Yaban keçileri av yasağı ve yemleme çalışmalarıyla korunacak
YUNUS HOCAOĞLU/HAYDAR TOPRAKÇI - Tunceli'de yöre halkı tarafından kutsal kabul edilen ve geçen yıl avlanması yasaklanan yaban keçileri, söz konusu yasağın ve yemleme çalışmalarının devam ettirilmesiyle doğal ortamlarında rahatça yaşamlarını sürdürmeye devam edecek.
YUNUS HOCAOĞLU/HAYDAR TOPRAKÇI - Tunceli'de yöre halkı tarafından kutsal kabul edilen ve geçen yıl avlanması yasaklanan yaban keçileri, söz konusu yasağın ve yemleme çalışmalarının devam ettirilmesiyle doğal ortamlarında rahatça yaşamlarını sürdürmeye devam edecek.
Zengin bitki örtüsü ve yaban hayvan çeşitliliğine ev sahipliği yapan Tunceli'de yaban keçileri, yöre halkı tarafından kutsal sayılıyor.
Doğada her türlü bitki ve hayvanın yaşam hakkının kutsal olduğuna inanan ve buna göre yaşamını şekillendiren yöre halkı, söz konusu keçilerin avlanmasını günah kabul ederek doğadaki canlıları incitenlerin de incineceğine inanarak avlanmaya karşı çıkıyor.
Kent merkezinden 3 bin rakımlı dağların tepelerine kadar hemen her yerde gündelik hayatın içinde beslenirken görülebilen yaban keçilerinin korunması ve kaçak avcılığın önüne geçilmesi için vatandaşlar, Doğa Koruma ve Milli Parklar Tunceli Şube Müdürlüğü ve ilgili kurumlarla gönüllü olarak çalışıyor.
Kent genelinde yaban hayvanlarının avlanması yasak
Söz konusu hayvanların neslinin tükenmemesi için geçen yıl çalışma başlatan ve yaban keçilerinin avlanmasını yasaklayan Vali Tuncay Sonel, söz konusu hayvanların çetin kış mevsiminde olumsuz hava koşullarından etkilenmemesi için belirlenen alanlara askeri helikopterlerle yem bıraktırmıştı.
Vali Sonel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tunceli'nin muhteşem bir doğaya sahip olduğunu söyledi.
"Helikopterle yaban hayatına yem bırakıyoruz"
Bu doğal ortamda yaban hayvanlarının da fazlasıyla bulunduğunu ifade eden Sonel, şöyle konuştu:
"Valilik olarak koruma altında olan bu hayvanlarımızın avlanmasını tamamen yasaklamaya yönelik bir karar almıştık. Bu karar 2020 yılında da devam ediyor. Öte yandan yaban hayvanlarını sürekliliğini sağlamak için karlı kış aylarında jandarmamıza ait Sikorsky helikopterlerle dağda kalan ve yiyecek bulamayan keçilere, boz ayılara ve ur kekliği gibi birçok hayvana buğday, ekmek gibi bir çok yiyeceği bırakıyoruz. Bizim bu yaban hayatını koruyarak gelecek kuşaklara bırakmamız lazım."
"Dağ keçisi, inancımızın en büyük simgelerinden biridir"
Alevi dedesi Kadir Bulut da bölgede dağ keçilerinin 7 farklı isimle anıldığını anlattı.
Hayvanların kutsal sayılma inancının Hazreti Hızır'dan geldiğini aktaran Bulut, şunları kaydetti:
"Dağ keçileri inancımızın önemli içsel kodlamasıdır. Bunların katledilmesi inançsal zedelenme ile karşılaşma anlamına geliyor. İnancımızın en büyük simgelerinden biridir. Buradaki inanç, Hazreti Hızır sabah gün doğduğu zaman dağ keçilerini doğaya salarmış ve 'adımınızı attığınız her neresi olursa olsun kim zordaysa bu sıkıntıları toplayın gelin' dermiş. Onlar da gün doğmasıyla adım atılmadık yer bırakmazmış. Kimin ne sıkıntısı varsa toplayıp Hazreti Hızır'a gidermiş. Akşamları cem ederek bu sorunlar konuşulur ve kimin sorunu varsa ertesi gün onun sorununa yetişilirmiş."
Yaban hayvanlarının korunmasına yönelik başlatılan çalışmayı doğru bulduklarını anlatan Bulut, bu kapsamda her insanın üzerine düşeni yerine getirmesi gerektiğini aktardı.