Haberler

Yeşil Sol Parti Sözcüsü Uçar: "Yapılmak İstenilen Bu Anayasa Gerçekten Kim veya Kimler İçin Yapılıyor? Anayasayı Tanımayan Bir İktidar Var"

Güncelleme:
Abone Ol

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bugün Meclis, Kürt sorunun çözümünde tarihsel bir sorumluluk ve zorunlulukla karşı karşıyadır. İkinci yüzyılın arifesinde yüzleşilmesi gereken tarihsel bir hakikatin muhasebesinin yapılması ve demokrasi ile cumhuriyet arasındaki en büyük çatlağın kapatılması gerekmektedir” dedi. Uçar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni anayasa çağrısıyla ilgili “Yapılmak istenilen bu anayasa gerçekten kim veya kimler için yapılıyor? Anayasayı tanımayan bir iktidar var. Anayasada temel haklar kategorisinden olan haklarımızdan bile faydalanamıyoruz. Böylesi bir durumda tam olarak neyi değiştirmeyi istiyoruz. Şu an yeni olarak ne sunuluyor? Bizim gördüğümüz şey şudur; yasasızlık dayatılıyor. Mevcut yasalara dahi tahammül yok” diye konuştu.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ( Yeşil Sol Parti ) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, "Bugün Meclis, Kürt sorunun çözümünde tarihsel bir sorumluluk ve zorunlulukla karşı karşıyadır. İkinci yüzyılın arifesinde yüzleşilmesi gereken tarihsel bir hakikatin muhasebesinin yapılması ve demokrasi ile cumhuriyet arasındaki en büyük çatlağın kapatılması gerekmektedir" dedi. Uçar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısıyla ilgili "Yapılmak istenilen bu anayasa gerçekten kim veya kimler için yapılıyor? Anayasayı tanımayan bir iktidar var. Anayasada temel haklar kategorisinden olan haklarımızdan bile faydalanamıyoruz. Böylesi bir durumda tam olarak neyi değiştirmeyi istiyoruz. Şu an yeni olarak ne sunuluyor? Bizim gördüğümüz şey şudur; yasasızlık dayatılıyor. Mevcut yasalara dahi tahammül yok" diye konuştu.

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar ve partili milletvekilleri, bugün yeni yasama yılının başlaması nedeniyle TBMM'de açıklama yaptı. Uçar, özetle şunları söyledi:

"28. Dönem Yasama Dönemi'nin açılışı yapıldı, Meclis'te sadece Cumhurbaşkanı bir konuşma yaptı. Bizler de Yeşil Sol Parti olarak Meclis'te değinilmeyen ama Türkiye'nin gerçek ve köklü sorunlarına dair bir açıklama yapmayı ihtiyaç olarak gördük. Sözlerime başlamadan önce bugün sabah saatlerinde yaşanan saldırıyla ilgili olarak bu saldırıyı kabul edilemez bulduğumuzu ifade etmek isterim. Demokratik siyasetin yürütücüleri olarak bu ülkede şiddetin her türlüsünün zemin bulmadığı, barışın ve huzurun tesis edilebildiği bir ülkenin mücadelesini verdik vermeye devam edeceğiz.

Türkiye bugün siyasi, iktisadi, kültürel, toplumsal ve ekolojik alanda pek çok kriz ile karşı karşıya. Savaş ikliminin dört bir yanı sardığı anti-demokratik uygulamaların toplumu nefessiz bıraktığı bir süreçte siyasi iktidar çözüm bulmak yerine adaletsizliği ve hukuksuzluğu derinleştirmeye devam etmektedir. Bugün ülkede ve dünyada Türkiye'deki bütün krizlerin temelinde Kürt sorununun çözümü konusunda yürütülen çözümsüzlük siyasetinin olduğu hem fikirdir. Bu hakikat yani Kürt sorunu iktidar tarafından içi boş hamasi söylemler ve yaşanmış 100 yılın muhasebesini reddeden, geleceğin barışının reddeden politikalarla ısrarla varlığını sürdürmektir.

"KÜRT SORUNU ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILDIKÇA TÜRKİYE HALKLARI BUNUN BEDELİNİ AĞIR ÖDEMEYE DEVAM ETMEKTEDİR"

Siyasi iktidarın bir zamanlar çözeceğini iddia ettiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sorununun çözümü için gerekirse baldıran zehri içebileceğini ama şimdilerde yok saydığı Kürt sorunu çözümsüz bırakıldıkça Türkiye halkları bunun bedelini ağır ödemeye devam etmektedir. Şiddet ve çatışma ortamı devam ettikçe yoksulluk katlanarak devam etmekte, savaşa yatırılan bütçeyle soframızdan ekmeğimiz, aşımız çalınmakta, dışa bağımlı ekonomi ile belimiz bükülmekte, devlet içinde çeteler büyümekte, hukuksuzluk ve adaletsizlik her alanın sistemli bir kuralı haline gelmektedir.

'İmkan verilsin 1 hafta içerisinde barış ortamını sağlayabilirim' diyen Öcalan'ın Kürt sorununun çözümünde güçlü ve etkili varlığına ve sözüne karşılık halen savaş ve yoksullaştırma siyasetinde ısrar edilmesi, Kürt meselesinin çözümsüzlüğünü isteyenlerin, savaştan medet umanların hesabını ve çıkarını göstermeye devam ediyor. Kürt meselesinin çözümünde güçlü bir ortak yaşam perspektifine sahip olan Öcalan'ın ikinci yüzyıla girerken etkili rolünü ve misyonunu oynayabileceği koşulların oluşturulmasını istiyoruz. Bu rol ve misyonuna rağmen Türkiye'nin imzalamış olduğu ilgili uluslararası sözleşmelere, evrensel hukuk ilkelerine ve anayasaya aykırı olan ağırlaştırılmış mutlak tecrit 30 aydır mutlak iletişimsizlik halinde sürmekte ve ne ailesi ile ne de avukatlarıyla görüştürülmemektedir. Tecridin ve bu ipoteğin son bulması için adım atılmalıdır. Adalet Bakanlığı bağlayıcı muhatap olarak açıklama yapmalıdır. Yok dediği tecridi bugün bütün dünya konuşmaktadır.

"GEZİ DAVASI'NDA VERİLEN KARARLAR HER YÖNÜYLE YOK HÜKMÜNDEDİR"

2 gün önce Türkiye'de her kesimin ortak savunduğu, bu iktidarın adaletsizliğine, hukuksuzluğuna ve yolsuzluğuna karşı eşit, özgür ve ortak bir yaşam ideali ile yan yana gelindiği Gezi Direnişi sonrasında başlatılan Gezi Davası'nda verilen kararlar her yönüyle yok hükmündedir.

"BUGÜN MECLİS, KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜNDE TARİHSEL BİR SORUMLULUK VE ZORUNLULUKLA KARŞI KARŞIYADIR"

Bugün Meclis, Kürt sorunun çözümünde tarihsel bir sorumluluk ve zorunlulukla karşı karşıyadır. İkinci yüzyılın arifesinde yüzleşilmesi gereken tarihsel bir hakikatin muhasebesinin yapılması ve demokrasi ile cumhuriyet arasındaki en büyük çatlağın kapatılması gerekmektedir.

"YAPILMAK İSTENİLEN BU ANAYASA GERÇEKTEN KİM VEYA KİMLER İÇİN YAPILIYOR. ANAYASAYI TANIMAYAN BİR İKTİDAR VAR"

Şimdi yeni bir anayasa tartışması gündemdir. Biz Yeşil Sol Parti olarak toplumdan yana her türlü düzenlemenin sivil bir anayasanın ihtiyacını her zaman vurguladık ve mücadelesini verdik. Bunu yaparken de siyasi manipülasyonalara izin vermedik. Yapılmak istenilen bu anayasa gerçekten kim veya kimler için yapılıyor. Anayasayı tanımayan bir iktidar var. Anayasada temel haklar kategorisinden olan haklarımızdan bile faydalanamıyoruz. Böylesi bir durumda tam olarak neyi değiştirmeyi istiyoruz? Şu an yeni olarak ne sunuluyor? Bizim gördüğümüz şey şudur; yasasızlık dayatılıyor. Mevcut yasalara dahi tahammül yok.

Meclis'in işlevsiz bırakıldığı, noter makamına indirgendiği, halkın iradesinin yerine tek adam iradesinin ikame edildiği bu rejimde çoğulcu, halkların iradesinin ve taleplerinin yansıdığı, karşılık bulduğu bir parlamento, ikinci yüzyılda Türkiye halklarının sorunlarını çözüme kavuşturan, Türkiye'nin demokratik ulus perspektifiyle daha güçlü olacağına inancımız tamdır."

Kılıçgün Uçar, bir soru üzerine "Anayasa yapım sürecinde bizim açımızdan önemli olan kimin kimi ziyaret ettiğinden öte nasıl bir anayasa taslağının önümüze geldiğidir. Türkiye'deki bütün toplumun değerlerini, demokratik değerleri savunan bir anayasa düzlemi bizim de mücadelemiz içinde. Gelen taslak böyle olursa elbette güç verecek bir pozisyonda olacağız" dedi.

Kaynak: ANKA / Güncel

Çiğdem Kılıçgün Uçar Recep Tayyip Erdoğan Gelecek Partisi Yeşil Sol Parti Demokrasi Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title