Yaylım Ateş Altında Başarmaya Çalışıyoruz
Eduplus Consulting ve Taktx Strategic Marketing'in Düzenlediği "5'inci Liderlik Zirvesi"nde "Onur Ödülü" Alan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, "Medyaya Girenler Bilmelidir Ki, Siyasette Çarpışanları Memnun Etmek Mümkün Değildir. Biz Çapraz ve Yaylım Ateş Altında, Evrensel Meslek İlkelerinin Gereklerine Uyup, Başarmaya Çalışıyoruz" Dedi.
Eduplus Consulting ve Taktx Strategic Marketing’in düzenlediği "5’inci Liderlik Zirvesi"nde "Onur Ödülü" alan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, "Medyaya girenler bilmelidir ki, siyasette çarpışanları memnun etmek mümkün değildir. Biz çapraz ve yaylım ateş altında, evrensel meslek ilkelerinin gereklerine uyup, başarmaya çalışıyoruz" dedi.
DOĞAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan, "Evrensel meslek ilkelerinin gerektirdiği kurallar, yayın organlarının mali bakımdan bağımsız ve güçlü, fikir bakımından özgür ve çoğulcu olmasıdır. İşte biz bu çapraz ve yaylım ateşlerine rağmen bunu başarmaya çalışıyoruz" dedi. Eduplus Consulting ve Taktx Strategic Marketing Group’un düzenlediği 5’inci Liderlik Zirvesi’nde ’Eduplus Liderlik Onur Ödülü’nü alan Aydın Doğan, liderliğin elbette hırs, azim ve ihtiras gerektirdiğini ancak, aklın ve vicdanın önüne geçen ihtirasın da felaket habercisi olacağını söyledi.
ONUR ÖDÜLLERİ: Liderlik Onur Ödülleri bu yıl Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan ile birlikte, Koç Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç ve Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurucusu Nejat Eczacıbaşı’na verildi. Vehbi Koç’un anısına ödülünü torunu Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Nejat Eczacıbaşı’nın ödülünü de oğlu Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı aldı.
LİDERLİK KRİZ YÖNETEBİLMEKTİR: Doğan, ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, liderlik coğrafyası Türkiye olanların kriz yönetmek gibi bir özelliğinin daha olması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Yönettiğim ilk kriz iş hayatımın en başındaydı. Kurduğum şirket batmıştı. 1960, 1970, 1980’li yıllarda devalüasyon krizlerini yönettim. Bunu 1994, 2001 krizleri takip etti. Eğer medya sektöründe çalışıyorsanız, buna sizi beğenmeyen, yeterince taraf bulmayan siyasi iktidarların yarattığı krizleri de eklemek gerekmektedir."
SİYASETÇİLERİ MEMNUN ETMEK İMKANSIZ: "Medyaya giren bilmelidir ki, siyasette çarpışanları memnun etmek mümkün değildir" diyen Doğan, şöyle konuştu: "Tek çıkar yol; siyasetin dalgalanmalarına, konjonktürel çatışmalara bakmadan ilkesel bir tavır sürdürmektir. Evrensel meslek ilkelerinin gerektirdiği kurallar, yayın organlarının mali bakımdan bağımsız ve güçlü, fikir bakımından özgür ve çoğulcu olmasıdır. İşte biz bu çapraz ve yaylım ateşlerine rağmen bunu başarmaya çalışıyoruz."
ÇARPIK YOLLAR BİRGÜN BEDEL ÖDETİR: Aydın Doğan, liderin zamana dayanıklı ve yaptığı işin kalıcı olması gerektiğini belirterek, şunları söyledi: "Lider temel ahlak, adalet ve hakkaniyet ölçüsüne uygun olmalıdır. Başlangıç noktasında bu özellikler yoksa, kişileri ezerek konjonktürel güce ve ilişkiler ağına güvenerek elde edilen sonuçlar mutlaka ters teper. İş hayatında kısa ve çarpık yollar mutlaka bir gün karşınıza çıkar ve size bedel ödetir."
İhtiras felaket habercisidir
"LİDER, elbette cesur olmalıdır. Ama her cesur, lider değildir" diyen Aydın Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zamanında temkinli olmak da bir liderlik özelliği. Ama hep temkinli davranan, risk almayan kişiden de lider çıkarmak mümkün değil. Liderlik elbette hırs, azim ve ihtiras gerektirir. Ama aklın ve vicdanın önüne geçen ihtiras da felaket habercisidir. Güven ve inanç liderliği pekiştiren özelliklerdir. İnanmadığınız ve güvenmediğiniz insanla yola çıkamazsınız."
Medyada farklılık yaratamayan kaybolur
AYDIN Doğan, "50 yıllık iş hayatımın 30 yılını medya sektörü doldurdu. Bu sektörde bir farklılık yaratmaya çalıştık. Eğer o farkı yaratamazsanız, zaten kaybolup gidersiniz. Hem cesur hem temkinli olmak, hırslı olmak ama hırsına yenilmemek, hayal kurmak ama ayağını yere sağlam basmak, insanların önüne düşmek ama onlardan uzaklaşmamak elbette kolay değil. Bunlar hep zorlayan, hatalara davet eden tercihlerdir" dedi.
Kıraç: Günseli Başar yüzünden hapis yattım
CAN Kıraç, konuşmasının bir bölümünde 1952 yılında Avrupa Güzeli seçilen Türkiye Güzeli Günseli Başar yüzünden bir hafta katıksız hapis cezası aldığını anlatarak, "Liderlik vasfının doğru zamanda, doğru yerlerde kullanılması gerektiği" mesajını verdi. Kıraç, bu olayı şöyle anlattı: "İzmir Gaziemir’de başçavuştum. Türkiye güzelimiz Günseli Başar’ın Avrupa Güzeli seçildiğini Avrupa radyolarında duyunca bölüğü içtimaya çağırdım. Bu haberi paylaştım. Komutan emir subayı aracılığıyla bölüğü durdurdu ve benden tekmil istedi. Komutanıma tekmil verdik ve bir hafta katıksız hapise yolandım. Bu olayı eşim de biliyordu. Daha sonra Genel Müdür olarak İzmir’de çalışmaya başladım. İzmir Belediye Başkanı’nın evinde bir davette Günseli Başar’ı bahçede viskisini yudumlarken gördüm ve cesaretimi toplayıp bu olayı anlattım."
Eczacıbaşı:Rekabet gücümüzü yenilikçilikle artırıyoruz
ECZACIBAŞI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, topluluklarında yenilikçiliği, planlı, hedefleri belirlenmiş, performans ölçüleri konmuş bir yönetim etkinliği olarak geliştirme yolunda ilerlediklerini kaydetti. 5. Liderlik Zirvesi’nde Liderlik Onur Ödülü’ne layık görülen babası Nejat Eczacıbaşı adına ödülü alan Bülent Eczacıbaşı, şöyle konuştu: "Biz de Eczacıbaşı topluluğunda yenilikçiliği, planlı, hedefleri belirlenmiş, performans ölçüleri konmuş bir yönetim etkinliği olarak geliştirme yolunda ilerliyoruz. Bu yaklaşımımızdan, özellikle uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüzü artırmak bakımından önemli yararlar bekliyoruz."
Koç: Liderlik başkalarını güçlü kılmaktır
KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da ’5’inci Liderlik Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, "Liderlik güç kullanmak değil, başkalarını güçlü kılmaktır" dedi. Koç Topluluğu’nun kurucusu, dedesi Vehbi Koç’a verilen ’Liderlik Onur Ödülü’nü alan Mustafa Koç, "Önemli olan ihtiyacı bilmek, hissetmek, ölçmek, değerlendirmek, sorunu tespit etmek ve çözüm üretmektir. Lider yarışan, yarışırken kendini sürekli aşan demektir" dedi.
EŞİNE AZ RASTLANAN LİDER ATATÜRK: Türkiye’nin, dünyada eşine az rastlanır bir değere, Türkiye’nin ve dünyanın tarihini değiştiren, Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ne mutlu ki ülkemiz dünyada eşine az rastlanır bir değere, Türkiye’nin ve dünyanın tarihini değiştiren Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahip olmuştur. Asırlar boyunca hüküm sürmüş bir imparatorluğun yıkıntılarından cumhuriyetin kurulması, siyasi ve toplumsal alanda pek çok devrimi hayata geçirmesi, sadece sahip olduğu deha ile değil, aynı zamanda güçlü bir lider olmasıyla da açıklanabilir."
DEĞİŞİMİN DIŞINDA KALAMAZSINIZ: "Dünya geçtiğimiz yıl içinde ekonomi ağırlıklı birçok değişime sahne oldu" diyen Mustafa Koç, dünyada güç dengeleri yeniden oluştuğuna ve gelişmekte olan ülkelerin yıldızının giderek daha çok parladığına dikkat çekti. Mustafa Koç, "Bugün bir dünya şirketiyseniz, yaşanan bu değişimlerin dışında kalmanız mümkün değil. Liderler, değişimden etkilenen değil, değişimi yönlendiren ya da onun önünde giden kişilerdir."
Değişim tüneline bakmaktan korkmadık, dünyaya yayıldık
LİDERLİK Zirvesi kapsamında ’Değişim Çağında Liderlik, Kurumsal Başarı İçin Değişimi Yönetmek’ konulu bir sunum yapan Hürriyet Gazetecilik İcra Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı, sözlerine ’Boynuzlu karizmatik lider Ren geyiği öncülüğünde sürekli iki nokta arasında göç eden ren geyiklerini’ anlatarak sözlerine başladı.
REN GEYİĞİ OLMAMALIYIM: Vuslat Doğan Sabancı, şunları söyledi: "Liderseniz, önce üstlerinizi yönetecek, onları değişime ikna edeceksiniz. Ren geyiği sürüleri karizmatik boynuzlu bir liderin peşine takılarak her yıl aynı şekilde sadece kuzeyden güneye, güneyden kuzeye göç eder. İnsanın iş hayatında ise doğasından gelen çok karmaşık bir değişim var. Vuslat Doğan Sabancı Ren geyiği olmamalı, farklı olmalı diye yola çıktım."
DEĞİŞİM TÜNELİNE BAKTIK: Vuslat Doğan Sabancı, "Hürriyet değişim tüneline bakmaktan korkmadı" diyerek, şöyle devam etti: "O tünele baktığımızda şunu gördük. Türkiye’nin büyük en büyük gazetesi olmak bizim için yeterli olmayacaktı. Küreselleşme ve dijital gelişime cevap veremezseniz yoksunuz. Asla rahat bölgede olmayacaksınız, bu sizi değişime zorlamaz. Ben hep daha ileri piyasalara bakarım. Değişimi kaçıracağım paranoyası içindeyim."