Yangından zarar gören köylere bal ormanı kurulacak
İZMİR'de 18 Ağustos Pazar günü başlayıp 2 gün 5 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) meclis toplantısında yaptığı konuşmada, rüzgarın hızına rağmen yangınla mücadelede...
İZMİR'de 18 Ağustos Pazar günü başlayıp 2 gün 5 saat sonra kontrol altına alınan orman yangınıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol, Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) meclis toplantısında yaptığı konuşmada, rüzgarın hızına rağmen yangınla mücadelede ekiplerin başarılı olduklarını söyleyerek bölgede dirençli bir orman yapısı oluşturacaklarını anlattı. Erol, yangından zarar gören köylere arıcılığı teşvik amacıyla bal ormanı kurulacağını ifade etti.
EBSO ağustos ayı olağan meclis toplantısı İzmir Orman Bölge Müdürü Mehmet Erol'un katılımıyla gerçekleştirildi. EBSO Meclis Başkanı Salih Esen, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ile meclis üyesi sanayicilerin ekonomik gündemi değerlendirdiği toplantıda İzmir Orman Bölge Müdürü Erol da orman yangınları ve ağaçlandırma çalışmaları hakkında bilgi verdi. Toplantıya Orman Bölge Müdürlüğü'nün belirlediği ekip kıyafetlerini giyerek katılan Mehmet Erol, İzmir ve Manisa'da 8 orman işletme müdürlüğü ve 30 şefliğin görev yaptığını söyledi. 1 milyon 18 bin hektar orman alanının bulunduğunu hatırlatan Erol, 2018'de 264 adet yangının meydana geldiğini ve 392 hektar orman alanının yandığını anlattı. Yangına zamanında müdahale ederek küçükken söndürmenin önemine dikkat çeken Erol, "Haber alma ve ulaşım açısından erken müdahale önemli. Bir dakika gecikme tehlikelere neden olabiliyor. 2019'da son yangın haricinde 164 adet yangın oldu. Yangın başına 2.07 hektar alan zarar gördü. 341 hektar alan kül oldu" dedi. Türkiye haritasında yangına hassas bölgeleri gösteren Erol, İzmir'in de özellikle kızılçam ağaç türüne ait ağaçlara sahip olması nedeniyle hassas bölgeler arasında yer aldığını kaydetti. Kızılçamın reçinesinin yüksek olması nedeniyle yanıcı özelliğinin fazla olduğunu anlatan Erol, vatandaşları eğiterek yangın sayısını azaltacak önlemler aldıklarını anlattı. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'nün 6 helikopter, 92 arazöze sahip olduğunu belirten Erol, 46 ilk müdahale aracı ile birlikte 258 teknik elemana sahip olduklarını söyledi. 66 yangın gözetleme kuleleri bulunduğunu belirten Erol, şöyle devam etti:
"33 kameralı gözetleme sistemleri var. Hhelikopterle mücadele ettiğimiz için orman içinde su toplama havuzları yaptık. Bunlar 5 metre derinliğinde, 600 ile 2 bin tona yakın su kapasitesi olan helikopterlerin rahatça su alabileceği şekilde dizayn edildi."
YANGINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
2000 ile 2018 yılları arasındaki yangın sayıları hakkında bilgi veren Mehmet Erol, bu tarihler arasında 227 yangın oluştuğunu belirtti. Son 18 yılda yanan alanın ortalama 931 hektar olduğunu ifade eden Erol, rüzgarın alanın büyüklüğünü etkilediğini belirtti. 11.00 ile 18.00 saatleri arasında yangın miktarının artış gösterdiğini belirten Erol, "Havadaki rutubet bile yangının çıkmasını etkiliyor. Biz sadece orman yangınlarını söndürmüyoruz. Kırsal alanlara da müdahale ediyoruz. Köylülerin tarlalarında, zeytin bahçelerindeki anız ve ot yangınlarına da müdahale ediyoruz. Yangınların ziraat alanlarından ormana ulaşma yüksek. Daha kaynağındayken söndürüp ormana ulaşmasını engellemiş oluyoruz" diye konuştu.
'YANGINLA MÜCADELEDE BAŞARILIYIZ'
18 Ağustos günü 5 farklı yangının meydana geldiğini ifade eden Mehmet Erol, güçlerin bölündüğüne dikkat çekti. Küçük yangınların duyulmadığını söyleyen Erol, yangınla mücadelede başarılı olduklarını ifade etti. Erol, "Diğer ülkeler bizi takdir ediyor. Kendimizi başka ülkelerle karşılaştırıyoruz. Biz başarılıyız. Teknolojik yeniliklerle kendimizi geliştiriyoruz" dedi. 18 Ağustos'ta sıcaklığın 35 derece, nisbi hava neminin yüzde 29 olduğunu ve rüzgar hızının saatte 90 kilometreye kadar ulaştığını vurgulayan Müdür Erol, o gün helikopterlerin rüzgarın hızı nedeniyle kalkmakta zorlandığını belirtti.
DİKİLECEK FİDANLAR DAHA ÇABUK BÜYÜYECEK
Yangının sebebi ve faalinin güvenlik güçleri tarafından araştırıldığını anlatan Erol, şunları söyledi:
"Eski Orhanlı köyü yanacaktı. Yanmaktan kurtarmak için 3 köyü boşalttık. Daha sonra köylerine geri döndüler. Karşı ateş yöntemi biraz riskli olsa da birlikte karar vererek uygulandı. 'Orman görevlisi orman yakıyor' denildi. Bu bir iletişim kazasıdır. Biz köyü yanmaktan kurtarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hiçbir can ve mal kaybı yaşanmadı. Karşı ateş uygulaması Göcek'te de uygulanmıştı ve oradaki yerleşim alanları kurtarıldı. Bundan sonra projeler tamamlandıktan sonra yanan ağaçlar temizlenecek. Sahaya derin toprak işlemesi yapacağız. Toprak tabakası tamamen işlendiği için daha sonra dikilecek fidanlar daha çabuk büyüyecek. Çukurlar açıldıktan sonra fidan dikimine geçeceğiz. Yangına dirençli ağaçlarla dirençli bir orman yapısı oluşturacağız. Genel müdürlüğümüzün talimatıyla yangından zarar gören köylere bal ormanı yapacağız. Arıcılığı teşvik amacıyla meyve veren ve ekonomik getirisi olan çiçekli bitkilerden oluşan fidanları hanelere dağıtıp vatandaşlarımızın gelir elde etmelerini sağlayacağız."
UÇAK VE HELİKOPTER KARŞILAŞTIRMASI
11 ve 24 Kasım tarihlerinde ağaç dikim kampanyaları başlatacaklarını açıklayan Erol, toplantının devamında meclis üyelerinin sorularını yanıtladı. Mehmet Erol, ağaçlandırma çalışmalarında kızılçam fidanlarının tercih edilmesinin nedenlerini anlattı. Her ağacı her yerde yetiştirmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Erol, kızılçam yerine başka bir ağaç dikmenin ekolojiye ters olduğunu vurguladı. Kızılçam fidanlarının her yıl tohum verdiğini söyleyerek neslini rahat devam ettirecek yapıda bir tür olduğuna dikkat çeken Erol, yanıcı özelliği olsa da toprak içinde çürümeden birkaç yıl kalabildiğini dile getirdi. Bir meclis üyesinin sorusu üzerine uçakların yangına müdahalesi konusundaki tartışmalara da değinen Mehmet Erol, "2008 yılından beri uçak kiralıyoruz. Uçaklar havuzdan su alamaz. Onlar denizden ya da büyük barajlardan su alabilir. Denizden uzak yerlerde bu elverişli değil. Uçak 4.5 ton su alırken helikopter 2.5 ton su alabilir. Oysa saat başı hesaplandığında helikopterler daha fazla su atar. Helikopter yavaş uçtuğu için isabet oranı yüksek. Her uçak için iki tane fazladan helikopter kiralayarak mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.
YORGANCILAR KAMPANYAYA DESTEK İSTEDİ
EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise mecliste yaptığı konuşmada söz konusu yanan alanların asla imara açılmasına izin verilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Geçen hafta AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın İzmir ziyaretinde konuyu değerlendirdiklerini ve yangın yerinde incelemelerde bulunduklarını söyleyen Yorgancılar, "Ortak bir kampanya başlattık. Henüz duymayanlar için desteklerinizi beklediğimizi önemle rica ediyorum. Başta mangal yakılan alanları yeniden belirlemek olmak üzere, konu ülkemiz adına bir güvenlik meselesi şeklinde ciddiyetle değerlendirilmelidir" dedi.