Haberler

YAŞAMIN DURDUĞU NOKTADA ECMO TEDAVİSİYLE MUCİZE BAŞARIYORLAR

Güncelleme:
Abone Ol

Türkiye'nin kovid pandemisiyle beraber adını sıkça duymaya başladığı ve halk arasında yaşam destek cihazı olarak bilinen ECMO ile, akciğerleri iflas eden ve kaybedilmesine kesin gözüyle bakılan hastalar, ölümün kıyısından alınıp tekrar hayata bağlanıyor.

Türkiye'nin kovid pandemisiyle beraber adını sıkça duymaya başladığı ve halk arasında yaşam destek cihazı olarak bilinen ECMO ile, akciğerleri iflas eden ve kaybedilmesine kesin gözüyle bakılan hastalar, ölümün kıyısından alınıp tekrar hayata bağlanıyor. Türkiye'de en fazla Ekstrakorporal Membran Oksijenizasyonu (ECMO) tedavisi yapan merkez olan ve Avrupa'nın da bu konuda sayılı merkezleri arasına girmeyi başaran Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ekipleri, geçtiğimiz hafta, kimi aylar süren tedavilerinin ardından sağlığına kavuşturulan ve aynı gün taburcu edilen üç hastayı da büyük bir sevinçle evlerine yolcu etti. Başhekim Prof. Dr. Mehmet Kaan Kırali, yeni yapılacak hastane kompleksinde ayrı bir ECMO hastanesi inşaa edileceğini söyledi.

Kovid-19 enfeksiyonunun neden olduğu ileri derecede akciğer yetmezliğine giren ve yaşamından tamamen umut kesilen hastalara adeta yeniden can veren ECMO tedavisinde Türkiye'nin yıldızı haline gelen Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, onlarca hasta sağlığına kavuşturuldu. Pandemi döneminde sadece İstanbul'dan değil, bölge illerden de onlarca hasta, bazen ayları bulan yoğun tedaviler sonucu iyileştirildi ve sevdiklerine kavuşturuldu. O hastalardan biri olan 58 yaşındaki Nuh Duman, tam üç ay ECMO'da yaşam mücadelesi verdi ve toplamda 6 aylık hastane tedavisinin ardından, kendisi gibi ECMO ile hayata dönen diğer iki hasta İsminaz Kılıçaraslan ve Seniha Çavuşoğlu'yla aynı anda taburcu edildi. Başhekim Prof. Dr. Mehmet Kaan Kırali, Türkiye'nin en çok kalp ve akciğer nakli yapan merkezi olarak ECMO'da çok büyük bir tecrübeleri olduğunu ve Avrupa'nın da sayılı merkezleri arasına girmeyi başardıklarını söyledi ve ekledi Yeni yapılacak kompleksimizde ayrı bir ECMO hastanemiz olacak. Sadece İstanbul'daki değil, Marmara bölgesinden pekçok ilden de hasta kabul edilen merkezde, tıbben yapılacak hiçbir şey kalmamış ve umut kesilen pekçok hasta yeniden hayata bağlanıyor. Ekipler, il dışında olsa bile hastanın bulunduğu hastaneye giderek ECMO cihazını hastaya kendileri takıyor ve hastayı ambulansla İstanbul'a naklediyor.

KOŞUYOLU HASTANESİ, AVRUPA'DA DA YILDIZ MERKEZ OLDU

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Türkiye'de en fazla kalp ve akciğer nakli yapan merkez olduğuna işaret eden Başhekim Prof. Dr. Mehmet Kaan Kırali, bu nedenle ECMO'da da çok tecrübeli hale geldiklerini vurgulayarak Yaptığımız nakil veya çeşitli kalp, akciğer ameliyatları sırasında ECMO cihazını çok sık bir şekilde kullanma ihtiyacı duyabiliyoruz. Halihazırda Türkiye'de 23 merkez var, bu kadar yüksek oranda kullanan ve yüksek tecrübeye sahip olan merkez olarak tekiz. Dünya çapındaki ECMO organizasyon kuruluşu olan ELSO'nun da (The Extracorporeal Life Support Organization) kayıtlı bir üyesiyiz ve Türkiye'den en çok sayıda vaka bildiren merkeziyiz. Ayrıca dünya çapında Avrupa'daki sayılı merkezler içerisinde yer alıyoruz dedi.

KANDAKİ KARBONDİOKSİT TEMİZLENEREK VÜCUDA GERİ VERİLİYOR

Yaşam destek cihazı olarak bilinen ECMO tedavisinin, hastanın vücut dışına alınan kanının bir pompa yardımıyla vücuda geri verilmesi ve verilmeden önce de içindeki karbondioksitin temizlenerek oksijenle yüklenmesi temeline dayandığına işaret ederek Bu cihazı biz kalp yetmezliğinde, kalp naklinde, yapay kalp pompası taktığımız hastalarda, çocuk hasta gruplarında, çeşitli ameliyatlardan sonra yetmezlik gelişen hastalarda, ileri akciğer yetmezliğinde veya bir solunum destek cihazı olarak kullanırız. Dünyada çok sık görülen her türlü intihar teşebbüsü ya da zehirlenmeye bağlı veya madde kullanımına bağlı hayatın durması noktasında hastayı geri döndürme amaçlı da kullanılıyor. Bu cihazın ilk kullanım alanı, yeni doğan bebeklerde kendi dışkısı ile zehirlenme yani mekonyum aspirasyonu diye bilinen bir tablo nedeniyle oldu aslında. Yeni doğan bebeklerde bile artık bebeği hayatta tutmak için kullanılabiliyor. Son 1,5 yıldır ise hayatımıza giren pandemiyle beraber ECMO kullanımı, bu hastalardaki akciğer yetmezliğinde çok sık olarak gündeme geldiö şeklinde konuştu.

ECMO OLMAZSA BU HASTALARIN ÖLMESİ YÜZDE YÜZDÜR

Kovid pandemisinin tüm dünyayı çok yoğun etkilediğini ve bu hastalığın ağır formlarında gelişen ileri akciğer yetmezliğinde ECMO kullanımının gündeme geldiğini belirten Prof. Dr. Kırali, sözlerini şöyle sürdürdü Bu tip hastalarda, hastayı hayatta tutabilmenin tek yolu bu cihaz olur. Şöyle düşünün, benim gibi bir insanda, yeni doğan bebeğin akciğeri kadar bir alan çalışabilir durumda. Onun bana yetmeyeceği ve beni götüremeyeceği çok aşikar. Bu durumdaki tüm hastaların sonuna kadar bu destekle tedavi olmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kovid-19'da özellikle tedavilere rağmen hastalığın durdurulamadığı, daha da ileriye gittiği ve akciğerlerin neredeyse hiç çalışmadığı çok az bir hasta grubu ECMO için asıl hedef gruptur. ECMO olmazsa, bu hastaların ölmesi yüzde yüzdür. Kurtulma şansı sıfırdır ve hemen öleceklerdir.

HASTALAR BAZEN AYLARCA BU CİHAZA BAĞLI KALABİLİYOR

Ekiplerinin uygun olan hastalar için, İstanbul'daki birçok hastaneye giderek, ECMO'yu orada bizzat hastaya takarak kendi hastanelerine transfer ettiklerini belirten Prof. Dr. Kırali, Hatta daha da ilerledik ve bölgemizdeki başka şehirlerde dahi ECMO ihtiyacı olan hastalar için, ilgili hastanedeki hekimleriyle karşılıklı konuşup danışarak, buradan bir ekip giderek hastanemize nakletti. Çünkü ECMO takmak her ne kadar kolay bir işlem gibi olsa da, takıldıktan sonra hastanın cihazdan ayrılana kadarki geçireceği sürede, ki bu süre 15 gün ila 3 ay arasında değişiyor, düşünün 90 güne kadar hastanın ECMO'da kalması gerekebiliyor, çok yoğun, ciddi, ağır bir bakım gerektiriyor. Bunun için de çok tecrübeli bir merkez olmak zorunluluğunuz varö dedi.

YAKINLARININ GÖZLERİNDEKİ MİNNETTARLIK, TÜM ÇABAMIZA DEĞİYOR

Kimi zaman aylar süren çabalar sonucu sağlığına kavuşturdukları hastaların yakınlarının gözlerindeki minnettarlığın her şeye değdiğini söyleyen Prof. Dr. Kırali, sözlerini şöyle noktaladı O hasta yakınlarının, çocuklarının, anne babalarının gözlerindeki minnettarlık zaten bize yetiyor. Ben 30 yıllık hekimim, 30 yıllık çalışmama çabalarıma değdi diyorum bunları gördükçe. Bu sonuçları gördükçe o kadar hevesli hale geldik ki, daha çok hastaya bakabilmeye çalışıyoruz. Şimdiye dek (Covid nedeniyle kaybedilmek üzere olan) yaklaşık 35 hastaya ECMO tedavisi uyguladık. Bunların 12 tanesinin tedavisi halen sürüyor. 10 kişiyi de cihazdan ayırıp taburcu edebildik. Başarı oranımız (dünya ile de uyumlu olarak) yüzde 37 civarında. İnşallah yeni hastane binamızda da buna yönelik bir yatırımımız olacak. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sağlık Bakanımıza çok teşekkür ediyoruz, bu yeni büyük kompleksimizde de ayrı bir ECMO hastanesi açmayı düşünüyoruz.

TAM 6 AYDIR HASTANEDE YAŞIYORDU GEÇTİĞİMİZ HAFTA TABURCU OLDU

Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Mustafa Mert Özgür, bu cihaza bağlanan ve kimi haftalarca kimi aylarca uzun süren mücadeleler sonucu ECMO'dan ayırabilmeyi başardıkları hastaları taburcu etmenin kendilerini de çok mutlu ettiğini söyleyerek, Covid nedeniyle 6 aydır hastanede yatan ve bunun 3 ayını ECMO cihazında yaşam mücadelesi vererek geçiren 58 yaşındaki Nuh Duman'ı da nihayet taburcu ettiklerini söyledi. Dr. Özgür, Nuh Bey, Aralık ayından beri hastanemizde tedavi görüyordu. İstanbul'da bir hastaneden kabul etmiştik kendisini. 4 ay yoğun bakımda takip ettik. Yaklaşık 2 aydır da serviste destek tedavileri veriyorduk. Yine bugün taburcu ettiğimiz diğer iki hastamız da il dışından kabul edilmiş hastalardı. Onlar da sağlıkla sevdiklerine kavuşacaklarö dedi. Nuh Duman (58) ise hayata yeniden döndüğünü söyleyerek Burada bütün hocalarımız sağ olsun, canla başla bize kucak açtılar, bizi tekrar hayata döndürdüler. Özellikle Mustafa Hocam ve başhekimimiz çok ilgilendiler bizlerle. Aynı şekilde hemşirelerimiz de bir an bile başımızdan ayrılmadı. Tekrar hayata döndürdüler bizi. Bu hastalığın ciddi olduğunu televizyonlarda duyuyorduk ama insan yaşayınca başka oluyormuş şeklinde konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

İstanbul Türkiye Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title