Yıldırım: "Terör Örgütlerinin Tamamı Aynı Merkezden Yönetiliyor"
Başbakan Binali Yıldırım, "Terör örgütlerinin tamamı aynı merkezden yönetiliyor.
Başbakan Binali Yıldırım, "Terör örgütlerinin tamamı aynı merkezden yönetiliyor. Bu bir tahmin değil, bu bir bilgi. Hem bölücü terör örgütü, FETÖ örgütü bunlar darbeden öncede bir araya geldiler, konuştular, darbeden sonra da bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptılar. Yeni stratejiler yaptılar. Ortak hedef, Türkiye Cumhuriyeti'nin başının ağrıtılması, toprak bütünlüğünün bozulması, 79 milyonun birliğinin, kardeşliğinin zarar görmesi." dedi.
Yıldırım, Ak Parti'nin 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın gerçekleştirildiği Afyonkarahisar'da A Haber, CNN Türk, Habertürk, Kanal 24, NTV, TRT Haber ortak programına katılarak, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
"İçerideki PKK'lı terörist sayısı ne kadar? 'Silahlı unsurlar etkisiz hale getirilecek' söylemi ne zaman realize olacak?" sorusu üzerine Yıldırım, "Sayılar muhtelif. Ne kadar olursa olsun ama bin 500 ila 2 bin arasında değişiyor. Nerede yuvalandıklarını, ne halt ettiklerini biliyoruz." ifadelerini kullandı.
Terörle mücadelede, savunmadan taarruza kapsamlı strateji değişikliği yaptıklarını bildiren Yıldırım, savunma değil taarruz anlayışıyla hareket ettiklerini dile getirdi.
Terör örgütünün bu nedenle hırçınlaştığının altını çizen Binali Yıldırım, "Sürekli büyük şehirlerde eylem yapmak, bir şekilde ses getirmek için her yola başvuruyorlar. Bomba yüklü araçlar, intihar bombacıları. Önlenenleri biz bahsetmiyoruz. 300'e yakın olay önlendi. Ama aradan bir ikisi de kaçıyor maalesef. Ama şu anda terörle mücadelede saha üstünlüğü de psikolojik üstünlük de tamamen güvenlik güçlerimizin elindedir. Bölge insanı da terörün baskısından, korkusundan kurtulmuştur. Şu anda onlara pirim vermiyor." açıklamasında bulundu.
Hiçbir insanın kılına zarar gelmesini istemediklerini vurgulayan Yıldırım, varlığı tehdit eden, savunmasız masum insanlara silah doğrultanlara "Hoş geldin" demeyeceklerini ve terörle mücadelenin süreceğini ifade etti.
"Darbeden sonra bir araya geldiler"
Başbakan Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Terör örgütlerinin tamamı aynı merkezden yönetiliyor. Bu bir tahmin değil, bu bir bilgi. Hem bölücü terör örgütü, FETÖ örgütü bunlar darbeden öncede bir araya geldiler, konuştular, darbeden sonra da bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptılar. Yeni stratejiler yaptılar. Ortak hedef, Türkiye Cumhuriyeti'nin başının ağrıtılması, toprak bütünlüğünün bozulması, 79 milyonun birliğinin, kardeşliğinin zarar görmesi. Hedefleri bu. Ama alayı gelsin, hiçbir şey yapamazlar. Bu millet, yapamayacaklarını, hiçbir birlikteliğin, hiçbir terör örgütünün, biri ikisi, beşi onu ne kadar bir araya gelirse gelsin bu ülkeye zarar veremeyeceğini 15 Temmuz gecesi bütün dünya alem gördü. Onun için başka yöntemler arıyorlar."
Hilmi Özkök'e sözleri
Binali Yıldırım, FETÖ'nün vatandaşlardan topladığı himmet paralarıyla Türkiye aleyhine kara propaganda ve algı operasyonu yaptığının altını çizdi.
Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün, "2004'te FETÖ için uyardık pek fazla bir şey yapılmadığını gördük." şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine Yıldırım, Özkök'ün bahsettiği Milli Güvenlik Kurulunun (MGK), 25 Ağustos 2004 tarihinde verdiği kararda yer alan "Gündem konularından biri olan 'Türkiye'deki Nurculuk faaliyetleri ve Fetullah Gülen' konusu gündeme gelmiş. Yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerine karşı bir eylem planı hazırlanması uygun görülmüş..." ibarelerini okudu.
Söz konusu kararda "FETÖ terör örgütü" diye bir şeyin yazmadığına işaret eden Yıldırım, "Biz terör örgütünden bahsediyoruz. Yani, 'Sen bir silahlı faaliyet falan yapmıyorsun ama senin kafanda bir plan var, onun için ne olur olmaz ben seni bir halledeyim' dersen bu hukuk devleti olmaz. Bir şeyi karıştırıyor sayın eski Genelkurmay Başkanı. Peki onu söylerken, Ergenekon, Balyoz, Ayışığı gibi açık AK Parti iktidarlarına darbe yapmak için harekete geçenlere karşı ne yapmış onu söylesin. Hangi tedbiri almış veya hükümete böyle bir tehlike olduğunu ne zaman bildirmiş? Önlemlerini almış mı?" diye konuştu.
FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın, terörist başı Fetullah Gülen'i ziyaretinde "Hocam, bu askeriyenin baskıları ne zaman bitecek?" şeklinde bir soru yönelttiğini belirten Yıldırım, Gülen'in "Hilmi Özkök Genelkurmay Başkanı olacak, o zaman merak etmeyin her şey düzelecek." şeklinde cevap verdiğini ve bunun da bir kitapta yer aldığını aktardı.
Başbakan Yıldırım, FETÖ'nün 17 Aralık 2013'te açıkça yargı darbesi yapmak üzere harekete geçtiğini ve hükümetin gereken cevabı verdiğini, bunun bir adım öncesinin de 7 Şubat 2012'de "MİT Müsteşarının alınması" hamlesi olduğunu vurguladı.
"Bizim için 17-25 Aralık bir milattır." diyen Yıldırım, bu süreçten sonra örgütün bütün faaliyetlerinin hükümetler tarafından izlenmeye alındığını ve o dönemde 7 farklı dava açıldığını anımsattı.
"CHP'yi tepe tepe kullanıyorlar"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu dönemde yaşadıklarını da anlatan Yıldırım, seçim kampanyasına başladığında FETÖ mensuplarının "Yolsuzluk yapıldı" algısı oluşturmak için uydurma dosya ortaya çıkardığını dile getirdi.
FETÖ mensuplarının yanında yer aldıkları CHP'ye oy istediklerini ve kendilerini parçaladıklarını ifade eden Yıldırım, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in o dönemde partisinin FETÖ ile işbirliği yaptığını söylediğini anımsattı.
"Kimse bu konuda AK Parti'ye ders vermeye kalkmasın." ifadesini kullanan Yıldırım, şöyle devam etti:
"AK Parti demokrasinin güçlenmesi, vesayetin ortadan kaldırılması için hayatını ortaya koymuş bir lidere sahip. Recep Tayyip Erdoğan gibi bir kurucu lidere sahip. O gün de bu vardı, bugün de aynısı devam ediyor. Bize laf yetiştireceklerine aynaya baksınlar, vaziyetlerini görsünler. Bugün de aynı şey tekrar ediyor. Balyoz davası, Ergenekon davasına dönelim. O darbeler vardı, o darbelerin olduğunu, yapılmak istendiğini biz biliyoruz. Ama bu FETÖ'cüler orada da yapacaklarını yaptı, işi sulandırdılar, gerçek olan yalan oldu. Şimdi yine CHP'nin kapısına geldiler, karargahı kurdular, CHP'yi tepe tepe kullanıyorlar. Nasıl kullanıyorlar? 'Mağdurlar var.' Bu mağdurlar, MHP'ye de gidiyor, MHP hepsini kapı dışarı ediyor. Niye? Yakın zamanda zokayı yedi, Meral Akşener vakasında bunların gerçek yüzünü gördü. Onun için hiç yanaştırmıyor. Şimdi varsa, yoksa CHP. CHP, bunları hapishanede ziyaret ediyor, işte, 'Mağdurlar var, şu var, bu var' diye. Bir mağdur edebiyatıdır gidiyor."
(Sürecek)