YABANCILARIN GÖZÜYLE TÜRKİYE- Fas'tan geldi, Türkiye'de hem doktor hem "dadaş" oldu (1)
Tıp eğitimi almak için geldiği Türkiye'de 22 yıldır yaşayan Fas asıllı Abdüllatif Faslı, evlenip yeni bir hayat kurduğu Anadolu topraklarını kendisine yakın hissettiği için seçtiğini ve bundan pişmanlık duymadığını belirtti.
Tıp eğitimi almak için geldiği Türkiye'de 22 yıldır yaşayan Fas asıllı Abdüllatif Faslı, evlenip yeni bir hayat kurduğu Anadolu topraklarını kendisine yakın hissettiği için seçtiğini ve bundan pişmanlık duymadığını belirtti.
Faslı, ülkesinde liseyi bitirdikten sonra tıp eğitimi için yurt dışındaki alternatifler arasından Türkiye'yi seçti.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesini 2005'te bitiren Faslı, 2007 yılında Erzurumlu bir Türk ile evlendi. Bu evlilikten üç çocuk sahibi olan, 2008 yılında Türk vatandaşlığına geçen Faslı, 2012 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Bölümünden uzmanlığını aldı.
Faslı, 2013'ten itibaren kamuda ve özel hastanelerde idareci olarak çalıştı.
Halen özel bir hastanede başhekim yardımcılığı görevini yürüten Faslı, daha önce Afyonkarahisar Sinanpaşa Devlet Hastanesinde başhekimlik, Ankara Onkoloji Hastanesinde de başhekim yardımcılığı yaptı.
AA muhabirine konuşan Faslı, liseyi bitirdikten sonra tıp okumak istediğini ve yurt dışında bir arayışa girdiğini belirterek Türkiye'yi seçme hikayesini şöyle anlattı:
"Önümde iki tane seçenek vardı; Belçika ve Türkiye. Avrupa bana sıcak gelmedi. Türkiye bana daha yakın geldiği için Türkiye'yi tercih ettim. Pişman değilim açıkçası. İyi ki gelmişim diyorum. Belki Avrupa'da olsam kaybolurdum, çok şey kaybederdim. Burada çok şey öğrendim. "
-"Kendimi hiç yabancı hissetmedim"
Türkiye'ye geldiği 1997 yılında yaşadıklarını unutmadığını dile getiren Faslı, "Sağa sola baktım burası yabancı değil diye yoluma devam ettim. Kendimi hiç yabancı hissetmedim. Türk milleti sıcak insan olduğu için yabancı hissetmek çok zor yani. Yabancı kelimesi zor geliyor. Biz kendimizi misafir olarak adlandırıyoruz. Zaten yabancı değiliz. Geçmişimizden bu yana hep ortak şeylerimiz var." diye konuştu.
Faslı, o dönem kendisinin Fas'tan Türkiye'ye gelen üçüncü öğrenci olduğunu, şimdi ise iki bin beş yüze yakın Faslı öğrencinin Türkiye'de bulunduğunu belirtti.
Son on beş yılda Türkiye'nin büyük değişim geçirdiğine işaret eden Faslı, Türkiye'den habersiz olanların, şimdi siyasetten spora ülkeye dair birçok bilgiye sahip olduğunu vurguladı.
Türk insanının yardımseverliğine değinen Faslı, Türkiye'de yaşadığı dönem içerisinde tanıştığı kişilerden devamlı yardım gördüğünü anlattı.
Faslı, Türkiye'de öğrenci olduğunu söylediğinde indirim yapan restoranların kimi zaman ücret dahi almadığını kaydederek, "Sokakta olan bir kişi sadece sağa sola baksın insanların hemen dikkatini çeker. 'Bir şey mi var? Yardımcı olabilir miyiz?' derler. Bunları görmek insanı rahatlatıyor açıkçası." ifadelerini kullandı.
-"Vatan sevgisi yoksa bu ülkeye sahip çıkan adam bulmanız çok zor"
Vatan sevgisinin Türklerin olmazsa olmazı olduğunu dile getiren Faslı, "devletin kendisine bakmadığını" söyleyenlerin dahi Türkiye aleyhinde konuşulmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Faslı, "Vatan sevgisi yoksa bu ülkeye sahip çıkan adam bulmanız çok zor. İkincisi bayrağını kutsal görür. Bu çok önemli çünkü bayrak, devlet, millet bir bütün demek." diye konuştu.
Faslı, kendisine sürekli olarak memleketine dönme çağrısı yapan ailesinin Türkiye'yi gördükten sonra "Boşver. Bir daha Fas'a gelme." dediğini aktardı.
-"Hanımı alana kadar canım çıktı"
Fas'tan gelen bir milletvekilinin tercümanlığını yapan eşiyle uluslararası bir toplantıda tanıştığını belirten Faslı, yurt dışından gelerek Türkiye'den "kız alma"nın zor olduğunu söyledi.
Faslı eşi ile evlenme hikayesini şu sözlerle anlattı:
"Bir köyden başka bir köye bile kız vermeyen bir insanın yurt dışına kız vermek istememesi de doğal bir şey. Haklılar. 'Ta nereye götüreceksin kızımı?' diyorlar. Haklı mı haklı. Anne olarak haklı, zorlandım mı zorlandım. Yani hanımı alana kadar canım çıktı ama sonunda oldu yani."
Faslı, sadece Erzurum'un değil Türkiye'nin de damadı olduğunu belirterek, "Nerelisin deyince 'Dadaşım' diyorum ama genelde 'milli damat' olarak kendimi adlandırıyorum." dedi.
