YÖK Başkanı Prof. Dr. Çetinsaya, Aa'ya Konuştu
Çetinsaya: "Eğer öğretim üyeleri, yardımcı doçentler ve özellikle asistanların özlük haklarını dünyada karşılaştırılabilir seviyelere getirebilirsek, ülkemiz hem yüksek öğretim sistemi anlamında ...
Ali İhsan Çam - YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, "Eğer öğretim üyeleri, yardımcı doçentler ve özellikle asistanların özlük haklarını dünyada karşılaştırılabilir seviyelere getirebilirsek, ülkemiz hem yüksek öğretim sistemi anlamında hem de uluslararasılaşması anlamında büyük bir üstünlüğe sahip olabilir diye düşünüyorum"
Çin Burs Konseyi'nin düzenlediği Lisansüstü Bursları Fuarı vesilesiyle temaslarda bulunmak üzere Çin'in başkenti Pekin'e gelen Çetinsaya, Türkiye'de yükseköğretimde özlük haklarının iyileştirilmesi başta olmak üzere, yükseköğretimin uluslararasılaştırılması ve Çin temaslarına ilişkin AA'ya değerlendirmelerde bulundu.
Çin'de yaptıkları toplantılarda en çok ön plana çıkan konunun "kalite" meselesi olduğunu vurgulayan Çetinsaya, " Türkiye'de son 10 yılda özellikle çok büyük bir gelişme katettik ama bunu kalite süreçleriyle taçlandırmamız lazım. Uluslararası alanda rekabet edebilmemiz için kalite süreçlerini yüksek öğretim sistemimizin temel taşı yapmamız lazım" ifadelerini kullandı. Çetinsaya, bir diğer konunun ise "nitelikli doktora" olduğunu belirterek, birçok ülkenin 21. yüzyılda rekabet edebilmek için nitelikli doktoraya çok önem verdiğini söyledi.
Türkiye'nin fiziki imkanlarının çok iyi, dünyanın ilk 500 listelerine giren üniversiteleri olduğunu kaydeden Çetinsaya, diğer ülkelerdeki temaslarda yaptıkları kıyaslamalarda ön plana çıkan unsurun "özlük hakları meselesi" olduğuna dikkati çekti. Çetinsaya, Türkiye'deki yükseköğretimin, diğer iş kolları ya da Çin gibi dünyanın yüksek öğretim anlamında önde gelen ülkeleriyle kıyaslandığında, öğretim üyelerinin özlük hakları anlamında bir dezavantaj görüldüğü belirterek şunları söyledi:
"Bu durum tabii parlak ve idealist, nitelikli doktora yapmaya yöneltmemiz gereken gençlerin bu alana ilgisi azaltıyor. Biz eğer Türkiye olarak 21. yüzyılda rekabet edeceksek ve 2023 hedeflerini tutturabileceksek mutlaka bu nitelikli doktora ve öğretim üyesi kazanmaya, doğal olarak özlük haklarına önem vermeliyiz. Eğer öğretim üyelerin, yardımcı doçentlerin ve özellikle asistanların özlük haklarını dünyadaki karşılaştırılabilir seviyelere getirebilirsek, en parlak beyinleri üniversitelere çekebilirsek ülkemizin hem yüksek öğretim sistemi hem de uluslararasılaşması anlamında büyük bir üstünlüğe sahip olabiliriz diye düşünüyorum. Aksi takdirde bu dezavantajlı durum bütün politikalarımızı etkileyecek negatif bir yola doğru gidecektir"
-"Özlük haklarıyla ilgili önemli çalışmalar yapılacak"
Özlük haklarının iyileştirilmesi meselesinde gelecek günlerde Türkiye'de olumlu gelişmeler olacağına inandığını vurgulayan Çetinsaya, geçen haftalarda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a Türkiye'nin 2023 hedefleri doğrultusunda yüksek öğretimin nasıl bir yol yürümesi gerektiğini anlattıklarını belirtti.
Çetinsaya, bu manada özlük hakları meselesinin önemini de bütün boyutlarıyla anlatma imkanı bulduklarını belirterek, Başbakan Erdoğan'ın konuya çok olumlu yaklaştığını ve ilgililere bu meselenin çözüme kavuşturulması için gerekli direktifleri verdiğini söyledi. "Umuyorum gelecek haftalarda bu konuda (özlük hakları) önemli çalışmalar yapılacak" diyen Çetinsaya, yüksek öğretim camiası olarak geleceğe daha umutlu bakabileceklerine inandıklarını belirterek şunları söyledi:
"Öğretim üyeleri, öğretim elemanları ve genç araştırmacılar için daha iyi bir maaş, daha rekabet edilebilir bir sosyal ve iktisadi bir ortam. Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinin bilgisayar mühendisliği bölümünü birincilikle bitirmiş genç bir mezun hayal edin. Özel sektöre giderse ne maaş alacağını bilmiyorum ama kamu sektöründe herhangi bir bakanlığın uzman yardımcılığı kadrosuna girdiği takdirde asistan olarak aldığı maaşın iki katını alabiliyor. Bu durumda bizim mutlaka bu gençleri üniversiteye çekebilmemiz lazım. Zannederim özlük haklarından ne kastedildiği hakkında bu örnek açıklayıcı olmuştur."
-Çin temasları-
Türkiye'nin yüksek öğretim siyasetinde uluslararasılaşmanın "çok önemli" olduğunun altını çizen YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, dünyada en önemli konunun üniversiteler arası işbirliği, öğrenci ve öğretim görevlileri değişimi gibi programlar olduğuna dikkati çekti. Çetinsaya, Çin'in bu konuda dünyanın en önemli ülkelerinden biri olduğunu belirterek, başka ülkelere lisans ve lisans üstü düzeyinde öğrenci gönderen bir numaralı ülke olduğunu vurguladı.
Türkiye için yükseköğretim anlamında ilişki kurmak için Çin'in önemine dikkati çeken Çetinsaya, Çin Burs Konseyi'nin düzenlediği Lisansüstü Bursları Fuarı vesilesiyle temaslarda bulunmak üzere bu ülkeye geldiklerini anlattı.
Çetinsaya, DEİK Eğitim İş Konseyi Başkanı Dr. Mustafa Aydın ve heyetiyle hem Çin Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, hem de üniversitelerle görüştüklerini, toplantılarda denklik ve tanıma, iki ülke arasındaki öğrenci değişimi gibi konularda temaslarda bulunduklarını ifade etti.
Tanınma, denklik ve yüksek öğretimdeki diğer işbirliklerinde bunların mevzuat ve altyapılarını hazırlamanın gerekliliğine işaret eden Çetinsaya, gelecek dönemde kısa ve uzun vadede hem işbirliği anlaşması imzalayarak hem de uluslararası anlaşmalar imzalayarak iki ülke arasında bu ilişkileri en yüksek seviyeye çıkarmak için mekanizma belirlediklerini anlattı.
Çetinsaya, Türkiye'nin "Türkiye bursları" adlı bir markasının bulunduğunu belirterek, Türkiye burslarının Çinli öğrencilerine ayrılan sayısının artırılmasını ve burs verilecek öğrencilerin tespitinde kendileriyle işbirliği yapılmasını edilmesini istediklerini söyledi.
Çin'in başkenti Pekin'de yapılan Lisansüstü Bursları Fuarı'na Türkiye'den 7 üniversite katılıyor. Dünyanın birçok ülke bölgesinden katılımın yapıldığı fuarda üniversiteler karşılıklı olarak öğrenci ve öğretim görevlisi değişimi başta olmak üzere birçok alanda değişimler üzerine tanıtım faaliyetleri yürütecek. - Pekin