Hayvan Hakları Savunucuları TBMM'deki Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısına Karşı Seslerini Yükseltti
Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, TBMM’deki tasarıya karşı seslerini yükseltti. Açıklamada, “Kapalı kapılar ardından görüşülen ve muhalefetin tüm itirazlarına rağmen oylanan hayatlar için söyleyecek sözümüz var. "Vazgeçmiyoruz" denildi.
(İSTANBUL) - Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan, Yaşam, Özgürlük İnisiyatifi çağrısıyla Kadıköy İskele Meydanı'nda bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, TBMM'deki tasarıya karşı seslerini yükseltti. Açıklamada, "Kapalı kapılar ardından görüşülen ve muhalefetin tüm itirazlarına rağmen oylanan hayatlar için söyleyecek sözümüz var. "Vazgeçmiyoruz" denildi.
Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine karşı hayvan hakları savunucuları Kadıköy'de bir eylem düzenledi.
Okunan ortak basın açıklaması şöyle;
"Tek bir hayvanı dahi incitmelerine izin vermeyeceğiz"
"Çok öfkeliyiz ama bir o kadar da kararlı ve dirençliyiz. Sokakta yaşayan dostlarımıza yönelik bu savaş devam ederken umutsuz olma lüksümüz yok. Öfkemizi bu örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi büyütmeye yönlendireceğiz. Tek bir hayvanı dahi incitmelerine izin vermeyeceğiz. Dostlarımızdan da haklı mücadelemizden de vazgeçmiyoruz. Biliyorsunuz bu kanlı yasa teklifine karşı direnişimiz 2 aydır sürüyor. İstanbul'da Beşiktaş'ta, Ankara'da Sakarya Caddesi'nde bir avuç hayvan hakları savunucusuyla başlayan yaşam nöbetlerimiz birçok ile yayıldı, büyüdü ve bugün tüm Türkiye'de hayvan katliamına karşı çıkan yüzde 85'iz. Kitlesel itirazımızın yankısını milletvekillerinin attığı geri adımlarda, değişen söylemlerinde net bir şekilde görüyoruz. Siyasetlerini kesinlike ama kesinlikle etkiliyoruz. Tam da bu nedenle bu mücadeleye bugün daha çok sarılmamız gerekiyor. Etkimizin farkındayız; umutluyuz, kararlıyız.
"Meclis içerisindeki televizyon ekranlarını söktürecek kadar korkaklar"
Sevgili arkadaşlar, biz bu yasayı durdurabiliriz, durduracağız. Komisyon başkanı Vahit Kirişçi kimdi, hatırlayalım. Şimdi hayvan sorunu var diyen bu zat, 1 yıldan uzun süre Tarım ve Orman Bakanlığı yapmıştı. Bugün bu katliam yasası komisyondan geçsin de hayvanlar bir an önce öldürülsün isteyen Vahit Kirişçi, üstü kapalı olarak bize bir itirafta bulunuyor: Diyor ki "ben bakanken görevimi yapmadım, Hayvanları Koruma Yasası'ndaki kısırlaştır-aşıla-yerine bırak maddesini uygulamadım". Bu sorumsuzluğunun hesabını vermek bir yana dursun, kendisinin ve kendisine bağlı Tarım İl Müdürlüklerinin ihmalinin yükünü, olan bitenden hiçbir haberi olmayan, sokakta açlık, susuzluk, soğuk, şiddet, işkence gibi türlü zorluklara rağmen yaşam mücadelesi veren hayvanlara yüklüyor; onları öldürmekten, hapsetmekten yana duruyor. Biliyorsunuz ki biz hayvan hakları savunucularını geçen hafta olduğu gibi dün de meclise almadılar, direnerek, saatlerce mücadele ederek girdik. Komisyon toplantısına almıyorlar. Dün biz komisyon toplantısındaki tartışmaları takip edemeyelim, itirazları dinleyemeyelim diye meclis içerisindeki televizyon ekranlarını söktürecek kadar korkaklar.
"Soykırımdan vazgeçildi algısı yaratmaya çalıştığını da görüyor ve yüksek sesle kınıyoruz"
Söyleyecek bir tek sözleri yok. Çünkü manipülasyonları basına yansısın, toplum tarafından duyulsun istemiyorlar. Çünkü aldıkları talimat uyarınca, teklif metnini tartışmaksızın el kaldırıp indirmek, evet oyu kullanıp teklifi komisyondan geçirmek istiyorlar. Başka bir düşünceleri de yetkinlikleri de vasıfları da yok. Ancak biz, tüm engelleme çabalarına rağmen, haysiyetli ve tarihin doğru tarafında duran muhalif milletvekillerinin komisyon toplantısından yaptığı canlı yayınlarla ve sosyal medya paylaşımlarıyla neyin ne olduğunu gayet iyi görüyoruz. Basının ve iktidarın kullanışlı aparatı olmaktan başka hiçbir vasfı olmayan bazı kişilerin "ötanazi yasa teklifinden çıkarıldı" diye haber yayarak toplumda yasa teklifinin değiştiği ve hayvanlara yönelik soykırımdan vazgeçildi algısı yaratmaya çalıştığını da görüyor ve yüksek sesle kınıyoruz.
"AKP'li milletvekili Mehmet Baykan'a da bir çift lafımız var"
Oysa ötanazi kelimesi teklif metninden şeklen çıkarılsa bile amaçlanan soykırımı yapmalarını sağlayacak hükümleri hala içeriyor. Çarpıtmalarınızla gözümüzü boyayabileceğimizi mi sandınız? Emir kulu milletvekilleri, Komisyon görüşmelerinde teklife karşı duran vekilleri de susturmaya çalışıyorlar. Muhalefet vekilleri "bari bir kıpırdayın da canlı olduğunuzu anlayalım" dediğinde gülüşüyor ve yine susuyorlar. İstiyorlar ki bu teklifi kapalı kapılar ardında sessiz sedasız oylayıp komisyondan geçirsinler, hak savunucuları da basın da sağlıklı haber alamasın, muhalefet vekilleri sussun, halk da "aa ne güzel ötanazi kalkmış" deyip mücadeleyi bıraksın. Tepki vermesin, sussun.Dünkü komisyon toplantısında, kendisini geç geç saatte arayıp yasa teklifine karşı olduğunu söyleyen kadından bahsedip "sizi uyutmak lazım" dediğini utanmadan anlatan AKP'li milletvekili Mehmet Baykan'a da bir çift lafımız var. Görüyoruz ki çapsızlığınızın ve sınırsız yalakalığınızın bir sınırı yok. "Şaka" yapıyorsunuz sözümona, ancak biz şakanın ardındaki kadın düşmanlığını, mizojiniyi görüyoruz. Seçimlerden önce "kadınları sahiplendirelim" diyen zihniyetin devamı olduğunu biliyoruz. Mücadelemizde bu faşist hayallerinize yer yok."