Yeni Yılda Çam Kesmek İslamiyet ile Bağdaşmıyor
Balıkesir İl Müftüsü Turgut Açari, yeni yılda içki içmenin, çam kesmenin İslamiyet ile bağdaşmadığını söyledi.
Yeni yıl kutlamaları ile ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan İl Müftüsü Turgut Açari, Batı'nın bazı örf adetlerinin Müslüman toplumuna uymadığını ifade etti. Açari, "2014 yılını bitirmek üzereyiz. Kültürümüzde iki kavram var. Birisi mevlit, diğeri milat. Mevlit, Müslümanlar olarak Peygamber Efendimizin doğum gününü ifade eder.
Milat da inancımızda Hazreti İsa'nın doğum gününü ifade eder. Ancak Hristiyan aleminde Hazreti İsa'nın doğduğu gün arasında ihtilaf vardır. Mesela Katolik ve Protestanlar 25 Aralık'ta doğduğunu iddia ederler ve o günü kutlarlar. Ortodokslar 6 Ocak'ta doğduğunu söylerler ve o günü ibadet ve ayinlerle kutlarlar. Romalılar ise 1 Ocak'ta doğduğunu iddia eder ve o günü kutlarlar. Dolayısı ile batı dünyasında birlik sağlansın diye 25 Aralık'tan 6 Ocak'a kadar süren 2 haftalık bir tatil yapılır. Ve Hristiyan inancına sahip herkese bugünü Hazreti İsa'nın doğum yıl dönümünü kutlasın diye bir fırsat verilir" dedi.
"Batının biz Müslüman ülkelerine sirayet eden bazı örf ve adetleri" var diyen İl Müftüsü Turgut Açari, "Bunların bir kısmı bizim bünyeye uymuyor. Düğün var, bayram var, nişan var. Bazı kutlamalar var. Ama bunları içkili, kavgalı ve dövüşlü hale getirmek Müslümanca bir eğlence değildir. Cenaze merasimleri bizde bellidir. Cenaze peşinden çelenk götürmek, alkış yapmak, slogan atmak, çalgı çalmak Müslümanca bir anlayış değildir. Ama batıda bunlar var.
Ölüler için gün sayma İslamda yok, batıda var. Nikahsız beraberlik İslamda kesin olarak yasaklanmış, batıda fuhuş yaygın ve evlilik öncesi flört dedikleri bir beraberlik var. Bunlar bize uymayan bir anlayış. Evlere ayakkabı ile girmek, evlerin içinde köpek beslemek, yılbaşı kutlamaları adı altında içki içmek, çam kesmek, dansöz oynatmak. Bunlar İslamla bağdaşan davranışlar. Batıda aile ve akraba bağları iyice kopmuştur. Komşuluk ilişkileri tamamen zayıflamıştır. İbadethanelerin aşırı derecede süslenmesi, mezhep-cemaat adıyla ibadethane açmak, isimlendirmek ilk defa Hıristiyanlar da olmuştur. Mesele Katolik klisesi, Ortodoks klisesi, Protestan kilisesi, Baptist klisesi gibi. Bu tür gelenekler batıya mahsustur. Bizimle bunların alakası yoktur" dedi.
"BATININ BİLİM VE TEKNİĞİNİ ALALIM"
Batıdaki her şeye kötü denmeyeceğini ifade eden İl Müftüsü Turgut Açari, "Batıda son derece faydalı gelenekler, kültür ve medeniyetler de var. Bunları alabiliriz. Hele bu bilim ve teknik ile alakalı ise bunu Peygamberimiz teşvik bile etmiş. 'İlim, hikmet neredeyse onu alınız. Çin'de bile olsa alınız' hadis-i şerifinde bunu ifade ediyor. Birinin elbisesini aldığımız da hemen bize uymaz. Bunun gibi kültür ve bilgi alışveri yaparken kendi inancımıza, milletimize, kültürümüze uygun hale getirmemiz gerekir" dedi
"İÇKİ İÇMEK, KUMAR OYNAMAK VE DANSÖZ OYNATMAK YENİ YIL OLMASA DA HARAMDIR"
Müftülük olarak kendilerine sıkça gelen 'Yılbaşı kutlamak caiz midir' sorusuna da cevap veren Açari, "Bunu iki kategoride ifade edebiliriz. Bir yılbaşını kutluyorum diye o geceye mahsus hazırlık yapmayı ifade eder. Bir de yeni yeni yılın kutlu olsun, hayırlı yıllar, nice yıllara diye bir cümle söylersek bu caiz midir diye sorulduğu oluyor. Önce ikincisini söyleyeyim. Bir Müslümanın diğer bir Müslümana 2015 yılın hayırlı olsun derse, hayırlı seneler derse, nice yıllara gibi bir cümle söylerse, bütün bunlar dua cümleleridir. Geçen yılı artık bitirdik, yeni yıl hakkımızda hayırlı olsun demektir.
Bunda bir sakınca yoktur. Ama yıl başını kutlayacağım diye gece ekstra bir hazırlık yapmaktan bahsedersek, burada günah dediğimiz içki, kumar, ağaçlara zarar verme, çevreye zarar verme, komşuları rahatsız etme şeklinde böyle bir kutlama yapılırsa, bunu hangi akşam yaparsanız zaten günahtır. İçki, kumar, dansöz, fuhuş, kavga ve dövüş, bunlar her zaman yasak ve zararlı olan şeylerdir. Bunu yılbaşı akşamı yapsak da günahtır, başka günler yapsak da günahtır. Bazı şeyler uç noktalarda kendini belli eder. Benim de burada vurgulamak istediğim uç nokta şudur. Birisi düğünlerimiz, ikincisi de cenazelerimiz. Düğünlere katıldığımız zaman bir Müslüman olarak içimiz rahatsa sorun yok.
Ama içimiz cız ediyorsa 'Ya böyle yakışmıyor, böyle olmamalı. Burada bir günahta oluyor' diye rahatsız oluyorsak bu düğün şekli bizim inancımıza, kültürümüze ve bünyemize uymuyor demektir. Düzeltilmesi gereken yönleri bulunuyor demektir. Cenazeye katıldığımız da da bizi rahatsız eden sözler, görüntüler ve uygulamalar varsa bu da inancımıza, kültürümüze uymayan cenaze törenidir. Yanlışımız varsa bunlara dikkat edip düzeltmemiz lazım.
Zaman, vakit, ömür Allah'ın bize verdiği en büyük nimettir. Peygamber Efendimiz insanların en çok aldandığı konu, sağlık ve boş vakittir diye buyuruyor. Bizim zamanı çok iyi değerlendirmemiz lazım. İçinde bulunduğumuz vakit çok kıymetli. İçinde yaşadığımız yıl sahip olduğumuz yıldır. Bugün bittiği zaman dün oluyor" şeklinde konuştu.
TAŞKIN SARICA