Yavuz: Türkiye'nin Geleceği Operasyonlara Bırakılmamalı
Urfa Demokrasi ve Barış Bloğu Bileşenleri hükümetin başlattığı operasyon dalgası ile Türkiye'nin barışa ve huzura ihtiyacı olduğu ifade etti.
Hükümetin Türkiye'nin birçok kentinde eş zamanlı olarak başlattığı operasyonların yankıları devam ediyor.
Son olarak Urfa Demokrasi ve Barış Bloğu Bileşenlerinden gözaltı ve operasyonlara yönelik sert tepki geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şanlıurfa İl Binası önünde toplanan grup burada basın açıklaması yaptı.
Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı basın açıklamasını grup adına HDP Şanlıurfa İl Eş Başkanı Rıdvan Yavuz yaptı. Yavuz, "23 Temmuz tarihinde eş zamanlı olarak başlatılan iç ve dış siyasal soykırım operasyonu içerde Ceylanpınar'da start verilmiştir" dedi. İlk etapta gözaltına alınan 3 gencin 90'lı yılları aratmayan işkencelere maruz kaldığını ve asılsız iddiaları kabul etmeleri noktasında zorlandıklarını iddia eden Yavuz, "Akabinde yine eş zamanlı olarak Ceylanpınar, Suruç, Viranşehir, Birecik ve merkezde bir savaş startı verildiği anlaşılmıştır. Şanlıurfa'da 70'in üstünde sivil vatandaşların ve HDP, DBP yöneticileri gözaltına alınmış. Kürdistan ve Türkiye genelinde ise 600'e yakın insanı farklı uygulamalara tabii tutularak siyasi soykırım operasyonu başlatılmıştır. Yine Ceylanpınar'da başlatılan ve devam eden operasyonlarda asılsız ve soyut iddialarla tutuklamalar gerçekleşmiştir" ifadelerini kullandı.
'İNSANLIK DIŞI UYGULAMALAR HAYATA GEÇİRİLMİŞTİR'
Terörle mücadele operasyonları adı altında milliyetçi ve militarist bir iklim yaratarak yeniden seçimle tek parti iktidarına geçişin sağlanması planının, iktidar için ülkeyi yakma planı olduğunu söyleyen Yavuz, "Bu ülkede AKP iktidarının kendini yaşatması pahasına savaş ilan eden tutumu terörle mücadelenin ötesinde barıştan ve demokrasiden yana sesi yükselen, yaşanılabilir bir ülkeyi kucaklamaya yönelik refleks gösteren tüm seslerle tekçi, retçi yaklaşımıyla TC tarihindeki olağanüstü, insanlık dışı uygulamalar yeniden hayata geçirilmiştir. Aynı coğrafyada yaşayan halkların 40 yıla aşkındır verdiği bu onurlu mücadeleyi savaş politikalarıyla imha etmeye çalışan devlet anlayışı bugün yeniden canlandırılmıştır. Ortadoğu halk önderi Sayın Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan tecrit tüm mazlum halkların iradesini yok saymaya ve barış sürecinde AKP'nin ne kadar samimiyetsiz olduğunu net bir biçimde yeniden ortaya koymuştur" dedi.
'OPERASYONLAR BİRAN ÖNCE DURDURULMALI'
Yavuz açıklamasına şu cümleler ile devam etti: "Türkiye geleceği bakımından çok önemli bir kavşaktadır. Erdoğan ve Davutoğlu ikilisi tarafından ilan edilen yeni dönem politikalarının ve uygulamalarının hayırlı bir sonuca varma ihtimali yoktur. Türkiye toplumunun geleceği, MİT'in koordinasyonunda, emniyetin içte, ordunun da dışta sürdüreceği operasyonlara teslim edilemez bir kez daha ve güçlü bir biçimde Türkiye'nin barışa ve çözüme ihtiyacı olduğunu vurguluyoruz. Toplumsa, tarihsel ve siyasal sorunlarımızın çözümü karşılıklı diyalog müzakere ve demokrasinin geliştirmesiyle mümkündür. Şiddet sarmalının büyütülmesi ve sürdürülmesi hiçbir taraf ve toplumun hiçbir kesimi için kalıcı, demokratik ve eşitlikçi bir çözümün yaratılmasına hizmet etmeyecektir. Askeri saldırılar ve bombalamalar, siyasal gözaltı operasyonları ve baskılar bir an önce durdurulmalıdır.
Dün başkan yaptırmayacağız dedik bugün ise size savaş yaptırmayacağız diyoruz. İnadına barış, adalet ve eşitlik." Yapılan basın açıklamasının ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)
