Yanlış Kişiyi Sünnet Ediyorlar, Polis Çağırın" - Antalya

AYŞE YILDIZ/ METİN BOLAT - Her yıl binlerce çocuğun deneyimini yaşadığı, şölen havasında geçmesi için belediyelerin de toplu törenler düzenlediği sünnetlerde çocuklar, heyecandan 'Benim adım Ali değil, yanlış kişiyi sünnet ediyorlar, polis çağırın.' gibi gülümseten cümleler kurabiliyor.

Ailelerin ve çocukların hayatında askerlik, evlilik gibi çok özel günlerden olan sünnet törenleri, Türkiye'de adeta düğün havasında geçiyor. Sünnet dolayısıyla evler süsleniyor, uzun konvoylar yapılıyor, birbirinden şık kostümler tercih ediliyor.

Bu özel günde, bakan, vali, kaymakamların makam aracı çocukların süslenen sünnet arabası olabiliyor. Bazı belediyeler, şölen havasında sünnet programları düzenliyor. Konya'da börk ustası, çocukların bu mutlu anlarına özel, "Diriliş Ertuğrul" dizisi oyuncularının kostümlerinden esinlenerek,"kayı" ve çift başlı kartal" armalı elbiseler bile hazırlamaya başladı.

AA muhabirinin çocuk üroloji ve cerrahlarından derlediği bilgiye göre, çeşitli hediyelerle masalsı dünyanın kahramanı haline gelen çocukların, sünnet öncesi mutluluk, heyecan ve biraz da korkuyla söyledikleri ise gülümsetiyor. Çocuklar sıklıkla, "Benim adım Ali değil, yanlış kişiyi sünnet ediyorlar, polis çağırın", "Bir dakika bir şey söylemek istiyorum", "Neden beni kimse dinlemiyor, baba en azından sen dinle", "Bugün gideyim, yarın gelirim", "Hemen tuvalete gidip, geleceğim", "Bugün kalsa da yarın yapsak olmaz mı?", "Polisi çağırın çabuk, beni kurtarsın", "Çok susadım, su içmem gerekiyor, beni bırakın" gibi sözlerle, sünneti engellemeye ya da ertelemeye çalışıyor.

Sünnete başlamadan önce henüz hiçbir işlem yapılmadan "acıyor" diye şikayette bulunan bazı çocukların sünnet bittikten sonra "Acımadı ki heyecanlanacak bir şey yokmuş" dediğine de şahit olunuyor.

"Sürekli bir dakika' derler ama o bir dakika hiç bitmez"

Bir tıp merkezinde görevli Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Adil Gökalp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarının gelmesiyle sünnet sezonunun da açıldığını söyledi.

Sünnetin bir tedavi şekli olduğunu ifade eden Gökalp, sünnet derisinin alınarak çocuğun enfeksiyonlardan korunduğunu, sünnetin bazı kanserleri önlediğini dile getirdi.

Toplumda sünnete büyük önem verildiğini aktaran Gökalp, aileleri tarafından çocuklara hayatlarında unutamayacağı dakikaların yaşatıldığını ifade etti.

Neredeyse her sünnetin kendisi için çok ilginç geçtiğini ifade eden Gökalp, şunları kaydetti:

"Çocuklar tam sünnet esnasında bizleri şaşırtan cümlelere imza atıyor. Çocukların söyledikleri aklıma geldikçe gülümsüyorum. Sürekli 'Bir dakika' derler ama o bir dakika hiç bitmez. O kadar çok mazeretleri oluyor ki biz bile hayret ederiz. Çocukları sünnet ederken o kadar çok ilginç diyaloglar oluyor ki söyledikleri bizleri bile şaşırtıyor, gülümsetiyor. Onlarla yetişkin gibi konuşup, korkularını yendikten sonra işleme geçiyoruz. Çocuğun yaşına göre mani, ninni, şarkılar söylüyoruz. Şu ana kadar 10 binlerce sünnet yaptım. Yanımda sünneti takip eden babaların çoğunluğu bayılıyor. Sünnete başlarken 'Babaya dikkat edin' diyorum."

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu da yaklaşık 40 yıldır sünnet yaptığını, birtakım tıbbi gerekçelerle yapılan sünnetlerin çok önemli olduğunu söyledi.

İdrar yolu enfeksiyonu olan çocukların, idrarın birikmesi nedeniyle oluşan hastalıklardan korunması için sünnet yaptıklarını belirten Melikoğlu, "Sünnet yaparken bizler de ilginç şeylerle karşılaşıyoruz. Çocuklar bazen ilginç şeyler istiyor. Çocuğun biri nasıl sünnet olmak istediğini kağıda yazıp getirmişti. Yurt dışından sünnet için gelenler var. Sünnet kişiyi bazı hastalıklardan koruyor."

Diriliş Ertuğrul"Prof. Dr. Adil GökalpProf. Dr. Mustafa MelikoğluSünnet

Muhabir Ayşe Yıldız

Redaktör Metin Bolat

Yayınlayan Osman Kurt