Yelda Baler: "Terapi Niyetine Bhutan'a Gidiyoruz."
Burada trafik ışığı, klakson sesi, madeni para, soyadı yok sadece huzur var. Yeryüzünün son cenneti Bhutan sadece basit bir huzur vaat ediyor.
Yazar, fotoğraf sanatçısı ve rehber Yelda Baler, coğrafyasının %70'i ormanla kaplı Bhutan'ı anlatıyor. Yıllardır gezmek, gezdirmek ve fotoğraf çekmek için yollarda olan Baler, sıkıntılı şehir insanına terapi niyetine Bhutan'ı öneriyor. Dünyanın en barışçıl ve sevgi dolu olan ülkesi Bhutan buradan 7 saat uzakta ve orada sadece huzur var.
Modern şehir hayatından bıkmış olabilirsiniz. Koşturmaca, hava kirliliği ve benlik kavgaları. Peki renkli bayrakların uçuştuğu, ormanlarla kaplı minik Bhutan'ı gezip tüm bu bunaltan klişeleri alt üst etmeye ne dersiniz? Hem de teknolojiye gerek duymadan ormanlardan esen huzur rüzgarlarıyla mutlu insanların evlerine konuk olarak.
YERYÜZÜNÜN SON CENNETİ
Yeryüzünün son cenneti Bhutan, Himalayalar'ın doğusuna kurulu küçük bir ülke. Yüzölçümü İsviçre kadar, dağlık alanların yoğun olduğu ülkede yollar sınırlı olduğu için ülkenin tamamını dolaşmak için çok çaba göstermeniz gerekiyor. Ancak bu çaba, karşılığında size bir masal diyarındaki mutluluğu yaşatacak kadar vefalı.
GAYRI SAFİ MİLLİ MUTLULUK
Sigara içmek, doğaya zarar vermek Bhutalıların kesinlikle kaçındıkları davranışlardan. Bu dikkati 'yasak' kelimesi ile tanımlamak doğru olmaz çünkü sakinlerinin tercihi, bilinçli ve istekli.
Bhutan sadece bir havayolu ve alanı olan, yüksek rakımda Çin ile Hindistan arasına kurulmuş temsili bir krallık. Kralın yaklaşık 10 yıl önce haklarını parlamentoya devretmesi ile ülke demokrasi ile yönetilir olmuş. Hükümetin yasalarla belirlenen en büyük sorumluluğu ise yurttaşlarının mutluluğu. Yaklaşık bir milyon kişilik genç nüfuslu ülkenin refahı 'Gayrı Safi Mutluluk' ile ölçülüyor.
GÜLÜMSEYEN İNSANLARIN ÜLKESİ
İnsanların sürekli gülümsediği Bhutan'da yaşam kadar önemli olan şey doğa. Ormanlar korunuyor ve suni herhangi bir gübre, ilaçlama kullanılmıyor. Her sene limitli sayıda turistin ülkeyi ziyaretine izin var. Ayrıca uzun yıllar da yaşasanız Bhutanlı olmak neredeyse imkansız. Yasalarla kendi kültürlerini korumak için var. Kısacası her şey olması gerektiği gibi. Kendilerine has dilleri olsa da eğitim dilleri İngilizce ve eğitim oranı yüksek. İletişimde sıkıntı yaşamıyorsunuz.
İlk turisti 70'li yılların başında kabul eden ülke, barış mottosunu koruyarak tarihinde hiçbir saldırıya taraf olarak katılmamış. Bunu Buda'nın içsel huzur öğretisine bağlamak yanlış olmaz.
SOYADI YOK, KADINLARA POZİTİF AYRIMCILIK VAR
Ülkede tek soyadı krala ait ve isimlerde cinsiyet ayrımı yok. Evlilik halinde de erkek kızın evine taşınıyor. İşsizlik oranının yok denecek kadar az olduğu Bhutan'da gelir eşit olarak paylaşıldığı için ekonomik olarak sınıfsal belirgin bir ayrım yok. Teknoloji bilinçli olarak tercih edilmiyor. Bir şeye sahip olmak için önce üretmelisiniz. Kısacası emek bu coğrafyada yaşam ile aynı anlamı taşıyor.