Haberler

"Yalılar Yangın Tehlikesiyle Karşı Karşıya"

Abone Ol

Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Kılıç: "Kamu binalarının dışında önemli yangın riski taşıyan binalar Boğaz'da bulunan yalılardır. Tespi...

Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği (TÜYAK) Onursal Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, kamu binalarının dışında önemli yangın riski taşıyan binaların Boğaz'da bulunan yalılar olduğunu belirterek, "Tespitlerimize göre Boğaz'da 240 ahşap yalı yangın açısından büyük risk taşımaktadır. Bu sahil boyunca, en az Galatasaray Üniversitesi kadar riskli diyebileceğim onlarca bina var" dedi.

TÜYAK tarafından The Marmara Otel'de, düzenlenen "Tarihi Bina Yangınları ve Yüksek Yapıların Yangın Riski" konulu basın toplantısında konuşan Kılıç, İstanbul'daki tarihi binaların karşı karşıya olduğu yangın tehdidine ilişkin bilgi verdi.

Kılıç, tarihi binaların geçmişi geleceğe bağlayan köprüler olduğunu belirterek, bu bakımdan geçmişi korumak için de tarihi binaları korumanın önemli olduğunu ifade etti.

"Tarihi binaların asıl yakan bizleriz. Günümüzde kalan bir kaç nadide eser kaybolmaya yüz tutmuştur" diyen Kılıç, tarihi binalarda en çok restorasyon çalışmaları sırasında yangın çıktığını, tarihi Haydarpaşa Garı'nın bu konuya örnek olduğunu söyledi.

"Yanan tarihi binaların tamamına yakını resmi  binalar"

İtfaiyenin, kontrol yapan teknik elemanlardan oluşması gerektiğini belirten Kılıç, şöyle devam etti:

"Konut olarak yapılan saraylar, yalılar, amacına uygun önlemler alınmadan, Galatasaray Üniversitesi'nde olduğu gibi veya milli eğitim müdürlüğü binası gibi ofis olarak veya okul olarak kullanılmaktadır. Bu tür binaların okul veya ofis olarak kullanılmalarının engellenmesi, elbette bunların otel yapılmaması ama topluma açık olan müze, sanat merkezi, sergi salonu, konferans salonları gibi halka açık olan yangın riski düşük olan kullanım alanlarına dönüştürülmesi gerekir. Ahşap binaların, Boğaz'a sıfır odaların öğretim görevlilerinin çalışma odaları olması, yurt olarak kullanılması, müdür odaları ve lojman yapılması cinayettir. Tarihi yapıların öncelikle kullanım amacı değiştirilerek çağdaş yangın önleyici ve söndürücü tedbirler alınmalıdır. Aksi takdirde her bina yanışında 'elektrikten yandı' diyerek katil olarak elektrik gösterilir veya sabotaj denilerek sorumluktan kurtulmaya çalışılır. Binaları yakan, cinayeti işleyen elektrik değil, cinayeti işleyen yeterli önlemi almayan binaya uygun kullanım sınıfına dönüştürmeyen yetkililerdir."

Yanan tarihi binaların tamamına yakınının resmi  binalar olduğunu ifade eden Kılıç, "Bunun sebebi, bilgisizlik nedeniyle veya ayrılan bütçe nedeniyle kaliteli sistemler yaptırılmaması, bakım ve onarımlara yeterince önem verilmemesi, uzman personelin bulunmamasıdır. Kamu binalarının dışında önemli yangın riski taşıyan binalar Boğaz'da bulunan yalılardır. Tespitlerimize göre Boğaz'da 240 ahşap yalı yangın açısından büyük risk taşımaktadır. Bu sahil boyunca olan binalar en az Galatasaray Üniversitesi kadar riskli diyebileceğim onlarca bina var, şu anda."

İstanbul'daki yüksek binaların da durumun biraz daha farklı olduğunu belirten Kılıç, itfaiyenin tam olarak yetişmiş olmasa da yeni yapılan binalar için oldukça iyi kontroller yaptığını belirtti. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Abdurrahman Kılıç İstanbul Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title