Yenidoğan Çetesi Davasında Skandal İfadeler
Yenidoğan Çetesi'nin yargılanmasına devam edilirken, sanıkların ifadeleri ve yaşanan olaylar mahkemede şok etkisi yarattı. Hemşire Bahar Kanık'ın 'dedemin fişi' şakası ve hastanede yaşanan ihmal ile ilgili tartışmalar dikkat çekti.
Haber- Gaye Şeyma CAN
(İSTANBUL) - Yenidoğan Çetesinin yargılandığı davanın onuncu gününde Mahkeme Başkanı "dedemin fişi" tapesiyle ilgili "espiriydi" diyen sanık Bahar Kanık'a "Orada bir bebek can çekişiyor doktor-hemşire şakalaşıyor. Bu size normal geliyor mu" dedi.
Yenidoğan çetesinin yargılanmasına Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 Aralık Pazartesi günü sanık savunmalarıyla devam edilecek. Duruşmanın onuncu gününde Birinci Hastanesi Mesul Müdürü ve "Opara" bebeğin ölümüne sebep olarak ihmalen adam öldürme ile resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanan Ali Aksu savunma yaptı.
Aksu, "Opara 6 aylık olmasına rağmen 5 kilodur. 6 aylık bir bebeğin kilosunun 7,5-8 kilo olması beklenir. Yani ciddi bir gelişim geriliği vardır. Keşke otopsi yapılmış olsaydı. Opera bebek için otopsi talep ediyoruz" dedi.
Aksu'nun hastane ile Fırat Sarı arasında yapılan anlaşmaya ilişkin bilgisinin olmadığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Mahkeme heyetinin önüne gelene kadar sormadınız mı bu anlaşmayı Fırat Sarı ile kim yaptı diye? Basın bize yargısız infaz yaptı diyorsunuz ama buraya gelene kadar kendiniz bir araştırma yapmadınız mı ?" dedi. Sanık Aksu,"Fırat Sarı'ya yapılan ödeme aylık 60-70 bin TL gibi bir rakam görünüyor bu rakamlar bize ulaşmaz" yanıtını verdi.
Tutuksuz yargılanan sanık hemşire Bahar Kanık da savunmasında, "Hakkımda yapılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 2022'nin sonunda Çorlu Reyap hastanesinde çalıştım. Öncelikle şu prim konusunu açıklamak istiyorum gerçekten hastane çok yoğundu şikayetçiydik sonra sorumlumuz yanımıza geldi ve Fırat Sarı tarafından hesabımıza para yatırılıyordu" dedi.
"Saçını kazıyarak damar yolu açtım"
Bahar Kanık, "Halime" bebek ile ilgili şunları söyledi:
"Halime bebek 2 aydır hastanede yatan gerçekten kötü bir bebekti daha sonra zaten bebeğe müdahale yapıldı. Sonra Fırat Sarı'yı aradım ve 'erken gelmesini' istedim. Bize İstanbul'da kötü bir bebek ile ilgilendiğini o yüzden geç kalabileceğini söyledi. Bebeğin durumunu Fırat Sarı'ya bildirdim. Solunum çok sıkıntılıydı bebeğin. En son saçını kazıyarak damar yolu açtım adrenalin gönderdim ama dopamin gönderemedim. Daha sonra bebek ölüyor. Fırat Sarı da müdahaleyi bırakın demiş. Bebek monitöre bağlı şekilde o şekilde beklemişler."
"Dedemin fişi" tapesi...
Mahkeme Başkanı, "dedemin fişi tapesi" tapesini sordu. Sanık Kanık, "Orada tamamen daha önce izlediğimiz bir filmle ilgili şaka yapıyoruz. Kesinlikle bebek ile ilgili değil" dedi.
Mahkeme Başkanı'nın, "Orada küçücük bir bebek var. Ben doktor değilim hakimim ama orada bir bebek can çekişiyor doktor hemşire şakalaşıyor. Bu size normal geliyor mu? Çocuğunuz var mı?" sorusuna sanık Bahar, "Evet kızım var" yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı, "Siz kendinizi bu bebeğin annesinin yerine koyun sizin çocuğunuz can çekişiyor ve gülüşülüyor siz olsanız ne hissederdiniz?" diye sordu. Sanık Kanık, "Çok üzgünüm o ifadeler için gerçekten üzgünüm" dedi.
Savcı, "Parayı hemşirelere ne diyip dağıtıyordun?" sorusu üzerine Bahar Kanık, "Motivasyon adı altında prim olarak, Fırat Sarı'nın gönderdiğini biliyorlardı" diye konuştu.
"Hasan Basri'nin ilaç sattığını bilmiyordum"
Tutuksuz yargılanan sanık hemşire Ceylan Çetin, ilaç satışıyla ilgili şunları söyledi:
"Temmuz ayında danışmanlık hizmetleri adı altında anlaşma yapıldı. Bundan haberdarım. Ama aynı şekilde devam etti. Ben orta alanda ilaç hazırlıyordum. İlaçları takip ettiğim için curosurf ilacını ben takip ediyordum. Hasan Basri'yi doktorun asistanı sanıyordum. Bir gün bu ilaç mevzusu açıldı. Bizden ilacı istedi. 'Madem bunu istiyorsun Fırat'ın haberi olması lazım' dedim. Sonradan tekrar konu açıldı, 'Bundan Fırat Sarı'nın ya da genel müdürün haberi olması lazım' dedim. 'Biz bunu diğer hastanedeki bebeklere götürüyoruz' dedi. Bu ilaç elzem bir ilaç. Bir gün geldim 5 ilaç eksikti. İlacı sordum Hasan Basri'ye, 'aldığını' söyledi. Üstüne düşmedim. Çünkü bundan herkesin haberdar olduğunu söylemişti. Daha önce bir ilaç lazım olduğunda ondan isteyebileceğimi söylemişlerdi istemiştim getirdi. Sonra baya bir eksik gördüm ilaçlarda bunu sorduğumda bana kızdılar. Ben yönetimin bildiğini sanıyordum. Ben aralık ayında işten ayrıldım. Nezaretteyken öğrendim ilaç sattığını."