Yaşama Müzik ve Sporla Bağlanıyorlar
Türkiye’de üniversite eğitimi alabilen sayılı otizmli bireylerden İzmirli Recep Ege Altıncıoğlu ile Doruk Güngör, Kanada’da düzenlenen Dünya Otizm Festivalinde ödül alarak ülkenin gururu oldu.
Türkiye'de üniversite eğitimi alabilen sayılı otizmli bireylerden İzmirli Recep Ege Altıncıoğlu ile Doruk Güngör, Kanada'da düzenlenen Dünya Otizm Festivalinde ödül alarak ülkenin gururu oldu.
Anca Naturally Autistic isimli vakıf tarafından Kanada'nın Vancouver kentinde yapılan ve bu yıl 8'incisi gerçekleştirilen Dünya Otizm Festivalinde, Yaşar Üniversitesi öğrencisi Recep Ege Altıncıoğlu ve bu yıl mezun olan Doruk Güngör, ödül verilen isimler arasında yer aldı. Performans Sanatları kategorisinde birincilik ödülü Altıncıoğlu'nun, Sporda Mükemmellik kategorisinde üçüncülük ödülü ise Güngör'ün oldu. Ödül alan gençler ve aileleri büyük sevinç yaşadı.
Yetenek sınavlarını kazanarak yüzde 50 bursla girdiği Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü Opera ve Şan Departmanı 2. sınıfta eğitimini sürdüren Recep Ege Altıncıoğlu, "Müzik benim her şeyim" diyerek aldığı ödül nedeniyle çok mutlu olduğunu dile getirdi. Küçük yaşta teşhis konulduğunda "konuşamaz" denmesine inat, hayata müzikle bağlanan ve müzik yaşamında emin adımlarla ilerleyen Altıncıoğlu, en çok Andrea Bocelli'yi seviyor ve onu kendine örnek alıyor. Herhangi bir sesi, referansa gerek olmadan doğrudan notaya dökebilme olarak adlandırılan üstün müzik yeteneği 'Absolut-mutlak kulağa' sahip Altıncıoğlu, çalışmalarını Öğretim Görevlisi ve İzmir Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı Levent Gündüz ile sürdürüyor.
"Recep bizim emeğimizi hiç karşılıksız bırakmadı"
Recep'in dünyaya 32 haftalık gözlerini açtığında yaşama tutunmak için gösterdiği çabayı gören doktorlar, onun için "Yaşama bağlı ve mücadeleci bir çocuk olacak" dediklerini ifade eden annesi Zeynep Koyunseven, "O yaşama müzikle sımsıkı tutundu, biz de ona. El ele vererek bugünlere kadar geldik. İlkokula başladığında endişeyle acaba yapabilir mi? diyorduk; ama Recep bizim emeğimizi hiç karşılıksız bırakmadı. Onun üniversiteli bir genç olduğunu, ödüller kazandığını görmek büyük mutluluk, Recep içinse büyük bir başarı" diyerek Oğlunun müzik alanında dünyaca tanınan bir isim olmasını ve yurt dışında konserler vermesini çok istediğini söyledi.
Hocası Levent Gündüz ise, "Önceleri otizm ile ilgili bilgimin az olması ve böyle özel kişilere zarar vermeden öğretme konusundaki tecrübesizliğim, beni çekimser olmaya zorladı. Daha sonra Recep'in olağanüstü duyum gücü ve güçlü sesi, benimse araştırma yaparak, okuyarak onun konsantrasyonunu toplama yolları bulmam, duyduğu sesi taklit edebilme potansiyelini fark etmem ve tüm duyularını birleştirip öğrenirse daha kolay öğrendiğini bulmamız her şeyi yoluna koydu. Şu anda tüm öğrencilerle aynı sınavlara girerek opera-şan konusunda başarı eğitimini sürdürüyor. Ona sonuna kadar elimden geldiğince yardımcı olacağım; çünkü kulağımda hala 'Levent hocam, ben benim gibilere doğru şarkı söylemeyi öğreteceğim' cümlesi çınlıyor" dedi.
Üçüncülük Doruk'un
Üniversite mezunu olabilen sayılı otizmli bireylerden Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Grafik ve Tasarım Programını geçen yıl bitiren Doruk Güngör de, Sporda Mükemmellik kategorisinde üçüncülük ödülü aldı. 2015 yılında Yaşar Üniversitesi İstanbul Kavram Meslek Yüksek Okulu Ünilig Erkekler Basketbol maçında sahaya çıkarak Türkiye'de resmi maça çıkan ilk otizmli birey olan ve halen basketbol oynamayı sürdüren Doruk Güngör, bu sportif başarısıyla ödüle aday gösterilmişti. Bir turizm firmasında iş hayatını sürdüren Güngör ve ailesi ödülün mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.
Otizm Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı baba Ergin Güngör, bu tarz organizasyonların, otizmli bireyleri ve ailelerini cesaretlendirerek çocukları için yapabilecekleri daha çok şeyin olduğu konusunda teşvik edici bir etki oluşturmasını umduklarını belirtti. Başkan Güngör, "Doruk'a teşhis koyulduğu zaman otizm görülme oranı 10 binde 4'tü. Bugünkü rakamlar 68'de 1. henüz nesil değişmeden bu noktaya geldi. Bence otizmliler sadece anne babalarının değil, toplumun çocukları. Onların da diğer bireyler gibi insanlık hakları, eğitim hakları söz konusu ve bunlar yasalarla da sabitlenmiş durumda. Bütün toplumun görevi. Ne yazık ki özel gayretlerle çocuklarımız bir noktaya gelebiliyor. Bugün yaşananlar da özel gayretlerin sonucu. Doruk'un Yaşar Üniversitesi basketbol takımı ile maça çıkması, sportif hayatı sayesinde bu ödüle aday gösterilmesi, Recep'in müzikteki başarılarıyla bu ödüle layık görülmesi sembolik gibi görünüyor ama otizmli bireyleri ve ailelerini cesaretlendirmek adına çok önemli" dedi. - İZMİR