GAZİANTEP - "Yaşayan İnsan Hazinesi" ödüllü Çakıroğlu, yemeniciliğin 4. kuşak temsilcisi
"Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanteri"ne kaydedilen ve ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden alan Gaziantepli yemeni ustası Mehmet Orhan Çakıroğlu, 4 kuşaktır babadan oğula geçen ata mesleğini devam ettiriyor.
"Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanteri"ne kaydedilen ve ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden alan Gaziantepli yemeni ustası Mehmet Orhan Çakıroğlu, 4 kuşaktır babadan oğula geçen ata mesleğini devam ettiriyor.
Geçmiş yıllarda vatandaşların ayaklarını süsleyen ancak zamanla teknolojiye yenik düşen yemeniler, günümüzde yeni model ve desenleriyle her kesimin ilgisini çekiyor.
Gaziantepli yemeni ustası Çakıroğlu da ata mesleğini 130 yıldır aynı yerde sürdüren ailenin 4'üncü kuşak temsilcisi.
Ankara'da Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 11 Ocak'ta düzenlenen "Yaşayan İnsan Hazineleri Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödül Töreni"nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden ödül alan Mehmet Orhan Çakıroğlu'nun, yaptığı birbirinden güzel yemeniler, yerli ve yabancı turistlerden ilgi görüyor, yurt dışına da ihraç ediliyor.
Yemeni ustası Mehmet Orhan Çakıroğlu, AA muhabirine, ata mesleğini bir asrı aşkın süredir devam ettirdiğini söyledi.
Mesleğe babasının yanında başladığını anlatan Çakıroğlu, ondan görüp öğrendiği şekilde farklı tarzlarla yemeniler yaparak meslekte ilerlediğini ifade etti.
Çakıroğlu, geçmişte tek tip yemenilerin bulunduğunu ve bunların siyah, beyaz ya da kırmızı modeller olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Biz her geçen gün modelleri değiştirdik. Tabi modeller değişince arz talep artmaya başladı. Bununla beraber turistik bölgelerden talepler gelmeye başladı. Ayrıca film sektörü talep gösterdi. Harry Potter, Truva, Eragon, 300 Spartalı gibi birçok ünlü filmlerin ve birçok yerli dizinin ayakkabılarını yaptık. Her geçen gün mesleğimizi bir tık yukarı çıkartmaya çalıştık. Tabi bunları yaparken de cebimizi hiç düşünmedik. Yemeninin ufkunu nasıl açabiliriz, nasıl tekrar halka bunu sevdirebiliriz, bilmeyenlere nasıl tanıtabiliriz? Bunları düşündük."
Yemeninin doğal deriden yapıldığını anlatan Çakıroğlu, "Doğal deriyi insanlarımız unutmaya başladı. Derinin ne olduğunu bilen yok. Bizim köselemizi gösterdiğimizde, bu karton mu, diyenler bile oldu. Çünkü deriden uzak kalmaya başladı insanlar. Biz her geçen gün bu çıtayı yükselterek şeklimizi bu konuma getirdik. Şu an Gaziantep'te yemeni bir sektör oldu. Ben 4'üncü kuşak olarak Gaziantep'te yemeniciliğin içinden gelen tek kişiyim. Şu an çok sayıda kişi bu işten ekmek yiyor. İstihdam yarattığım için de ayrıca kendimle gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Yemeninin, bir Türk İslam sanatı olduğunu ifade eden Çakıroğlu, "Orta Asya'dan Türklerle beraber gelen bir sanat. Örf, adet ve geleneklerimiz gibi unutulmayıp yaşatılması gereken bir meslek olduğunu düşündük ve bu mesleğin ilelebet yaşaması için sarf ettik. Çünkü bir emek, alın teri ve mesleği sevme var." diye konuştu.
"Bu mesleği yapmaktan onur duyuyorum"
Çakıroğlu, kaybolmaya yüz tutan mesleğe can suyu olduklarını belirterek, "Bu mesleği yapmaktan onur duyuyorum. Yemenici Hayri ustanın çocuğu olarak yemenicilik mesleğinden kazandığı parayla büyütülmüş bir çocuğum. Bu mesleği ne kadar bırakmak istesek de meslek bizi bırakmıyor. Bu meslek artık kanımıza işlemiş. Kültürümüzde olan bir meslek. Mesleği bırakmayı ihanet olarak gördüm." dedi.
"ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda ve Japonya'ya gönderiyoruz"
Şu anda 20'nin üzerinde çalışanı olduğunu aktaran Çakıroğlu, oğlunun da kendisinden sonra mesleği devam ettireceğini söyledi.
Çakıroğlu, ürettiği yemenilere yurt içi ve dışından yoğun talep olduğunu anımsatarak, "Başta ABD olmak üzere İngiltere, Almanya, Hollanda ve Japonya'ya yemeni gönderiyoruz. Mesleğin değerini ve kalitesini bilen, doğal bir ürün olduğunu bilen her ülke ve şehre gönderiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.