Yanan Feribottan Kurtulan Türk Şoför Dehşet Anlarını Anlattı
Yunanistan'dan 480 yolcuyla İtalya'ya yol alırken Adriyatik Denizi'nde yanmaya başlayan 'Norman Atlantic' adlı feribottan sağ kurtulan yolculardan evli, 2 çocuk babası TIR şoförü Zühtü Yılmaz, Tekirdağ'daki ailesine kavuştu.
Yunanistan'dan 480 yolcuyla İtalya'ya yol alırken Adriyatik Denizi'nde yanmaya başlayan 'Norman Atlantic' adlı feribottan sağ kurtulan yolculardan evli, 2 çocuk babası TIR şoförü Zühtü Yılmaz, Tekirdağ'daki ailesine kavuştu. Yaşadığı korku dolu anları anlatan Yılmaz, "Bağrışmaları duyup güverteye çıktığımda cehennem gibi sıcaklığı hissettim, çaresiz sağa sola koşturan insanları gördüm" dedi.
Adriyatik Denizi'nde geçen pazar yanan 'Norman Atlantic' feribotundan canlı kurtarılan Türk yolculardan TIR şoförü Zühtü Yılmaz, İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra Keşan Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Daha sonra Tekirdağ'daki evine gelen Yılmaz, ailesiyle kucaklaştı.
Bodrum'dan yüklediği 14 ton balığı İtalya'nın Bologna kentine götürmek için yola çıktığını anlatan Yılmaz, İpsala Sınır Kapısı'ndan çıkış yapıp Yunanistan'ın İgumeniça Limanı'ndan 'Norman Atlantic' adlı feribota bindiğini söyledi. Daha sonra aracında dinlenmek için uyuduğunu ifade eden Zühtü Yılmaz, feribotun hareket etmesinden yaklaşık 3 saat sonra yangın alarmı seslerine uyanarak 4 TIR şoförü arkadaşıyla birlikte geminin en üstü kısmına çıktıklarını söyledi.
'ÖLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜRKEN KURTARILDIK'
Yangın sırasında büyük korku ve panik yaşadıklarını ifade eden Yılmaz, kurtarma sırasında İtalyanların önce kendi vatandaşlarını kurtardığını ifade ederek şunları söyledi:
"Geminin arka tarafını alevlerin sardığını gördüm. Geminin motor dairesinde cayır cayır yanıyordu. İnsanlar bağırarak çaresizce sağa sola koşuyorlardı. Biz 4 Türk şoför arkadaşlar koşarak en üst güverteye çıktık. Bu sırada en üst katta otomobiller vardı. Alevler bu otomobilleri sardığından bir anda bomba gibi patlama başladılar. Otomobillerin yanması gemideki yangını iyice artırdı. Gemiyi bir anda duman sardı bu seferde dumandan kurtulamadık. Nefes alamıyorduk. O anda arkadaşlarla birbirimize bakarak 'Artık kurtuluş yok, öleceğiz' dedik. Hatta oradaki arkadaşlarla girdik kol kola 'Ayrılmayalım' dedik, 'Bir şey olursa da beraber olsun birbirimize destek olalım' dedik. Alt taraftan yükselen alevler geminin demir aksamlarını ısıtmıştı ve nar gibi olmuştu. Yere basamıyorduk. Yere bastığımız da ayakkabıların altı tabanı eriyip orada kalıyordu. Korkuluklara çıkıp tutunduk. Kaçacak yer kalmamıştı. Ümidimiz kesildiği anda şiddetli bir rüzgar başladı ve dumanları biraz dağıtınca biraz nefes almaya başladık. Kurtulmamızda rüzgarın faydası çok oldu. Yoksa gemiyi komple duman sarmıştı."
'EN SON KURTARILAN BENİM'
Gemide yangın nedeniyle nefes almakta güçlük çektiklerini ve kurtarma ekiplerinin yangından 1 gün sonra ulaşabildiğini anlatan Yılmaz, "İtalya'nın askeri helikopteri geldi. Yalnız ayrımcılık yaptılar. İlk önce kendi vatandaşlarını kurtardılar. İtalyanca konuşanları çekip aldılar. Bu yüzden gemide 'bizi neden almıyorsunuz' diye isyan çıktı. Kendi vatandaşlarını diğer gemiye götürdükten sonra bizlere başladılar. En son gemiden ayrılan bendim. Beni de İtalyan helikopteri aldı diğer gemiye götürdü. Daha sonra o gemiyle çıktığımız limana geri döndük" diye konuştu.
Yunanistan'ın İgumeniça Limanı'ndan Selanik Türk Başkonsolosluğu'na daha sonra da İpsala Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptığını kaydeden Zühtü Yılmaz, ailesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
'HABERİ TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİK'
Eşinin bulunduğu feribotun yandığını televizyon haberlerinden öğrendiğini anlatan Gülhan Yılmaz ise 2 gün boyunca haber alamadıkları için çok büyük panik yaşadıklarını söyledi. Televizyonlardan sürekli yanan feribotla ilgili haberleri takip ettiğini gözyaşlarıyla anlatan Gülhan Yılmaz, "Televizyonda 'Kara pazar, 3 büyük felaket birden' haberi ile birden irkildim. İlki bir uçağın kaybolduğuydu ikincisi ise İgumeniça Limanı'ndan hareket eden bir geminin Adriatik'te yandığını söylediler. Daha sözün bitmesi ile ben hemen bir panik içerisinde büyük oğluma ulaştım. Haberi duymuş fakat üzülmeyeyim diye bana söylememiş. Tabi ki büyük bir panik büyük bir telaş büyük bir üzüntüyle, şirketle görüştük şoför arkadaşlarıyla görüştük. Çok zor bir üç günün ardından şirket yetkilileri aradı ve kurtulduğunu söylediler. Hayatımızda yaşadığımız en zor günlerdi" dedi. - Tekirdağ