Vanlı annelerin evlat nöbeti devam ediyor
Van'da evlatları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan aileler, HDP binasına yürüyerek çocuklarını istedi.
Van'da evlatları terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan aileler, HDP binasına yürüyerek çocuklarını istedi.
Van'da çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan aileler, 27 Şubat'tan bu yana her hafta partinin il başkanlığı binası önünde oturma eylemi yaparak seslerini duyurmaya çalışıyor. Evlatları değişik tarihlerde PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan ve sayıları artarak 32'yi bulan aileler, kentin en işlek noktası olan Cumhuriyet Caddesi'nde bir araya geldi. Ellerindeki 'Dağları kurtlara kuşlara bırakın', 'Evlat nöbetindeyiz', 'Çocuklarımızı istiyoruz', 'Artık yeter! Yakamızdan düşün' ve 'Anneler nöbette' yazılı dövizlerle yürüyen anneler, bir yandan da HDP ve PKK aleyhine slogan attı.
"PKK VE HDP'LİLER ÇOCUKLARIMIZI KAÇIRARAK ZENGİNLİKLERİNE ZENGİNLİK KATIYORLAR"
Oğlu Yusuf Ertaş'ın 7 yıl önce PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını ve bir daha haber alamadıklarını söyleyen anne Perihan Ertaş, "PKK ve HDP'liler çocuklarımızı kaçırarak zenginliklerine zenginlik katıyorlar. Bizim çocuklarımızın hayatını yakarak, öldürerek, kandırarak lüks hayat yaşıyorlar. Buradan oğluma sesleniyorum, Yusuf sesimi duyuyorsan gel. Annen seni çok özledi, gel artık" dedi.
"HDP KÜRTLERİN EVİNE ATEŞ SALAN BİR ÖRGÜTTÜR"
3 yıl önce kaçırılan oğlu Recep Kıpçak için eyleme katılan anne Zübeyde Kıpçak ise "PKK terör örgütü kapımıza geldi, 'ya para ya da bir çocuğunuzu vereceksiniz' dediler, paramız yoktu, silah zoruyla çocuğumu aldılar. Eşim ve ben hastayız. Ölmeden önce çocuğumu görmek istiyorum. HDP Kürt savunucusu olduğunu iddia ediyor ama yalan söylüyor. HDP Kürtlerin evine ateş salan, çocuklarını annelerinden ayıran bir örgüttür" diye konuştu.
Doğu Anadolu Bölgesi Gaziler ve Şehit Aileleri Federasyonu üyeleri de 'evlat nöbeti tutan bütün ailelerimizin her daim yanındayız' pankartıyla anneleri ziyaret ederek HDP aleyhine slogan attı.
(Yunus Tuğrul - Yılmaz Sönmez /İHA)
