Yalova'da 12 yaşındaki çocuğun ölümüyle ilgili 'kasten öldürme' şüphesi araştırılıyor
Yalova'nın Termal ilçesinde 5 yıl önce 12 yaşındaki Kerem Karakaya'nın arkadaşının evinin önünde av tüfeğiyle vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin 'kasten öldürme' şüphesi araştırılıyor. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, 'kasten öldürme' şüphesi üzerine yeni bir araştırma başlatıldı.
Yalova'nın Termal ilçesinde 5 yıl önce 12 yaşındaki Kerem Karakaya'nın arkadaşının evinin önünde av tüfeğiyle vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin "kasten öldürme" şüphesi araştırılıyor.
Akköy köyünde 3 Haziran 2018'de o dönem kendisiyle aynı yaşta olan arkadaşı F.B'nin (17) evine giden Kerem Karakaya, evin önünde başından tüfekle vurularak yaşamını yitirdi.
Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, cezai ehliyetinin bulunmaması nedeniyle F.B. hakkında takipsizlik kararı verildi.
F.B'nin annesi Serpil B. hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinin ardından Yalova 5. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı.
Silahı atışa hazır şekilde evinin girişinde herkesin ulaşabileceği bir yerde tuttuğu öne sürülen Serpil B'nin tutuksuz yargılandığı dava devam ederken, "kasten öldürme" şüphesinin araştırılmasına karar verildi. Cumhuriyet savcısı tarafından Serpil B. ve olay sırasında evde bulunan kardeşi Rahmi B. hakkındaki iddialara ilişkin araştırma başlatıldı.
Olay yerinde gazetecilere açıklama yapan baba Halil Karakaya, yakındaki bir otelde eşiyle çalışırken oğlunun vurulduğunu söyledi.
Tüfeğin tetiğini F.B'nin çekmediğini öne süren Karakaya, "Oğlum ya olay günü ya da bir gün önce görmemesi gereken bir şeyi gördü. Yoksa bir insan bir çocuğu öldürmez. 12 yaşındaki bir çocuğun o silahı kullanma şansı sıfır. Ayrıca silahı kırıp içindeki boş kovanı atması da mümkün değil." dedi.
Anne Rahime Karakaya da F.B'nin silahı kullandığına inanmadığını dile getirerek, olayın tüm yönleriyle açığa çıkarılmasını ve oğlunun ölümüne neden olan kişi ya da kişilerin cezalandırılmasını istedi.
Çiftin avukatlarından Şermin Tankut, kırma tabir edilen tüfeğin ateşlendikten sonra kartuşu kendisinin atmadığını, birisinin çıkarması gerektiğini anlattı.
Bunu 12 yaşında, 30 kilogram ağırlığında bir çocuğun yapmasının mümkün olmadığını savunan Tankut, "Silahın olay öncesi bulunduğu yer tespit edilmedi henüz. Çünkü her defasında farklı bir yer söylüyorlar. O zaman 2,5 metre yüksekliğinde istiflenmiş odunlar. Çocuğun oraya kadar erişmesi mümkün değil." ifadesini kullandı.
Diğer avukat Ekin Elçin Kılıç ise dosyada birçok çelişki olduğunu öne sürerek, davanın seyrinin değiştiğini belirtti.
En önemli unsurun, tüfeğin içinde kartuşun bulunmaması olduğunu kaydeden Kılıç, "Ağır bir silahtan bahsediyoruz. Çok profesyonel, daha önce hayatında silah kullanmış kişilerin yapabileceği bir işlem bu. O yaşta bir çocuğun yapabileceği bir şey değil, bu kartuşun çıkarılması olayı." diye konuştu.