Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar Gümüşhane'de
Türkiye Yol-Yapı-İnşaat İşçileri (Yol-İş) Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, darbe girişiminin arından ülkenin çok hassas bir dönemden geçtiğini belirterek, “Bizim bu dönemi atlatmamız lazım” dedi.
Türkiye Yol-Yapı-İnşaat İşçileri (Yol-İş) Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, darbe girişiminin arından ülkenin çok hassas bir dönemden geçtiğini belirterek, "Bizim bu dönemi atlatmamız lazım" dedi.
Ağar, beraberinde sendikanın Genel Merkez, Trabzon 1 ve 2 Nolu Şube Başkan ve yöneticileriyle Gümüşhane İl Özel İdaresi'ni ziyaret etti. İlk olarak Genel Sekreter Ekrem Akdoğan'ı makamında ziyaret ederek istişare eden Ağar, daha sonra kurumun sosyal tesislerinde 1 ve 2 nolu şube işçileriyle bir araya gelerek önemli mesajlar verdi.
Genel Sekreter Yardımcısı Selahattin Kocaman'ın da hazır bulunduğu toplantıda 15 Temmuz tarihinde hiç beklenmedik ve hiç istemedikleri bir olay yaşandığını belirten Ağar, "Konuşulacak genel sıkıntılar elbette var ama Cuma günü yaşanan sıkıntıların ardından ülkemizde herkesin birlik ve beraberlik içerisinde olma zorunluluğunu gördük. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti bizim ülkemiz, hep birlikte sahip çıkmaz ise Cuma gecesi yaşanan olay hepimizin başına çöker ve mahvoluruz. Türkiye büyük bir tehlike atlattı. Hala sıkıntılar var. Bu sıkıntılarla mücadeleye devam ediliyor. İktidarı, muhalefeti, sivil toplum örgütleri ve bireyler olarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bütün siyasi düşüncelerimizi bir tarafa bırakıp tek vücut olma mecburiyetindeyiz" dedi.
"Tedbirli olmak lazım"
Geçmişte Türkiye'nin ihtilaller yaşadığını fakat savaşlarda düşman ülkelerin bile bombalamadığı önemli noktaların bombalandığını kaydeden Ağar, "Türk askeri Türk milletine namlu çevirir mi? Mermi sıkar mı? TBMM'yi bombalar mı? MİT'i bombalar mı? Emniyeti bombalar mı? Darbe eğer programlandığı gibi gece 03.00'da olsaydı biz mahvolmuştuk. Ancak 5 saat önce bu işin duyulmasıyla birlikte milletin hepsi tek vücut olarak, tankların önüne çıkmasıyla bu iş zarar da verilse, can kaybı da olsa bu iş önlenmiştir. Biz hayatımızda böyle bir şey yaşamadık. Daha çok nifak sokulabilir, tedbirli olmamız lazım. Bu işi iç kargaşaya dönüştürebilirler. Tüm Türkiye Cumhuriyetine ve Türk insanına geçmiş olsun diyorum" diye konuştu.
Çalışma hayatının içerisinde olmaları nedeniyle sıkıntılarını gidermek için sürekli uğraş verdiklerini ifade eden Ağar, Yol-İş'in Türkiye'de en güçlü sendikalardan birisi olduğunu ve inşaat iş kolunda ki tek yetkili sendika olduklarını söyledi. Gerek Özel İdare'lerin gerek Karayolları'nın Türkiye'de en iyi hizmeti yapan teşkilatlar olduğunu vurgulayan Ağar, "Bu teşkilatların yaptığı hizmeti kimse inkar edemez. Türkiye'nin bir ucundan bir ucuna kadar, dağların tepelerinde yol ağlarını ören bir teşkilat. Kışın kar mücadelesinde gece gündüz demeden çalışan teşkilatlar. Bu iki teşkilat, olmazsa olmaz teşkilatlarımızdan iki tanesi" ifadelerini kullandı.
"Büyükşehir yasasıyla birlikte bu illerde köyler unutuldu"
Büyükşehir yasasıyla birlikte İl Özel İdareleri'nin buralarda kaldırıldığını ve köylerin unutulduğunu savunan Ağar, şunları söyledi:
"Dağın başındaki köy mahalle oldu. O mahalleye kim hizmet götürecek? Büyükşehir Belediyesi. Gidiyor mu şimdi? Tartışılır. Bunları anlattık ama dinletemedik ve o köyler şuanda mağdur durumda. Kamuyu zayıflatmak değil güçlendirmek lazım. Kamu güçlü olursa Cuma günü olan olayların bir bölümü de olmayabilir."
"Taşeron sistemi 1980'li yıllardan beri var"
Türkiye'de taşeron meselesinin sadece bu iktidar döneminde gündeme gelmediğini, 1980'li yıllardan beri var olan sistemin AK Parti döneminde daha çok yaygınlaştığını dile getiren Ağar, "Yol-İş sendikası 2010 yılında bu taşeron meselesine neşter vurdu. Karayolları'nda çalışan işçilerimizi sendikalı yaparak ve mahkeme kararıyla onları kamu işçisi yapma başarısına ulaştık. 10 bin işçimiz kadrolu kamu işçisi oldu. Aileleriyle birlikte hepsine hayırlı olsun. Hükümet diğer kamuda çalışan arkadaşlarımızla ilgili çalışmasını yapıyor" dedi.
"Kıdem tazminatına kimse dokunamaz"
Kıdem tazminatlarıyla ilgili kamuoyunda çeşitli tereddütler olduğunu ifade eden Ağar, "30 yıldan beri her yıl bu tazminat konusu gündeme gelir. Ama sonuçta hiçbirşey olmaz. Türk-İş'e rağmen kıdem tazminatına kimse dokunamaz. Bu konuyla ilgili hiçbir arkadaşımızın endişesi olmasın. Bugün işe giren için de bir şey olmaz, önceden girene de birşey olmaz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Ağar, kurumun çalışma sahasında işçilerle hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra sendika temsilciğinde yetkililerle bir süre sohbet ettikten sonra kurumdan ayrıldı. - GÜMÜŞHANE