Yargıtay'ın Soma kararını değerlendiren Baro Başkanı Arslan: "O günkü acıyı tekrar yaşadılar"
YARGITAY 12'nci Ceza Dairesi'nin 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma'daki maden kazasıyla ilgili davada verilen kararı bozmasının ardından acılı 2 ailenin avukatı Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, "Yeni gelen üç üyenin daha öncekinden farklı olarak kararın bu şekilde olması...
YARGITAY 12'nci Ceza Dairesi'nin 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma'daki maden kazasıyla ilgili davada verilen kararı bozmasının ardından acılı 2 ailenin avukatı Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, "Yeni gelen üç üyenin daha öncekinden farklı olarak kararın bu şekilde olması gerektiğini düşündüklerini görüyoruz. Bu duyulduktan sonra madenci aileleri bir kez daha yıkıldı. Facianın yaşandığı o günkü acıyı tekrar yaşadı" açıklaması yaptı.
Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma'daki maden kazasına ilişkin 4 ay önce, maden sahibi Can Gürkan'ın da aralarında olduğu 4 sanığa 'olası kastla 301 kez öldürme' ile 162 kez 'yaralama' suçundan ceza verilmesi gerektiği yönünde aldığı kararını değiştirdi. Daire, yeni kararında sanıklara 'bilinçli taksirle ölüme neden olma' ve 'yaralamaya neden olma' suçlarından ceza verilmesi gerektiğini bildirdi.
Kararla ilgili konuşan ölen 2 madencinin ailelerinin avukatı Manisa Barosu Başkanı Ali Arslan, "Soma'da 301 maden işçimiz şehit oldu, 162 işçimiz de yaralandı. 2014 yılında olan bu faciadan kaynaklı olarak, 2015 yılında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava süreci de uzun sürdü. Bu uzun süreç boyunca 301 madenci şehidinin aileleri ve yaralı madencilerimiz bu davayı titizlikle takip etti. Manisa Barosu olarak hem baromuz adına hem de madende şehit olan iki işçimiz adına bu davayı takip ettik, tüm duruşmalarına katıldık, mahkemede gerçek faillerinin ortaya çıkması için çaba sarf ettik. Bu faciada kusurlu olanların da gerekli ceza alması için gayret ettik" diye konuştu. Avukat Arslan, şöyle devam etti:
"Bu süreç içerisinde birçok sıkıntı ile karşılaştık. Mahkemenin en az 3 defa savcısı değişti, tayinleri çıktı, üyeleri değişti. Karar aşamasına gelindiğinde mahkeme başkanı değişti. Yeni bir mahkeme başkanı tayin edildi. Sonuçta 2018 yılında karar çıktı. Karar çıkınca madenci aileleri, bu karardan memnun olmadı. Sonuçta maden sahibi Can Gürkan'a 'Taksirle ölüme neden olmaktan ve yaralamaktan' ceza verildi. Diğer üst yöneticilere ise 'Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten' ceza verildi. Bu cezalar madenci aileleri tarafından doğru karşılanmadığı için biz avukatlar tarafından İstinaf Mahkemesi'ne götürüldü. İstinaf Mahkemesi bu kararı onayladı, sonuç olarak Yargıtay aşamasına gelindi. Yargıtay aşamasına geldiğimizde 12'nci Ceza Dairesi geçen yıl 30 Eylül'de oy birliğiyle hem maden sahibi Can Gürkan'ın hem de genel müdür ve diğerlerinin 'olası kasıtla ölüme sebebiyet vermekten yargılanmaları gerekir' diyerek, kararını bu şekilde oluşturdu ve açıkladı."
'SANIKLARA ÖDÜL GİBİ KARAR VERDİ'
Kararın sanıklar için ödül niteliğinde olduğunu ileri süren Avukat Arslan, "12'nci Ceza Dairesi'nin kararı doğrultusunda Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde karar, tekrar görülecek. Sanıklar 12'nci Ceza Dairesi'nin vermiş olduğu karar doğrultusunda cezalandırılacaklar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 12'nci Ceza Dairesi'nin bu kararına itiraz etti. İtiraz sonucunda 12'nci Ceza Dairesi 21 Ocak'ta yeni bir karar açıkladı. Tabi biz bu 21 Ocak'ta açıklanan yeni kararı duyunca daha da şaşırdık. Çünkü kısaca 12'nci Ceza Dairesi şöyle diyordu; 'Biz 30 Eylül'de almış olduğumuz kararda yanılmışız, aslında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğruymuş. Biz 30 Eylül'de almış olduğumuz karardan vazgeçiyoruz, değiştiriyoruz. Yeni bir karar veriyoruz.' Diyoruz ki; Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin 'Bilinçli ölüme sebebiyet vermekten' vermiş olduğu cezaları ve diğerlerini onaylıyoruz, doğrudur bu kararlar. Yalnız Can Gürkan, 'taksirle ölüme sebebiyet vermekten ve yaralamaktan' sebebiyet vermiş, bunun 'bilinçli taksirle ölüme sebebiyet olup olmadığının tekrar tartışılmasını istiyoruz' şeklinde, bu davada yargılanan sanıklara ödül gibi karar verdi" diye konuştu.
'KARARI DUYAN MADENCİ AİLELERİ YENİDEN YIKILDILAR'
Madenci ailelerinin karar sonrasında ilk günkü yaşanan acıyı yaşadıklarını kaydeden Arslan, adalete olan inançlarının tam olduğunu söyledi. Arslan, "Baktığımızda ne yazık ki gördüğümüz, madenci ailelerinin de gördüğü 30 Eylül'den 21 Ocak'a geldiğimizde 12'nci Ceza Dairesi'nin 3 üyesinin değiştiğini ve bu kararı alırken, 3'e 2 çoğunlukla aldığını görüyoruz. Yeni gelen 3 üyenin daha öncekinden farklı olarak kararın bu şekilde olması gerektiğini düşündüklerini görüyoruz. Bu duyulduktan sonra madenci aileleri bir kez daha yıkıldı. Facianın yaşandığı o günkü
acıyı tekrar yaşadı. Yargılamanın başlaması zaten 1 yıla yakın bir zaman aldı. Yargılama başladıktan sonraki süreç de 3 yıldan fazla sürdü. Savcılar, hakimler ve mahkeme başkanları değişti. En sonunda da Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi'nin üyeleri değişerek, böyle bir karar ortaya çıktı. Biz ve aileler adalete olan inancımızı kaybetmemeye çalışıyoruz. Bu süreçten sonra dava Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeniden gelecek. Orada o süreci de takip edeceğiz. Yine bu faciada kusurlu olan, bu facianın gerçekleşmesini gören ve gördüğü halde gerekli önlemleri almayan, yani olası kastla 'ölürse ölsün yapacak bir şey yok' diyerek, 301 madencimizin şehit olmasına neden olanların cezalarını alacağına inancımız hala devam ediyor. Devam ettirmeye çalışıyoruz. Süreci madenci ailelerimizle bekleyip, göreceğiz" diye konuştu.