Haberler

Vali Yardımcısı: Turist Değil, Biz Kirletiyoruz

Güncelleme:
Abone Ol

Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, turistik yörelerde yaşanan çevre kirliliğinin turistler tarafından yapıldığına yönelik algının yanlış olduğunu belirtti.

Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Muğla, Antalya gibi turistik yörelerde yaşanan çevre kirliliğinin turistler tarafından yapıldığına yönelik algının yanlış olduğunu belirterek, "Yaptığımız bir araştırma, kirletenin kendi insanımız olduğunu ortaya koydu" dedi.

Türkiye Çevre Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığı koordinatörlüğünde ülke genelinde okullarda çevre bilincinin geliştirilmesi amacıyla yürütülen Eko-Okullar Koordinatör Öğretmenler 15'inci Ulusal Semineri Antalya'da yapıldı. TÜRÇEV yöneticileri ve Eko-Okullar koordinatör öğretmenlerinin katılımıyla Club Hotel Sera'da gün boyunca devam eden seminerin açılışı, Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel, Muratpaşa Belediye Başkanı CHP'li Ümit Uysal, TÜRÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Ekipmen tarafından yapıldı.

'KİRLETEN KENDİ İNSANIMIZ'

Vali Yardımcısı Recep Yüksel, daha önce görev yaptığı Muğla'da kentin ve yol kenarlarının kirletilmesine yönelik yaptıkları bir araştırmada, Antalya'da da olduğu gibi yoğun turist geldiği yönünde değerlendirme yapılıyorken, kirletenin kendi insanımız olduğunun görüldüğünü söyledi.

Yüksel, "Antalya'da yabancı konukların yüzde 90'ı paket turlarla geliyor. Havaalanı, otel ve tekrar geri dönüyor. Ama kendi vatandaşımız yerli turist olarak özel aracıyla geliyor. Karayolu kıyıları 15 günde bir bilinen atıklar pet şişe, kağıt, bebek bezleri, pil gibi atıklarla doluyor. Aracı olan insanlar bunlar, eğitim düzeyi bakımından orta, hatta üst kısım denilebilecek kitle. Dolayısıyla Muğla, Antalya gibi yerlere tatile gelmiş, ekonomik birikimi var, tatil bilinci olan insanlar nasıl oluyor da hala karayolu kıyısında onları atabiliyor. Çünkü beklemiyorsunuz. Bizim daha gideceğimiz çok yol var sonuçta" dedi.

ÇEVRECİLERİ SAVUNDU

Son yıllarda bir yandan çevre bilinci artarken diğer tarafta 'ben çevreciyim' diyenlere karşı değerlendirmede terslik, sakatlıklar olduğunu belirten Recep Yüksel, şöyle konuştu:

"Bir kısım insan diyor ki 'bu çevreciler ayak bağı, hayta, fasa fiso işlerle, boş işlerle uğraşıyor.' Bir kesim de 'hayır böyle şey olur mu' diyor. Dolayısıyla çevrecilik faaliyetlerine 'hayta' diye bakanlara hatırlatmak lazım. Bir yandan doğamıza, doğal varlıklarımıza, kaynaklarımıza sahip çıkma yönünden mevzuatımız var ama diğer yanda gelişme, kalkınma, ilerleme büyüme gibi teşvik edici kurallar, mekanizmalar var. Bizim gibi ülkede koruma-kullanma dengesi her platformda zorunlu ve bunda bir şeyi gözden kaçırmamamız lazım. Bazı yatırımlarda çevreciler bu işi yapmaya çalışanları ikna etmeye çalışıyor. 'Bu su, yeşil bizim için önemlidir' gibi çevreci arkadaşlar bu tarafı ikna etmeye çalışıyor ve bunu tersine çevirmek lazım. Ben yatırım yapacaksam oradaki zeytinin sahibini gerçekten ikna etmem lazım. Zihniyet devrimine ihtiyaç var. Çünkü başımız sıkıştığında göreceğiz ki zeytinsiz, ağaçsız, topraksız, susuz olmayacak. Elektrik, akaryakıtsız da olmayacak ama alternatiflerini keşfettik, çocuklarımıza zarar vermeyecek."

EGO İNSANDAN EKO İNSANA

Doğada ilişkinin hep iki taraflı olduğu ve farkına yeni varıldığını anlatan Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, "Korumuyoruz, korunuşuyoruz, biz koruyoruz, doğa koruyor. Eko-okul, eko-aile, eko-insan, eko-devlet kurumları, eko-sağlık ocağı, eko-cami aklınıza gelen her şeyde bir çevre duyarlılığı parantezi açılması mümkündür. Asıl sorun ego-insandan eko insana geçebilmektedir. Bu realitenin farkında bir yerel yönetim birimi olarak birtakım çalışmalar yapmaktayız. Geri dönüşüm bir ekonomik değer. Eko insana geçmek için ego insandan niye yararlanmayalım?" dedi.

AVŞA AĞAÇSIZ KALDI, BEDELİNİ ÖDEDİ

Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı olduğunu, fakat çevreye dikkat edilmezse bedellerinin çok ağır ödeneceğine dikkat çeken TÜRÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Ekipmen ise "Doğanın gazabına uğrayacağız. Bilinçsizce atılan bir pil, atık sulara karışıp daha sonra tarımsal ve içme sularımıza karıştığında yine o atık pil sizi zehirleyecek" dedi. 25 yıl önce Avşa Adası'na gittiğinde tek bir ağaç göremediğini anlatan Ekipmen, "Yandaki Marmara Adası'nda yemyeşil ağaçlar var burası niye böyle diye sordum. 'Sezon kısa. Ağaç olunca yağmur yağıyor. Sezonu uzatmak için ağaçları kestik' dediler. Sonra ise bunun bedelini erozyon ve diğer doğal afetlerle çok daha ağır yaşadıklarını anlattılar" dedi.

15 MİLYON ÖĞRENCİYE ULAŞILDI

Eko-Okullar Program Ulusal Koordinatörü Aynur Bayraktar Çimenci, bu yıl eğitim-öğretim döneminde 15 milyon öğrenci ve 1 milyon öğretmene ulaşıldığını söyledi. Çimenci, Türkiye'de projenin 495 okulda yürütüldüğü ve 376 okulda yeşil bayrak dalgalandığını dile getirdi.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Muratpaşa Türkiye Antalya Muğla Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title