Yalova Belediye Başkanı Salman, Ölen Oğlundan Özür Diledi: Cemaat Adayına Karşı Kaybettiğinde...
Yalova Belediye Başkanı CHP'li Vefa Salman, 4 yıl önce trafik kazasında kaybettiği oğlu Özgün Salman'a hitaben sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayarak özür diledi.
Yalova Belediye Başkanı CHP'li Vefa Salman, 4 yıl önce trafik kazasında kaybettiği oğlu Özgün Salman'a hitaben sosyal medya hesabından bir mesaj yayınlayarak özür diledi. Oğlu ve eşiyle çekilmiş fotoğrafını paylaşan Salman, üniversitede cemaat adayına karşı kaybettiğinde çıkıştığını belirterek, "Affet beni oğlum" dedi.
CHP'li Yalova Başkan Vefa Salman, Facebook hesabından dün gece 'Affet beni oğlumö başlıklı bir yazı yayımlayarak, oğlu Özgün Salman ile daha önce Cemaat konusunda aralarında geçen konuşmayı aktardı. Oğlunun ölüm yıldönümü dolayısıyla kaleme aldığı yazıya, "?Sonsuzluğa yürüyüşünün üzerinden kocaman tam 4 yıl geçti. Hesapta uzun bir süre. Ama sen gel bize sor, acımız beynimizde ve yüreğimizde dünmüş gibi sıcaklığını, tazeliğini koruyor" sözleriyle başlayan Salman, şöyle devam etti: "Bu öyle bir ateş ki hiç sönmüyor, sönmeyecek. Asla küllenmiyor. Azıcık dokunduğumuzda alev alıyor, yangına dönüşüyor. Yüreğimiz hep kanıyor, canımız hep yanıyor, içimiz hep acıyor. Merak etme oğlum, koçum, ÖZGÜNÜM kimse görmüyor. Ağlamamıza hiç dayanamazdın bilirim. Parmaklarınla silerdin gözyaşlarımızı, ağlamayın derdin."
Oğluna bir özür borçlu olduğunu kaydeden Salman, oğluyla aralarında geçen diyalogu şöyle anlattı:
"Seni kaybedişimizin dördüncü yılında bir özür borçluyum oğlum. Hani Hukuk Fakültesini kazanıp birinci sınıfa başlamıştın. Bir hafta sonu Yalova'ya geldiğinde 'Baba birinci sınıf temsilci seçimi var, girmeyi düşünüyorum' demiştin. Hiç düşünmeden 'Gir oğlum aferin sonuna kadar arkandayım' diye destek vermiştim. Seçim bitip Yalova'ya döndüğünde dört kişi arasında ikinci olduğunu söyleyip, 'kaybettim' demiştin. Sana aynen 'Kaybettin değil, yeterince çalışmadın' diye çıkışmıştım. Tatlı-sert azarlamamı olgunlukla dinlemiş. 'Baba birinci olup seçilen Fethullahçı cemaatten, bunlar aynı evlerde, aynı yurtlarda kolayca hemen organize oluyorlar, ondan kaybettim' diye yanıt vermiştin. Sana yüksek sesle bir şey demeden, bu nasıl bir iştir, nasıl bir çalışmadır, nasıl bir yapıdır, bir fakültenin henüz birinci sınıfının temsilci seçiminde dahi kendilerinden olsun savaşındalar diye endişelenmiş hatta korkmuştum."
15-16 Temmuz sürecinde bu diyalogun hemen aklına geldiğini ifade eden Salman, 'Ve şimdi sana bu konuda söylediklerim için affet beni oğlum. Sensiz hayat öyle zor ki oğlum. O yüzden hep ağzımda; 'Allah'ım düşmanımı evlat acısıyla sınamasın.' Kadere iman etmişiz, Yaradana sığınıyoruz. Çok özledim, çok özledik... Görüşene kadar hoşçakal. Nurlar içinde uyu koçum, oğlum, ÖZGÜNÜM" sözleriyle yazısını tamamladı.
'OĞLUM 7 YIL ÖNCE UYARMIŞTI
FETÖ'nun tehlikesi konusunda ölen oğlunun kendisini 7 yıl önceden uyardığını söyleyen Salman, 'Oğluma bir özür, bir af borçlu olduğumu hissetim 15-16 Temmuz sürecinde. 15 Temmuz'da gece vali, başsavcı, alay komutanımızla beraber çalışma yürüttük. Eve geldiğimde aklıma evladım geldi. Kaybettiğimde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeydi. Sınıf temsilciği seçiminde arkadaşlarıyla çalışma yürüttü. Sonra biraz da benden çekinerek bana 'seçimde kazanamadım' dedi. Ne oldun dedim? 'İkinci oldum' dedi. 'Birinci olan çocuk Fethullahçı Cemaatten' dedi. 'Onlar aynı evlerde, aynı yurtlarda kalıyorlar. Hızla organize oluyorlar. Seçimi onlar aldı' dedi. O an oğluma bir şey söylemedim ama içimden 'Bu nasıl yapıdır. Bu nasıl hazırlıktır. Bir okulun sınıf temsilciği için bile bunlar çalışma yürütüyor, organize oluyor diye düşündüm. 16 Temmuz'da bunlar aklıma gelince korkmuştum. 19 yaşındaki oğlum aslında bana bir şeyin mesajını vermiş. Ben bunu ancak 16 Temmuz günü anladım. O da bende daha büyük bir yara açtı. Bir şekilde oğlumdan af dilemek istedim ve kalemi elime aldım. O yazdıklarım döküldü yüreğimden. Onu sosyal medyada paylaştım. Yoksa özelimi kamuoyunda paylaşmak istemezdim. Kamuoyu nazarında da af dilemek durumunda kaldım. Bir kez daha evladımdan af diliyorum. Onun 19 yaşında gördüğü tehlikeyi ben kendi adıma bu kadar görememiştim. O gün düşündüğüm korku memleketin başına 7 yıl sonra başka şekilde geldi. Çok şükür ki devletimiz, milletimiz bunu savuşturdu. Bundan sonra cumhuriyete çok daha sıkı sarılmak, demokrasi rejiminin güzelliğini gençlere anlatmak ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün lider kişiliğinin ülkeye yaptığı bu demokrasi kazanımının değerini çok daha anlamak ve anlatmak lazımö dedi.
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Özgün Salman yönetimindeki 77 AZ 639 plakalı otomobil, 14 Ağustos 2012 tarihinde belirlenemeyen nedenle sürücüsünün kontrolünden çıkarak SGK Yalova İl Müdürlüğü binası duvarına, sonra da yol kenarındaki ağaca çarparak durabilmiş, kazada Özgün Salman, kaza yerinde ölürken, ağır yaralanan arkadaşı Aydın Çuhadar ise hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı.
