Haberler

Yanan Feribottan Kurtulan Şoförler: Yangın Hortumundan Su Gelmedi

Güncelleme:
Abone Ol

Pazar sabahı Adriyatik Denizi'nde yanmaya başlayınca yolcuların tahliye edildiği Norman Atlantic'ten kurtulanlar çarpıcı şeyler anlatmaya devam ediyor.

Pazar sabahı Adriyatik Denizi'nde yanmaya başlayınca yolcuların tahliye edildiği Norman Atlantic'ten kurtulanlar çarpıcı şeyler açıklamaya devam ediyor. 3 Türk TIR şoförü, mürettebatın hiçbir şey yapmadığını, yangını kendilerinin söndürmeye çalıştığını anlatarak, 'Ancak yangın söndürme hortumundan tek damla su gelmedi' diye konuştu. Bu arada İtalyan kaptan, zamanında yangın alarmı verdiklerini söylese de gerek Türk yolcular, gerekse de diğerleri bunun aksini iddia ediyor.

Üzerinde 200'e yakın araç, 499 yolcu ve mürettebatla Yunanistan'ın Patra Limanı'ndan İtalya'nın Ancona kentine sefer yapan Norman Atlantic'te yangının neden çıktığı henüz belirlenemedi.

Savcılık, Arnavutluk açıklarından İtalya'ya çekildikten sonra, şimdilik 11 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladığı feribotta incelemelerde bulunacak.

Öte yandan sağ kurtulan yolcular, dehşet anlarını anlatmaya devam ediyor.

THY'nin özel seferiyle Çarşamba akşamı İstanbul'a gönderilen TIR şoförleri Refik Kulaksız, Ünal Demir ve Celalettin Sakin, denizin ortasında 30'u aşkın saat kurtarılmayı bekleyenler arasındaydı.

MÜRETTEBAT BİLE BİZDEN ÖNCE ÇIKTI

Mürettebattan sonra gemiden tahliye edilen yolcular arasında yer aldıklarını söyleyen Refik Kulaksız, 'Saat 5,30 sıralarında arkadaşım beni uyandırdı. Dışarıya çıktık. Tam bir arbede vardı. İnsanlar birbirlerini eziyordu. Filikalar yetersizdi. Sonra kaderimizle baş başa kaldık orada. Dumandan, ateşten kaçıp dışarı çıktık, sonra yağmur vardı, tekrar içeri girdik. Yardım ekipleri çok geç geldi, saat 12.00 gibi geldiler. Yani 5 buçuktan o saate kadar kurtarılmayı bekledik' diye konuştu.

İTALYANLAR GELMESEYDİ BÜYÜK ARBEDE YAŞANIRDI

Bir an önce kurtulsunlar diye önceliği kadınlara ve çocuklara verdiklerini dile getiren Kulaksız, 'Biz 3 arkadaş gemiden en son çıkan insanlarız. Mürettebat bile bizden önce çıktı. İtalyanlar gelmeseydi orada büyük ihtimalle büyük bir arbede yaşanacaktı. Çünkü bir organizasyon yoktu. Herkes birbirini tepeliyordu helikoptere binmek için. İtalyan askerleri geldikten sonra iş biraz daha organize oldu. Sonra daha rahat bir şekilde kurtulduk' ifadelerini kullandı.

Kulaksız ayrıca, mürettebatın hiçbir şeyle ilgilenmediğini, kendilerini yönlendirmediğini ve yangını yolcuların söndürmeye çalıştığını da öne sürerek, 'Ben ve arkadaşlarım, yangın söndürme hortumlarının vanalarını kendimiz açtık, ama bir damla su gelmedi. Hiçbir şey çalışmadı. Yani yangını biz yolcular söndürmeye çalıştık' dedi.

MAHŞER YERİNDEN İTALYANLAR KURTARDI

Yangın alarmı çalmadığını, kokuyu alanların yanındakileri uyandırdığını aktaran Ünal Demir ise, 'Yangın çıktığı söylenince kendimi kamaradan dışarı attım. Orası da mahşer yeri gibiydi. Hemen can yeleklerine hücum ettik. Bir helikopter geldi önce, ama hiçbir faaliyet göstermedi. İnanın koskoca helikopter sadece iki kişi aldı gitti. İki kişiyle kurtarma olmaz. En sonunda olaydan 20 saat sonra İtalyan donanması geldi. Allah onlardan razı olsun. Her helikopter yaklaşık 20'şer kişi taşıdı. O şekilde kurtarıldık'

sözleriyle trajik anları anlattı.

Yangın çıkıp, patlamalar olunca gemide hiçbir şekilde alarm sesi duymadıklarını da belirten Demir, 'Kendi kendimize dışarıya çıktık. Oysa gemi, iki saat öncesinden başlamış yanmaya. Biz iki saat sonra fark ettik. O anlarda mürettebat kendi yaşamları ile meşguldü' dedi.

'Avrupa'da insanın değeri yokmuş' diyen Türk şoför, 'O kadar gemiler geldi, ama sadece geminin etrafında döndüler ve gittiler. Kendi gözlerimle gördüm' diye sözlerini sürdürdü.

Celalettin Sakin de, İtalyanlara teşekkür ettiğini söyleyerek, onlar olmasa ölüme terk edilmiş olacaklarını ifade etti.

YOLCULAR ALARM VERİLMEDİ

KAPTAN ZAMANINDA ALARM VERDİK

Savcılığa ifade veren ve gazetecilere açıklama yapan birçok yolcu da, yangın çıktıktan sonra gemide alarm çalmadığını, duydukları duman kokusuyla birbirlerini uyandırdıklarını anlatmıştı.

İtalya'daki Bari Başsavcılığı da gemideki yangın ve ölümlerden dolayı soruşturma açmıştı.

Savcılık, geminin İtalyan Kaptanı Giacomazzi ve Armatör Carlo Visentini'yi, 'ölümle sonuçlanan deniz kazasına yol açma' ve 'çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olma' suçlarıyla itham ediyor.

Önceki akşam İtalya'ya ulaştırılan Kaptan Giacomazzi, Bari savcılığında 5 buçuk saat ifade verdi.

Basına yansıyanlara göre kaptan, yolcuların panik yaşamaması için ilk alarmı mürettebata yönelik verdiğini, daha sonra da tüm gemide zamanında alarm verildiğini söyledi.

Ancak yolcular, hiçbir şekilde alarm duymadıklarını ifade ediyor.

Çizme basınında çıkan haberlerde, Norman Atlantic'in kapasitesinden fazla araç (200 kadar) ve yolcu taşıdığı da öne sürüldü.

Nitekim, gemiden tahliye edilen bazı Türk yolcular da buna dikkat çekmişti.

KAPTAN BANA KAHRAMAN DEMEYİN

Kaptan Giacomazzi ayrıca, kendisine 'kahraman' denmesini istemediğini söyledi. 'Yolcuların hepsini kurtarmak isterdim' diyen ve gemiyi en son terk ettiği belirtilen Kaptan, İtalyan basını ve Başbakan Matteo Renzi'nin övgülerini almıştı.

Renzi, 'Tüm işini ciddi yapan kaptanlar gibi gemiyi en son o terk etti' diye açıklama yapmıştı.

Bu arada, Norman Atlantic'in sahibi Anek Lines'a ait Yunanistan-İtalya seferini yapan Ierapetra L. adlı başka bir feribotunda da 30 Kasım'da makine dairesinde yangın çıktığı ve bunu mürettebatın söndürdüğü ortaya çıktı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Adriyatik Denizi Yunanistan Ünal Demir İtalya Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title