Haberler

Van'da Deprem Çalıştayı

Abone Ol

Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) ile Van Belediyesi'nin işbirliği ile düzenlenen "Van Deprem Çalıştayı", bugün düzenlenen üç oturumla devam edildi.

Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) ile Van Belediyesi'nin işbirliği ile düzenlenen "Van Deprem Çalıştayı", bugün düzenlenen üç oturumla devam edildi.

Açılış töreninin ardından düzenlenen "Afet Yönetimi ve Şehir Planlama İlkeleri" başlıklı ilk panelde sunum yapan Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu, bireylerin afete hazırlığının çok önemli olduğunu belirtti. Van'da her bireyin afete hazırlıklı hale getirilmesi halinde kentin afete hazırlıklı olacağını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, "Afet yöneticileri resmin bütününü görmek zorunda. Herkesin burada bir rolü var. Afetin üstesinden tek kurum gelemez" dedi.

"SİVİL SAVUNMA SİRENİ, SADECE SAVAŞ DÖNEMİNDE VE 10 KASIM'DA ÇALAR"

Türkiye'de en zor işin afet yönetimine herkesi katmak olduğunu belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, "İnsanları enkaz altında kurtarmak tüm mesele haline getirilirse, bu afet yönetimi olmaz. Kriz yönetimi tek başına anlamsızdır. Bu tür durumlarda fay hattını konuşmak anlamsızdır. Önemli olan her şeye hazırlıklı olmaktır. Biz sürekli mümkün olmayan şeyleri hayal ediyoruz. Ezberleri bozamıyoruz. Tehlike belirlenmeli, ama fazla kafa yormamalıyız. Tehlikeleri bileceksiniz, riski bileceksiniz ondan sonra karar

vereceksiniz. Tüm planlar en kötü senaryoya göre yapılmalıdır. Türkiye'de afet yönetimi sistemi yok. Gerçek riski algılamada sorunumuz var, onun için harekete geçemiyoruz. Görüyoruz bazı okullarda ve binalarda tatbikat yapılıyor ve sürekli başarılı geçti deniliyor. Bir tatbikat başarılı geçsin diye yapılmaz ve eğer o tatbikat başarılı geçmiş ise burada bir sorun var. Türkiye'de bir sivil savunma sireni var; ama o da sadece savaş döneminde ve 10 Kasım'da çalar. Bu nasıl savunma. Deprem olduğunda 10 dakikada

komşu, 1 günde yerel afet gönüllüleri, 3 gün sonrada devlet gelir. Yerel kapasitenin bu açıdan güçlendirilmesi gerekiyor. Her yerel yöneticinin depremden sonra hedeflerinin olması gerekiyor. Afet yönetimi bir kalkınma problemidir. Afet yönetiminde çadırın yeri yoktur. Çadır bir yaşam yeri değil, ama devlet hala çadır hesapları yapıyor. Japonların hiçbiri çadır kurmuyor, depremden sonra bunlar aptal mı" diye konuştu.

"MALZEME ÇALANLAR, ASLINDA HAYATIMIZDAN ÇALANLARDIR"

Kadıoğlu'ndan sonra konuşan Mimar Yavuz Önen ise, her yeni depremin bir önceki depremin yalanlarını ortaya çıkardığını belirterek, "Her deprem, önceki depremin yıkımlarını ve sonrasındaki işlerin gerçekleşmediğini bize hatırlatıyor. Son 5 yılda etkisi çok yüksek depremler yaşandı, ama böylesi bir ülkede bu çabuk unutuluyor" dedi.

Deprem sorumlularının bir dokunmazlığa büründüklerini savunan Önen, depremde asıl sorumluların yöneticiler ve sistemin kendisi olduğunu söyledi. Depremin yer kürenin sorunu olduğuna dikkat çeken Önen, "Doğa ile bilim burada çatışırken, bilim cılız kalıyor. Burada bilim yetmiyor. Bizim esas konuşmamız gereken doğal olmayan öncesi ve sonrası yaşananlara ilişkindir. Hiç olmazsa bu kez Van depremi için gereken dersleri çıkartalım. Marmara depremine ilişkin çok önemli tespitlerimiz var. Egemen sınıflarla

mücadeleyi oluşturan en önemli şey depremdir. Meslek odalarını ayağa kaldıran ve insanları duyarlılığa çağıran depremdir. Depremler benim yaşamımda yer aldığı kadar, toplumun da yaşamında yer alması gerekiyor. Türkiye'de bilim tekniğini halkın hizmetine sokmayı engelleyenler var. Bunlar her seferinde hayatımızı çalanlardır. Malzeme çalanlar aslında hayatımızı çalanlardır. Bunlar konutu bir rant ve ticaret haline getirenlerdir. Bunlarla mücadele etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

Önen konuşmasını Kürtçe bitirdi ve tüm katılımcılara teşekkür etti.

"BİZ KENTSEL RANTLARDAN VAZGEÇEMİYORUZ"

Son olarak konuşan şehir planlamacısı Ümit Özcan, Japonya ile ilgili tartışmalara değinerek, "Tokyo kentinin yüzde 98 Tokyo Belediyesi'ne ait. İngiltere'de toprağın 5 santimetre altı ve üstü oluşan her şeyin yüzde 50'si o rantı oluşturanındır. Böylece toplumsal rantın topluma dönüşmesi sağlanır. Topraktan rant elde etmeyi kesmiş durumdayız. Kentlerimizin bugün yaşadığı sorunların en temelinde yer alan hastalık bu. Biz esas sorunları oluşturanlarla değil, birbirimizle uğraşarak mahvettik. Afet

yönetiminden de afet sonrasında oluşanlarla da uğraşmak bana çok zor geliyor. Çünkü ben şehir planlayıcısıyım. Biz kentsel rantlardan vazgeçmiyoruz. Yapılan yeni düzenlemede 'Afet acil durum' diye bir şey oluşturuldu. Dünyanın hiçbir yerinde risk minimize edilmeden istenildiği kadar risk ile uğraşılsın başarı elde edilemez. Sorunlarımız artık salt deprem değil, sel felaketleri de yaşanıyor. Yapmamız gereken başka şeyler var" dedi.

Tüm kamu kurumları ve sivil toplum örgütleriyle birlikte planlamaların yapılması gerektiğini belirten Özcan, "Afet oluşmadan önce riskleri aza indirgeyecek planlamaları yapılması gerekiyor. Fiziki yeniden yapılanmaların yanı sıra sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan yeniden yapılanmaların da hesaba katılması gerekiyor" diye konuştu.

ÇALIŞTAYIN İLK GÜNÜNDE İKİNCİ OTURUM

Çalıştayın ikinci oturumunda, 'Kentin ve altyapının yeniden dizaynı' başlığı tartışıldı. Moderatörlüğünü Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Abdullah Sevinç'in yaptığı panele konuşmacı olarak Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Zafer Kutuğ, Bayburt Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yakup Basmacı ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mehmet Ali Yüzer katıldı. Panelde genellikle teknik ve altyapı ile ilgili bilgiler sunuldu. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Zafer Kutuğ, yeni

binalar ve statik çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Van'da yaptığı incelemelerin ardından gözlemlerini anlatan Kutuğ, Van'da binaların inanılmaz durumda ağır olduğunu belirterek, "Tuğla yerine briket kullanılmış. Bu da binaları inanılmaz derecede ağırlaştırıyor. Depreme dayanıklılığı açısından binaların olabildiğince hafif olması gerekiyor" diye konuştu.

"Van'IN YENİDEN İNŞASI İÇİN BU BİR ŞANSTIR"

Bayburt Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yakup Basmacı ise, Van'ın altyapısında yaşanan sıkıntıların depremden sonra da dile geldiğini belirterek, altyapının teknolojiyi ön plana alınarak yapılması gerektiğini söyledi. Basmacı, "Van'ın altyapı gündeme getirilirse kısa süre

e ilişkin çok önemli tespiçerisinde çözüm bulunabilir. Van'ın yeniden inşası için bu büyük bir şanstır" dedi.

"HÜKÜMET BURAYI AFET BÖLGESİ İLAN ETMELİ"

Son olarak konuşan İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mehmet Ali Yüzer, Van kentinin ekonomik gelişmişliğini ve neler yapılabileceği üzerinde bir konuşma yaparak, deneyimlerini anlattı. Çok büyük bir alana sahip olan Van Organize Sanayi Bölgesi'nde hala bin kişinin istihdam edilmesinin çok üzüntü verici bir durum olduğunu belirten Yüzer, sanayi bölgesinin aktif hale getirilmesi ile birlikte buradan 190 bin kişinin yararlanabileceğini söyledi. Hayvancılığın kentte iki katına çıkarılması

gerektiğinin altını çizen Yüzer, "Burada beslenen hayvanlar başka bir ilde kesilerek, paketleniyor. Ancak buradaki hayvanlar yine bu kentte kesilir ve paketlenirse bu büyük bir ihracat olur. Bu Van için büyük bir potansiyel. Bunun gerçekleşmesi durumunda Van çok önemli bir ivme kazanır. Hükümetin de burayı afet bölgesi ilan edilerek, teşvikler vermesi gerekiyor" dedi.

Çalıştayın son oturumunda ise 'Ulaşım ve Lojistik Planlaması' konusu tartışıldı. Moderatörlüğünü Van Belediye Başkan Yardımcısı Abdurrahman Doğar'ın yaptığı panele konuşmacı olarak Maltepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, Bahçeşehir Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ile Yrd. Doç. Dr. Nilgün Camkesen konuşmacı olarak katıldı.

"LOJİSTİK MERKEZİNİN KURULMASI İLE İSTİHDAM, İMKANLAR VE YOĞUNLUK ARTAR"

İlk olarak konuşan Maltepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Tanyaş, 'İnsani yardım ve lojistik' konusunu anlattı. Van'da kurulacak olan lojistik merkezlerinin nerelere ve nasıl kurulacağına ilişkin bilgiler veren Tanyaş, lojistik merkezin kurulması ile istihdam, imkanlar ve yoğunluğun artacağını söyledi. Tanyaş, "Bunun kurulması ile birlikte kentteki tüm depoların oraya taşınması sağlanacak. Lojistik ve taşımacılık şirketleri buraya taşınır. Kentin ticaretinin döneceği bir yer haline gelir. Lojistik

köylerin kurulması ile birlikte kentin tüm ihtiyaçlarının buradan karşılanması mümkün olacaktır. Birçok ilde buna dönük çalışmalar başladı. Van tam sınırda olduğu için buraya kurulacak lojistik organize sanayi bölgesi oldukça önemli bir noktaya ulaşacaktır. Buralar ayrıca insani yardım lojistiği depoları için de uygun yerler olacaktır" dedi.

"UCUZ VE REKABET ETMEYECEK BİR TOPLU TAŞIMA PLANLANMALI"

Daha sonra Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilgün Camkesen, 'Ulaştırma planlaması' konusu ile ilgili bilgi sundu. Türkiye'de tüm kentlerin ulaşım sıkıntısı yaşadığına dikkat çeken Camkesen, Van'da da yeniden yapılandırılma süreçlerinde ulaşım sıkıntısı yaşayacağını belirtti. Ulaşımda önemli olan taşıtların değil, insanların hareketliliğini sağlamak olduğunu belirten Camkesen, kentiçi taşıma sorunlarında halkın mutlaka toplu taşımaya yönlendirilmesi gerekliliğine değindi.

Bunun için

bütüncül bir planlanmanın olması gerektiğini söyleyen Camkesen, "Öncelikle sirkülasyon, sonrasında geometrik düzenleme ve son olarak ise otopark yönetiminin doğru bir şekilde oturtulması gerekiyor. Bir önemli nokta ise toplu taşıma sistemini planlamaktır. Ucuz ve birbirleri ile rekabet etmeyecek bir toplu taşıma planlanma e ilişkin çok önemli tespsı gerekiyor. Sistemler birbirleri ile yarıştırılmamalı aksine bir birlerine desteklemelidir" diye konuştu.

"Van'IN BÖLGESEL PLANLAMA KRİTERİNİ ÖNCELİKLE ORTAYA KOYMALIYIZ"

'Ulaştırmada kısa ve uzun vadede yapılması gerekenler' konulu son sunumu yapan Bahçeşehir Üniversitesi Öğret üyesi Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, şehrin bütünü üzerinde bir planlama yapılmadan, yapılacak her şeyin kısır kalacağını belirterek, öncelikle bölgesel çapta Van'ın planının çıkması gerektiğini söyledi. Sadece vatandaşlara ev yetiştirilmesi için gelişigüzel yapıların yapıldığını aktaran Ilıcalı, "Van'ın Büyükşehir Belediyesi gerçeği göz önünü alınarak acil bir planlama yapılması gerekiyor. Van'ın

bölgesel planlama kriterini öncelikle ortaya koymamız gerekiyor. Bu planlamayı alıp, eylem planı ile birlikte yerel yöneticilere tarif edeceğiz. Bu kentte zararın neresinden dönersek kardır. Bundan sonra yapılacakların mutlaka düzenli yapılması gerekiyor" diye konuştu.

Deprem Çalıştayı, yarın düzenlenecek oturumlarla sona erecek - VAN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Bahçeşehir Üniversitesi Yavuz Önen Politika Türkiye Güncel Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title