Özelleştirme Karşıtı İşçiler Yatağan'da Yürüdü
Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde özelleştirme karşıtı enerji ve maden işçileri yürüyüş düzenledi.
Muğla'nın Yatağan İlçesi'nde özelleştirme karşıtı enerji ve maden işçileri yürüyüş düzenledi. Yatağan Termik Santrali önünden başlayan ve beş kilometre sonra ilçe merkezinde son bulan yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasında başta Soma ve Ermenek'teki işçi ölümleri hatırlatıldı, özelleştirmelerin durdurulması çağrısı yapıldı.
Özelleştirme karşıtı eylemler yapan Yeniköy ve Yatağan Termik santrallerinde çalışan enerji işçileri ile kömür ocaklarından gelen madenciler, dün (pazartesi) saat 17.00 sıralarında seslerini duyurmak için yürüyüş düzenledi. Yaklaşık iki bin kişinin katıldığı yürüyüşte işçiler 'KİT'ler halkın satılamaz', 'Ölmek var, Dönmek yok', 'direne direne kazanacağız' dövizleri taşıdı; Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek, Sat bakalım sat bakalım, sıkıyorsa sat bakalım sloganları attı.
AK PARTİ BAŞKANLIĞI KARŞISINDA OTURMA EYLEMİ
Yatağan Termik Santrali önünden harekete geçen grup sırayla Mehmet Özcan Caddesi'nden Atatürk Caddesi'ne buradan da Cumhuriyet Caddesi'ne geldi. AK Parti İlçe Başkanlığı'nın bulunduğu Cumhuriyet Caddesi üzerinde 10 dakika oturma eylemi yapan grup ardından ilçe merkezindeki madenci heykeline ulaştı. Yürüyüşe çok sayıda siyasi ve STK temsilcisi de destek verdi. İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli güvenlik güçlerinin TOMA'larla grubu izledi.
İŞÇİ ÖLÜMLERİ VE KESİLEN AĞAÇLAR HATIRLATILDI
Grup adına sırayla basın açıklamasını okuyan Tes-İş Sendikası Yatağan Şube Başkanı Fatih Erçelik ve Maden-iş sendikası Şube Başkanı Süleyman Girgin, Bugün onurlu direnişimizin 428'inci günü. Yılmadan, yorulmadan, hiç bıkmadan, usanmadan 428 gündür çadırda nöbetteyiz. Bizler başından bu yana özelleştirme vatana ihanettir diyoruz. Son günlerde yaşanan iş kazalarına bir bakın. Soma'da, Karaman Ermenek'te, İstanbul'da asansör kazasında ölen işçilere bir bakın. İki gün yas, sonra hiçbir şey olmamış gibi saltanatlarına devam ediyorlar. Olan gariban insanlara oluyor. Bu ülkenin Başbakanı çıkıp 'devletin son olaylarda' hiç kabahati yok diyor. Bunu diyebiliyor arkadaşlar. İş kazalarında ölen her bir kişinin ölümünde devletin suçu vardır, kusuru vardır. Devlet halkının güvenliğinden sorumludur. Yarattığınız sermaye sınıfına suçu atıp kaçamazsınız. Sorumlusunuz. Ölen her kişiden sorumlusunuz. Hırsızların kollanıp mükafatlandırıldığı; ölenin, yaralananın cezalandırıldığı bir ülke daha yok. Bu ülkede yargı kararını önceden öğrenip bir gecede 6 bin zeytin ağacının düşmanmış gibi, savaşır gibi yerle bir edildiğini de gördük. Nedir bu açlık. Nedir bu hırs. Kolay yutamayacaksınız bizi. Bir taraf kan ağlıyor, işsizlik insanları insanlara kırdırıyor. Bir taraf saltanat şatafat, koruma orduları, danışmanlar ordusu, araçlar, uçaklar. Ülkemizin bütün demokrasi güçlerini, emekçilerini, emek dostlarını, aydınlarını, gençlerini, kadınlarını, işçilerini ve işsizlerini 'özelleştirmeye hayır' demeye çağırıyoruz dedi.