Tutuklu Muvazzaf Askerlerden "Balyoz Kararına" Tepki
Yargıtay'ın, Balyoz Davası'nda sanıkların çoğu yönünden kararı onamasına, tutuklu bulunan 83 muvazzaf asker yazdıkları ortak mektupla tepki gösterdi.
"Balyoz Darbe Planı"na ilişkin davada Yargıtay'ın sanıkların çoğu yönünden kararı onamasına Hadımköy Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan aralarında general ve amirallerin de bulunduğu 83 muvazzaf asker, yazdıkları ortak mektupla tepki gösterdi.
"ASRIN İFTİRASI"
"Hukuku Katleden Bilimi Reddeden Adalet" başlığı ile kaleme alınan 2 sayfalık mektup Avukat Hüseyin Ersöz aracılığı ile kamuoyuyla paylaşıldı. Mektupta karar için, "Türk hukuk tarihinde onarılmaz bir yara açmıştır" denildi. Hava Korgeneral Turgut Atman, Koramiral Deniz Cora, Tuğamiral Şafak Yürekli, Tümgeneral Gürbüz Kaya, Hava Kurmay Albay Cengiz Köylü'nün de aralarında bulunduğu 83 muvazzaf askerin imzasının yer aldığı 2 sayfalık mektup, "Yaklaşık üç yıldır devam eden 'Asrın iftirası' Balyoz davasında Yargıtay kararını açıkladı" ifadeleri ile başlıyor. Davanın bir komplo ürünü olduğu iddia edilen mektupta, "Bizler üzerinden doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hedef almıştır. Bu siyasi davada karar, özel yetkili bir mahkeme tarafından hukuki ve bilimsel gerçekler hiçe sayılarak verilmiştir. Böyle bir kararın, Yargıtay tarafından büyük ölçüde onanmış olması ise, Türk hukuk tarihinde onarılmaz bir yara açmıştır.
"BUNLAR SİYASİ DAVALAR"
Kamuoyu tarafından da bilindiği gibi Balyoz davası ve gündemdeki diğer benzer davalar, Türkiye ve bölgemize yönelik projelerin hayata geçirilmesi için kurgulanmış siyasi davalardır. Balyoz davası sürecinde, bizlere sahte delillerle iftira edildiğini çok iyi bilmelerine ve yaşanmakta olan hukuksuzlukları görmelerine rağmen 'yargıya güveniyoruz' kolaycılığı ile demokratik tepkilerini ortaya koymakta aciz kalarak, bugünkü sonuca ulaşılmasına katkı sağlayanlar, tarihte yaptıkları ve yapmadıkları ile kaydedilmişlerdir" denildi.
"TARİHE MAL OLMUŞ OLAYLARIN İNTİKAMI, MASUM İNSLARDAN ALINIYOR"
Hiç kimsenin hukuki güvenliğinin kalmadığı öne sürülen mektupta, "Kendi silahlı kuvvetlerinin bile böylesine ihanete uğradığı bir ülkede yaşayan insanların her türlü haksız ve hukuksuz uygulamalara maruz kalabileceği gerçeği vicdanları kanatmaktadır. Adalet bir devletin hazinesi, kainatın ruhu ve insanların en büyük güvencesidir. Adaletin olmadığı bir yerde temel insan hakları, demokrasi ve özgürlükler söz konusu olamaz. Tarihe mal olmuş olayların intikamı, bugünün masım insanları hapislerde çürütülerek alınmaktadır. Uydurulmuş sahte delillerle, iftiralarla 'darbecileri yakaladık, yargıladık ve mahkum ettik' yalanı ile halk kandırılmaktadır. İşlenen bu insanlık suçunun hesabının, yargı önünde bir gün mutlaka sorulacağı dünya tarihindeki örnekleri ile sabittir" ifadelerine yer verildi.
"SİZDE YARGILANACAKSINIZ!"
"Tarihe not düşeriz ki, bugün bizlere karşı bu zumlu yapanların gelecekte mutlaka tarafsız ve bağımsız bir yargı önünde yargılanacakları suçlardan birisi de, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan ve zaman aşımına tabi olmayan 'insanlığa karşı suçlar' olacaktır. Bizler, uğruna can vermeye yemin ettiğimiz bu kutsal vatan ve onun üzerinde yaşayan yüce Türk milletinin hiçbir değerine ihanet etmedik, görevlerimizi yerine getirirken Anayasa ve yasaların çizdiği yoldan ayrılmadık. Birlikte yola çıktığımız ve bugünleri görmeyen aziz şehitlerimiz ile bugünleri yaşayarak kahrolan gazilerimizin ve bu ülkenin tek ve gerçek devrimini gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk'ün tertemiz hatıraları önünde suçsuzluğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Vatan sağolsun."