Yazmaya Devam Ettiğime Göre Başarılı Değilim"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" Edebiyat Ödülü sahibi Rasim Özdenören ile röportaj, "Yazmaya devam ettiğime göre başarılı değilim"- "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" Edebiyat Ödülü sahibi Özdenören: - "Öyküde hedeflediğim şey şuydu, 'Acaba bir anın öyküsünü kayda geçirebilir miyim?' Hala aynı şeyi yazmaya, tekrar tekrar denemeye devam ettiğime göre başarılı olamadığımı düşünüyorum"- "Bu ödülü beklemiyordum. Fikir ve sanat hayatında verdiğim emeğin belli merciler katında da karşılık görmüş olması beni memnun ve onore etti" MUSTAFA ÇALKAYA - "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" Edebiyat Ödülü sahibi Rasim Özdenören, "Eğer başarılı olabilseydim, 'Yapmak istediğim bu' diye bir öykü çıkarabilseydim yazmaktan vazgeçerdim. Ama vazgeçmediğime göre kendimi çok başarılı saymıyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" Edebiyat Ödülü sahibi Rasim Özdenören ile röportaj, "Yazmaya devam ettiğime göre başarılı değilim"- "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" Edebiyat Ödülü sahibi Özdenören: - "Öyküde hedeflediğim şey şuydu, 'Acaba bir anın öyküsünü kayda geçirebilir miyim?' Hala aynı şeyi yazmaya, tekrar tekrar denemeye devam ettiğime göre başarılı olamadığımı düşünüyorum"- "Bu ödülü beklemiyordum. Fikir ve sanat hayatında verdiğim emeğin belli merciler katında da karşılık görmüş olması beni memnun ve onore etti" MUSTAFA ÇALKAYA - "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri" Edebiyat Ödülü sahibi Rasim Özdenören, "Eğer başarılı olabilseydim, 'Yapmak istediğim bu' diye bir öykü çıkarabilseydim yazmaktan vazgeçerdim. Ama vazgeçmediğime göre kendimi çok başarılı saymıyorum" dedi. "Gül Yetiştiren Adam" olarak da anılan Yazar Rasim Özdenören, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığınca verilen ödülü beklemediğini belirterek, "Böyle bir ödüle layık görüleceğimi düşünmüyordum. Türkiye'de ilk defa böyle bir ödüle mazhar olduk. Onun için değerlendirme kuruluna teşekkür etmek isterim. Fikir ve sanat hayatında verdiğim emeğin belli merciler katında da karşılık görmüş olması beni memnun ve onore etti" diye konuştu. İlk ödülünü, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da kurucuları arasında yer aldığı Türkiye Milli Kültür Vakfından aldığını söyleyen Özdenören, "O vakıftan aldığım ödülün törenine gitmekten içtinap etmiştim. Ödül töreni 5 yıldızlı bir otelde yapılıyordu ve o tür yerlere çok alışık olmadığım için gitmek istememiştim" sözlerine yer verdi. - "Yazmaktan vazgeçerdim"50 yılı aşkın süredir yazdığı anlatan Özdenören, şu değerlendirmede bulundu: "Ben öyküler, denemeler yazdım. Öyküde hedeflediğim şey şuydu, 'Acaba bir anın öyküsünü kayda geçirebilir miyim'4 Yazdığımız onlarca, belki yüzlerce öykünün temel dengesi buydu. Bir insanın veya bir anın öyküsünün kayda teşhir edilme çabası. Bu çabada başarılı olduğumu düşünmüyorum. Hala aynı şeyi yazmaya, çeşitli vecihlerde aynı durumu tekrar tekrar denemeye devam ettiğime göre başarılı olamadığımı düşünüyorum. Eğer başarılı olabilseydim, 'Yapmak istediğim bu' diye bir öykü çıkarabilseydim yazmaktan vazgeçerdim. Ama vazgeçmediğime göre kendimi çok başarılı saymıyorum bu noktada."- "Ülkemizde kültür alanında yoğun bir kavram kargaşası var"Fikir alanında yapmak istediklerini de anlatan Özdenören, şöyle konuştu: "Bizim ülkemizde kültür alanında yoğun bir kavram kargaşası var. Biz tanzimattan bu yana ne kendi kavramlarımıza sahip çıkabildik ne de batıdan aldığımız kavramların içini doldurabildik. Öyle olduğu için de, bu kavramlar üzerinde birbirimizden farklı telakki tarzlarına sahip olduğumuz için de kavgamız, 'bu kavramları yerli yerine oturtma savaşı' biçiminde halen devam ediyor. İslam ile Avrupa medeniyetlerinin kardeşlik, eşitlik ve hürriyet kavramlarından anladıkları, aynı şey değil. Bizim eşitlikten anladığımız hususun içinde adalet de var. Halbuki batının eşitlikten anladığı 'dünyaya hür ve eşit olarak gelirim.' İslam da bunu böyle söylüyor fakat batıdan tümüyle farklı bir uygulama tarzımız var. Ömrü boyunca bunları anlatmaya çalıştığını dile getiren Özdenören, "Tabii pratikte çok zincirleme etkileri var. Evvela bir kavram kargaşası içinde olduğumuzu kabul edersek, oradan hareketle kavramlar üzerinde belirli ölçülerde mutabakat sağlayabilirsek oradan da barışın yolunu açmış oluruz" sözlerine yer verdi.