilerine daha geniş bir bakış açısı elde etme imkanı sunduğunu düşünen Tavukçu şunları söyledi:
"EVA Team'deki çalışmalar, takımdaşlık, ekip yönetimi, proje yönetimi, takım ruhu edinme gibi konularda bireysel gelişim açısından büyük kazanımlar elde etmemizi sağladı. Herhangi bir ürünün planlama, tasarım, üretim ve montaj ve test aşamalarının hepsine şahit olmak heyecan verici. Süreç bize stresle başa çıkma ve mühendislik tecrübesi de kazandırdı."
SAHADA TANINDIK, BÜTÇE İŞİNİ ÖĞRENDİK
Projelere sponsorluk desteği sağlamın da işlerinin bir parçası olduğunu kaydeden Tavukçu, "İlgili sektörlerdeki firmalarla iş birliği arayışı hem gerçek hayattaki tanınırlığımızı arttırdı hem de iletişimimizi güçlendirdi. Bu tarz projelerde bütçe yönetimi, maliyet hesaplamaları olmazsa olmaz bir konu. Bu konuda da profesyonel diyebileceğimiz bir disiplinle çalışarak iş hayatı için atılması gereken adımlardan birinin daha farkına varmış olduk" diye konuştu.
SOSYAL GELİŞİMİMİZ HIZLANDI
Projelerde görev almanın, kendilerini sosyal açıdan olumlu yönde etkilediğini aktaran Tavukçu, "Yarış pistinde yer almak, o heyecanı yaşamak ailelerimizin, üniversitemizin ve bütün paydaşların desteğini yarış sırasında arkamızda hissetmenin verdiği özgüven üniversite yıllarında sadece bu tarz projelerde görülebilir. Projenin başlamasıyla birlikte gelen başarılar takım içinde herkesi hem kendine hem de çevresindekilere karşı ispatlama olanağı sağladı. Bu proje takımında yer almış olmanın gelecekte de çeşitli kapıları daha kolay açmaya imkan vereceğine inanıyorum. Ülkemizin son yıllarda elektrikli araçlar konusunda yaptığı yatırımlar ve ortaya çıkan yeni iş sahalarının oluşumu göz önüne alındığında, bu tarz projelerde yer almak geleceğimizi şekillendirme konusunda doğru yolda olduğumuz hissini yarattı" dedi.
"PANDEMİYE RAĞMEN BAYRAM, SEYRAN DEMEDİK, ÇALIŞTIK"
Pandemi kısıtlamalarına rağmen büyük bir özveriyle çalıştıklarını anlatan Tavukçu, "Başlangıçta yüz yüze yapılan toplantıları online platformlara taşımak zorunda kaldık. Bu bize zaman kazandırsa bile bazen de sıkıntıya soktu. Pek çok işi zamanında bitirmekte zorlandık. Ürünlerin tasarım çalışmalarını takım olarak evden yürüttük. Üretime geçilmesi gerektiğinde gerekli izinleri alarak okulda dönüşümlü olarak çalıştık. İşlerin yetişmeme riskine karşı takım olarak hiçbir özel günde ve bayramlarda tatil yapmayıp çalışmalara devam ettik. Uygulanabilir planlama ve özveri ile bütün pandemi kurallarına da dikkat ederek çalışmalarımızın gidişatını önemli bir noktaya taşıdık" ifadelerini kullandı.
ENGİN: TAKIM, İŞ HAYATINA HAZIRLIYOR
Eva Team üyesi Beyza Engin de "Ekipte yer almanın kendime kattıklarından memnunum. Özellikle üniversite sanayi iş birlikleri ile piyasadaki gelişmeleri takip edip kendi kazanımlarımızla uygulamaya dökmemizin en önemli kazancımız olduğunu düşünüyorum. EVA Team'in elektrik, mekanik, otonom ve telemetri, proje takip ve optimizasyon ile tanıtım ve sponsorluk olmak üzere beş ayrı alt ekibe ayrılıyor. Böylece öğrenciler birlikte ve dayanışma içinde çalışarak ekip olmayı öğreniyor" ifadesini kullandı. Aracın tasarımından analizine ve üretimine kadar tüm süreçlerinde yer alan bir ekip üyesi, hangi kısımda daha yetenekli, etkin, becerikli ya da meraklı olduğunu keşfederek aslında kendini üniversite sonrası çalışma hayatına da hazırlamış oluyor. Süreç, kitaplarda ve ders notlarında yazdığı gibi tıkır tıkır işlemeyebiliyor. Maliyet, projeyi imkansız hale getirecek ölçüde yüksek çıkabiliyor. Dolayısıyla hangi malzemeler kullanılarak maliyetin düşürülebileceği, bu yapılırken dayanıklılığın nasıl korunabileceği üzerinde kafa yormak zorunda kalıyorsunuz. Özetle, hayata geçirilebilir projeler üretmeyi öğrenmiş olduk" diye konuştu.