Haberler

Yazılım Sektörü "Dönüşüm" İstiyor

Güncelleme:
Abone Ol

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Sektör Kurulları tarafından gerçekleştirilen Bilgi Teknolojileri Sektör Panelinde "Yazılım Sektörünün Bugünü ve Fırsatlar" masaya yatırıldı.

MÜSİAD Sektör Kurulları tarafından gerçekleştirilen Bilgi Teknolojileri Sektör Paneli'nde "Yazılım Sektörünün Bugünü ve Fırsatlar" konusu değerlendirildi.

Panelin açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, Türkiye'nin büyümesinde Yazılım Sek-törü'nün önemine değindi; "BT Sektöründe dinamiklerin ve kaynakların doğru yönetilebilmesi için devlet tarafında tek elden etkin bir staretjinin gerekliliğinin altını çizdi."

MÜSİAD Genel Merkezi'nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Bekir Sami Nalbantoğlu yaparken, MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Tuncay Dönmez ve MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir hoşgeldin ve açılış konuşmalarını yaptılar. Paneldeki konuşmacılar; Yazılım Sanayicileri Der-neği (YASAD) Başkanı Doğan Ufuk Güneş, TÜBİTAK – BİLGEM Yazılım Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (YTE) Müdürü Dr. Murat Kahraman Güngör, TÜBİTAK - TÜSSİDE Enstitü Müdürü Prof. Dr. Osman Kulak ve Microsoft Türkiye Genel Müdür Yar-dımcısı Begim Başlıgil oldu.

Panel moderatörü Bilgi Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu "2023 hedefini gerçekleyebilmek için yazılım sektörünün öncelenmesi kaçınılmazdır. Sektörün kendi dinamikleri ile sergilediği gelişim doğru bir planlama ile bu hedefi sağlayacak kapasitededir. Elimizdeki istatistiki veriler çok yeterli olmasa bile, Türkiye'nin yazılım sektörünün hacmi 1 milyar dolar civarın-dadır, bunun 300 Milyon USD' lik bir kısmının ihracat-tan elde edildiği tahmin ediliyor. Bu rakamlar yazılım Sektörünün GSMH içerisinde %1 in altında bir paya denk düştüğünü gösteriyor. Dünya ortalamasına yaklaşabilmek için GSMH içerisindeki payın ilk etapta 2-3 kat artırılarak %3 civarına getirilmesi gerekiyor ki, bu da 1 milyar dolarlık yazılım ihracatı hedefine denk gelir. Bu panelde bunu başarabilmek için neler yapılabile-ceğini değerlendirmek üzere bir aradayız." dedi.

Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) adına söz alan Doğan Ufuk Güneş, yazılım sektörünün büyümesinin sağlanabilmesi için kamuda yerli yazılım kullanılması konusunda hassasiyet gösterilmesi gerektiğinin bu konuda son zamanlarda yapılan çalışmalar ile savunma sanayinde %40'lar seviyesine çıkartıldığını belirtti. Ayrıca işgücü kalitemizin yüksekliğinden bahsederek üniversite sınavında ilk 1000'e giren öğrencilerin büyük kısmının mühendislik fakültelerini tercih etmelerinin bu sektör için büyük bir avantaj olduğunu belirtti. Bu insan kalitesi sayesinde uluslararası teknoloji firmalarının üst düzey yöneticileri arasında Türk mühendislerin gittikçe ağırlık kazandığını vurguladı.

TÜBİTAK – BİLGEM Yazılım Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (YTE) Müdürü Dr. Murat Kahraman Güngör, e-Devlet projelerini salt bir yazılım projesi olarak ele almamak gerektiğini, bir dönüşüm projesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Teknoloji kısmının buz dağının sadece gözüken kısmı olduğunu, insan, süreç ve mevzuatla beraber dönüşümün gerçekleşmesi ile projelerin hedeflenen başarılara ulaşılabileceğini söyledi.

GÜNGÖR, bunun yanında proje planlamalarında gerçekçi takvim, gerçekçi bütçe ve gerçekçi kapsamın önemine değindi. Bunun mümkün olması için proje öncesi fizibilite etüdünün, çok boyutlu açıklık analizi ve e-Dönüşüm yol haritası planlamasının önemine değindi. Yetkin yazılım mühendislerine ihtiyaçtan bahsederek nitelikli insan kaynağının önemine de değindi.

GÜNGÖR, başarısız bir projenin zaman kaybını 2n+2 denklemi ile tanımlayarak, n' nin projenin belirlenen süresi olduğunu; eğer 3 yıl sonra teslim edilecek bir proje başarısız olacak olursa, bunun 8 yıllık bir zaman kaybına yol açacağını ifade etti. 3 yıl sonunda, başarısız olup olmadığı çalışması için bilirkişi çalışmasına ~1 yıl, tekrar projelendirilmesi için ~1 yıl ve tekrar yapılması için 3 yıl geçeceğini düşünerek, 8 yıl sonra proje hayata geçebileceği örneği ile anlattı. Bu zaman diliminde kaçırılan fırsatlar maliyetinin yüksek olabileceğine de değindi. Bundan dolayı projelerin planlanması yanında başladıktan sonra proje izleme sürecinin yaşatılmasının da çok önemli olduğunu söyledi.

GÜNGÖR, e-Dönüşüm projelerinin başarısı için hem idare hem yüklenicinin iş birliği içinde çalışmasına değinerek, bunun bir güvercinin iki kanadı gibi olduğunu, tek tarafın kanat çırpması ile başarının gerçekleşemeyeceğinin altını çizdi.

TÜBİTAK - TÜSSİDE Enstitü Müdürü Prof. Dr. Osman KULAK, yazılım sektöründeki projelerde verimliliğin ve kalitenin tam olarak sağlanabilmesi için insan kaynağının önemine vurgu yaparak Tüsside bünyesinde bu konuda yaptıkları çalışmalar konusunda bilgi verdi.

Panelde söz alan Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Begim Başlıgil şunları söyledi:

"Bugün yazılım sektöründeki şirketlerin daha da fazla büyü-mek için en çok güvendikleri strateji dönüşüm. Yazılım, donanım ve servislerin iç içe girdiği günümüzde dünyada bilişim sektörüne dört temel kavram yön veriyor: İletişimi ve etkileşimi farklı bir noktaya taşıyan sosyal ağlar, zaman ve mekandan bağımsız olarak çalışma imkanı sunan mobilite, süreçlerinizi ve müşterilerinizi daha iyi tanımanıza olanak sağlayan büyük veri, teknolojinin sunduğu gelişmiş hizmetleri tüm ölçekler için ulaşılabilir hale getiren bulut bilişim." Türkiye'deki yazılım ekosisteminin gelişimi için de önemli çaba gösterdiğini ifade eden Başlıgil, " Microsoft'un Türkiye'de 11 bin 250 iş ortağı var. Türkiye'deki 137 bin teknoloji profesyonelinin 106 bini Microsoft iş ortaklarında çalışıyor. Türkiye'nin yazılım alanındaki gelişimi için biz de elimizden geleni yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Bundan yaklaşık 2 yıl kadar önce, yazılım geliştirmek isteyenlere ücretsiz eğitim sunduğumuz Açık Akademi adlı projemizi hayata geçirdik. Bugün sisteme girip ders alan kişi sayısı 120 bine, mezun sayımız 2 bin 600'e ulaştı. Açık Akademi ile önümüzdeki 5 yıl içinde 1 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Bölge merkezi olma avantajımızı kullanarak mezunların yaptığı işleri dünyanın diğer yerlerindeki şirketlerle tanıştırıyoruz. MÜSİAD gibi organizasyonların katkısıyla bu çabamızı daha da ileri taşıyacağımıza inanıyorum."

Osman Kulak, "Eğiticilerin eğitiminin öneminden bahisle, MEB ile TÜSSİDE'nin bir işbirliği protokolü imzaladığını, 3 yıl içerisinde MEB'e bağlı, örgün ve yaygın mesleki eğitim veren okul ve kurumlarda görev yapan 15 bin yönetici ve öğretmene, haftalık 56'şar saat eğitim ve öğretim verilmesine başlandığını. Bu kapsamda öğretmenlere "Öğretmenlik ve Girişimcilik Eğitimi", yöneticilere ise "Liderlik ve Girişimcilik Eğitimi" verilerek eğiticilerin eğitim kalitesini artırmayı hedeflediklerini" söyledi.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Microsoft Türkiye Microsoft Sek Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title